"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ne duruyorsun, santral kursana!

Faruk ÇAKIR
25 Mart 2016, Cuma
Ağustos böceğine haksızlık etmeyelim, ama yaptığımız iş, hiç kış gelmeyecek gibi yaz aylarında eğlenenlere benziyor.

Aylardan bağımsız olarak önümüzce ciddî bir enerji problemi var ve biz bu problemi çözmek için gayret sarfetmiyoruz.

Rusya ile yaşanan ‘uçak düşürme krizi’ sonrası bilhassa enerji noktasıda çare arayışına gidildi. Mevcut durumda ısınmada kullanılan ‘gaz’ın çoğunu Rusya’dan ithal ediyoruz. Yetmiyor, aynı gazı elektrik üretiminde de kullanıyoruz. Petrol konusunda da zaten tam anlamıyla dışa bağımlıyız. Ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin bağımsız hareket etmesini engelliyor.

Peki, bu tablo ve bu durum bu günün meselesi midir? Yıllardan beri enerjide dışa bağımlı olduğumuz bilinir, konuşulur. Sıra, var olan çarelere geldiğinde adım atmayı erteleriz. Aslında mesele zihniyet meselesidir. Yani, enerjimiz yok, petrolümüz yok diye mi sıkıntı çekiyoruz ya da bu ürünleri pahalı tüketiyoruz? Tam aksine, devleti idare edenlerde bu anlayış olduğu müddetçe denizlerimiz petrol olsa yine ucuz akaryakıt tüketme imkânımız olmaz. Bu hükme nereden vardık? ‘Su’yumuz var, ama bunu ucuza tüketebiliyor muyuz? Dünyanın fındık üretim merkeziyiz, ucuza fındık yeme imkânımız var mı? İnanın, petrol akan nehirlerimiz olsa; devleti yönetenlerin mevcut israf anlayışı değişmediği müddetçe akaryakıt yine de pahalı olurdu.

Petrolümüz yok, buna karşılık rüzgârımız, güneşimiz var. Bunları yeteri kadar değerlendiriyor muyuz? Bunu yapmak için kim ne bekliyor? Güneş ve rüzgâr santralleri kurmamıza engel olan eller mi var?

Türkiye’nin enerji sıkıntısını aşmak için güneş ve rüzgârdan istifade edilmesi gerektiği uzmanlarca her fırsatta ifade ediyor. Nedense bu ikazlar Türkiye’yi idare edenlerin ilgisini çekmiyor. 

Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Emre İşeri ve Yrd. Doç. Dr. Nurdan Yıldırım Özcan, Türkiye’nin yenilenebilir ve yerli enerji kaynaklarına yönelerek, ‘enerji krizini’ fırsata çevirebileceğini hatırlatmış.

Doç. Dr. İşeri, “Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi kendi öz kaynaklarımıza yönelmeli, bunu devlet politikası haline getirmeliyiz” demiş.

Türkiye için yerli kaynaklar ve yenilenebilir enerjinin büyük önem taşıdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Özcan ise, “Türkiye, yılda tüketilen elektriğin iki mislini rüzgârdan elde etme potansiyeline sahip bir ülke. Bu yalnızca karadaki rüzgâr potansiyeli; Danimarka’daki gibi denizde rüzgâr santralleri kurulursa bu rakam daha da fazla. Son zamandaki büyük artışa karşın bu potansiyelin henüz yüzde 5’i bile kullanılamıyor. Asıl enerji potansiyeline sahip olduğumuz güneş enerjisinde ise yeni yeni yatırımlar yapılmaya başlandı” şeklinde konuşmuş. (Taraf, 12 Aralık 2015)

Buna benzer tesbitler daha önce de yapıldı. O halde Türkiye’yi idare edenlere sesleniyoruz: Ya çıkıp “Bu rakamlar doğru değil. Türkiye’nin böyle bir imkânı yok, böyle bir potansiyeli yok” desinler. Ya da boş işleri bırakıp eldeki imkânları, rüzgâr ve güneş potansiyelini değerlendirmek için seferberlik başlatsınlar. 

Hemen şunu da ilâve edelim ki, bu israf anlayışı devam ettiği sürece; enerjimiz hava/rüzgâr ve güneşten temin edilse de ucuz olmasını beklemeyelim. Çünkü israf dipsiz bir kuyudur ve onu kimse dolduramaz. Müsriflerin eli de delik olur.

Merhum Nasreddin Hoca gibi seslenelim: Rüzgâr var, güneş var; o halde santral yapsana!

Okunma Sayısı: 2239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    25.3.2016 15:46:30

    üçüncü nükleer santralde geliyor hacı abi sıkıntı yok.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı