"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nasihatler niçin tesir etmiyor?

Faruk ÇAKIR
16 Mart 2016, Çarşamba
Hatırlanacağı üzere din, nasihattan ibarettir. Nasihat, yani tebliğ; sadece söz ile değil, belki daha tesirli olarak fiillerle, örnek olunarak yapılır.

İslâm âleminde ekseriyetle söz ile tebliğ yapılırken, fiillerle ‘örnek olma’ ihmal ediliyor.

Türkiye’de ‘solcular’ın seslendirdiği bir kanaat var. Özetle şöyle derler: “Camiler bizim elimizde olsa, imamlar eliyle her hafta insanlara kendi fikirlerimizi anlatsak millet tam solcu olur!” Eşyanın tabiatına aykırı bir talep, ama Müslümanların ellerindeki imkânları iyi bir şekilde kullanmadıklarını görmek ve göstermek bakımından ibretli bir misal. Hakikaten, 80 bine yakın camide, insanların akıllarına ve kalplerine hitap eden mesajlar verilebilmiş olsa tablo çok daha farklı olmaz mıydı?

Bu mesele sadece ülkemizin çözmesi gereken bir mesele de değildir. Nitekim, Kur’ân araştırmaları üzerine 20 yıldan fazla çalışmalar yapan İran asıllı Amerikalı Dr. Laleh Bakhtiar, bu derde dikkat çekmiş ve isabetli tesbitlerde bulunmuş. 

Dr. Bakhtiar, vaazların, nasihatlerin tesir etmemesiyle ilgili şöyle bir tesbit yapmış: Bizim öyle imamlara ihtiyacımız var ki canlı yayın yapıp Kur’ân’daki âyetleri Müslümanlara öğretsin. Bizim, imanî hakikatleri anlatan uygulamalara ihtiyacımız var. Bizim video yapım firmalarıyla birlikte çalışıp Youtube, Snapchat ve Instagram gibi, Müslümanları harekete geçirip onların üzerindeki pası atan mecralar oluşturmamız gerekiyor. Şuna dikkat çekmek gerekir ki artık bin yıllık Müslümanlar dünyanın heryerinde yaşıyor. Artık camilerdeki vaazlar bu Müslümanlara yetişemiyor.” 

Öte yandan 5000 Müslüman genç üzerinde yapılan bir araştırmaya göre; gençler, vaizlerin ve âlimlerin günümüz dünyasına hitap edecek vaazlar üretmediğini düşünüyormuş. Gençler ayrıca hutbelerde imamların dinleyenleri azarlayarak, sıkıcı bir şekilde konuştuğunu ve hükümetin kendi propagandasını yaptığını düşündüğünü de ifade etmiş. (Yeni Asya, 10 Mart 2016)

Bu haklı tesbitten yüz sene önce Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin aynı konuda şunları söylediğini de hatırlayalım: “İşte, tahmin ederim ki, nâsihlerin nasihatleri şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki: Ahlâksız insanlara derler, ‘Haset etme, hırs gösterme, adâvet etme, inat etme, dünyayı sevme.’ Yani, ‘Fıtratını değiştir’ gibi, zâhiren onlarca mâlâyutak bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, ‘Bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecrâlarını değiştiriniz’; hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlarında bir emr-i teklif olur.” (Mektubat, Sayfa, 38)

Ankete ve araştırmaya katılan gençlerin tesbitleri, Bediüzzaman’ın ifade ettiği tesbitleri tasdik etmiş olmuyor mu? Gençlere ve Müslümanlara “fıtratını değiştir” demek yerine, “bunların mecraları, yönlerini güzel şeylere çeviriniz” diyecek bir anlayış lâzım.

Evet, çok derdimizin olduğu doğru; ama bu derdi de unutmayalım. 80 bin cami ve benzer imkânları keşke en iyi şekilde değerlendirebilsek...

Okunma Sayısı: 3250
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı