Sarsıcı soruyu, 1991’de yıkılan SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) son lideri Mihail Gorbaçov sormuş ve mevcut ‘küresel siyasî sisteme’ sert eleştiriler yöneltmiş.
İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Rusya’yla ilgili yazıların yer aldığı, ‘Manşetlerin Ötesindeki Rusya’ adlı bir özel ek yayımlamış ve bu ekte Mihail Gorbaçov’un bir yazısına yer verilmiş.
BBC’nin aktardığı yoruma göre Gorbaçov, “Nerede hata yapıldı?” sorusunu sorduğu değerlendirmesinde, şu görüşleri aktarıyor: “Küreselleşmiş dünya 21. Yüzyıl’da, nereye gidiyor? Bugün insanlar bu soruyu git gide artan bir kaygıyla soruyor. Ben, onlardan biriyim. (...) Küresel çatışmanın sonlanması ve başta bilgiyle olmak üzere yeni teknolojilerin ürettiği eşi benzeri görülmemiş imkânların dünyaya yeni bir nefes vermesi, her bireyin hayatını iyileştirmesi gerekiyor gibi görünmüştü. Ancak gerçek farklı sonuç verdi. Bunun ise kolay bir açıklaması yok.”
Gorbaçov bu konuda asıl olarak Batı’daki bazı siyasetçileri suçluyor: “Soğuk Savaş’ta Batı’nın zaferini ilân edenler, yeni ve adil bir güvenlik sistemi kurmayı reddedenler, günümüz dünyasının durumunun sorumluluğunun büyük bölümünü taşımaktadır. (...) Yeni, küreselleşmiş dünya hâlâ anlaşılmadı ve yorumlanmadı. Yeni yönetim kuralları ve yeni bir ahlâk gerekiyor. Ancak görünen o ki, dünya liderleri bunu kavrayamıyor. Günümüzün ‘küresel dertlerinin’ ana nedeninin burada yattığını düşünüyorum.”
‘İnsanların hem uluslar arası alandaki gelişmeler hem de kendi hayatlarıyla ilgili kaygı duyduğunu, en gelişmiş ülkelerde dahi insanların hayatlarından memnuniyetsiz olduklarını ifade ettiklerini’ de belirten Gorbaçov, “Bununla birlikte sorumsuz malî yapılar, küreselleşmeye iyi uyum sağladı ve bundan faydalandı. Bu yapılar sabun köpüklerine hava üfledi ve havadan milyarlarca dolar kazandı. Bu milyarlar, onları vergiden saklayan dar bir çevrede yer buldu. Daha yeni bunun örneklerini gördük. Ve bu, buzdağının sadece görünen kısmıydı” demiş. (www.bbc.com/turkce/haberler/2016/04/160428_gorbacov_analiz)
Gorbaçov, dünyanın gündeminde olması gereken ‘dert’lerle ilgili de şunları sıralamış: “Bu arada yeni bir silâh yarışı raundu başladı, ekolojik kriz kötüye gidiyor, zengin ve fakir ülkeler arasındaki uçurum da, ülkelerin içinde zenginler ve fakirler arasındaki uçurum da açılıyor. Bunlar dünyanın gündeminin tepesinde olması gereken sorunlar. Ancak çözülmüyorlar.”
Birleşmiş Milletler dahil bütün kuruluşlar ve liderler, dünyanın daha huzurlu olması için çalıştıklarını ilân ediyorlar. Fakat ortaya konulan icraatlar, bu sözleri tasdik etmiyor. Gorbaçov da ‘doğru’ tesbitleri dile getirmiş, ancak bu sözler icraatlarla desteklenebilmiş değil.
Gorbaçov’un en önemli tesbiti, “Yeni yönetim kuralları ve yeni bir ahlâk gerekiyor” şeklinde olanıdır. Evet, dünyanın huzura kavuşması için ‘kurt taksimi’ni de aratan uygulamalar sona ermeli ve yeni bir ahlâk filizlenmelidir.
“En gelişmiş ülkelerde dahi insanlar hayatlarından memnuniyetsiz” ise, böyle bir dünyada huzur ve barış temin edilebilir mi? Ayrıca “havadan milyarlarca dolar” kazananlara dikkat çekilmesi de önemli. Gorbaçov’un sıraladığı ‘dert’ler de hepimizin derdi: Zengin ve fakirler arasındaki gelir dağılımı uçurumu...
Dünyayı idare edenler bu dertlere çare bulamadıktan sonra ‘küresel barış’ı temin etmeleri mümkün görünmüyor. “Yeni ahlâk anlayışı”nın temelinde bu adaletsizliği sona erdirme gayreti olmalı...