"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müslümanların nefesi kısılmasın

Faruk ÇAKIR
05 Mayıs 2017, Cuma
Müslümanların İslâmı doğru anlaması ve yaşaması günümüzün en önemli meselelerinden biridir.

Başka dinlere mensup insanların Müslüman olmasını ister ve bekleriz, ama bunun için en başta Müslüman olanların İslâmı ve dolayısıyla Kur’ân’ı iyi bilmesi ve yaşaması gerekmez mi? Müslümanlar başka dinlere mensup olan insanlara doğru örnek olamadıktan sonra inanmaları bir işe yarar mı?

İstiklâl Marşı şâirimiz merhûm Mehmed Âkif de bu hususta dertlidir. Hatırlanacağı üzere İslâm şâiri merhûm Âkif, “Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı,/ Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâmı” demiştir.

Bu noktada Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Hutbe-i Şâmiye’deki şu tesbitini de unutamayız:

“Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-ı îmâniyenin kemâlâtını ef’âlimizle izhâr etsek, sâir dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler, belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyet’e dehâlet edecekler.” 

Benzer bir tesbiti Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo yapmış: “Kur’ân-ı Kerîm’i okumak, anlamak ve uygulamak Müslümanların nefes gibi bir parçası olmalıdır.”

Bu yıl sekizincisi düzenlenen Kur’ân-ı Kerîm ve Hadîs okuma-ezberleme yarışmasına katılan Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo şöyle konuşmuş: “Önemli olan, Kur’ân-ı Kerîm’i okuyup ezberlemenin yanı sıra öğrendiklerimizi hayatımızda da uygulamaktır. Endonezya birçok din ve kültürün buluştuğu bir ülke olarak insanların barış ve huzur içinde yaşamasıyla tüm dünyaya örnek olmaktadır. İslâmın; fitnelerin bulunmadığı, şiddetten uzak bir barış dini olduğunu tüm dünyaya göstermeye devam etmeliyiz.” (AA, 4 Mayıs 2017)

Bu mesele o kadar önemlidir ki sırf bu konu için paneller, konferanslar, araştırmalar yapılsa yeridir ve belki de yeterli değildir. Çocuk bile örneklere bakarak hayatını tanzim etmeye çalışıyorsa, başka dinlere mensup insanlara ‘güzel örnek’ olmak gerektiği tartışılabilir mi?

Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip ülkesi olan Endonezya’da, (250 milyonluk nüfusun yüzde 87’si Müslüman, yüzde 10’u Hıristiyanlar) ülke yöneticilerinin bu kanaatte olması İslâm âlemi için sevinilecek bir durum. Temennimiz ve duâmız bu kanaati pekiştirecek şekilde icraatlara imza atılmasıdır. 

Elbette bu mesele sadece Endonezya ya da sadece Türkiye’nin melesesi değildir. Fert olarak bütün Müslümanlar Kur’ânı doğru anlamalı ve ona uygun yaşamalı. Aynı zamanda İslâm ülkelerinin yöneticileri de yaptıkları ve ortaya koydukları icraatlarıyla İslâma ayine olmalı. İslâmı töhmet altına alacak iş yapan her kim varsa bunun vebâlinin ağır olduğunu da belmeli. Belki de gölge etmeseler başka ihsan istenmeyecek.

İslâm âlemi bu meseleyi gerçek anlamda kavrayıp gereğini yapmaya çalışırsa inşâallah çok kısa zamanda sıkıntılarını geride bırakır ve düzlüğe çıkar. Aksi hâlde Allah muhâfaza bindiğimiz dalı kesmeye devam etmiş oluruz.

İslâm âleminin nefesinin kısılmamasını temenni ediyoruz. Âmîn.

Okunma Sayısı: 2431
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı