"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Medya kaybetti

Faruk ÇAKIR
21 Ekim 2016, Cuma
Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’da maruz kaldığı darbe girişimini araştırmak için kurulan TBMM Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarına devam ettikçe bazı gerçekler de gün yüzüne çıkıyor.

Bir defa daha anlaşıldı ki savaşlarda olduğu gibi darbelerde de en önce gerçekler ölürmüş.

Ülkemiz şu anda Olağanüstü Hal sistemiyle idare ediliyor. OHAL ilân edilmemiş olsaydı bile darbeye ya da darbe girişimine muhatap olan bir ülkenin ‘normal hal’de olması mümkün değil. Darbe teşebbüsü fiilen normal hali devre dışı bırakmış olur.

Darbe teşebbüsünün bir kaybedeni de medya oldu. Medya vasıtaları sadece kaybetmedi, millete de kaybettirdi. Çünkü gerçekleri gizledi, karartma yaptı ve yanlış bilgiler yaydı. 

Bu hususta çarpıcı bir örnek, dönemin 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yapıldığı ileri sürülen bir görüşme haberi oldu. Darbeden iki gün sonra Dündar’ın Erdoğan’la görüştüğüyle ilgili haberler medya da yer almıştı. “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleşen en kritik 15 dakikalık görüşme!” başlıklı haber www.sabah.com.tr’de yer almıştı. (Giriş Tarihi: 18 Temmuz 2016 10:41) Devam eden günlerde bu görüşmenin ayrıntıları da yine gazetelerde yer aldı. İlgili haberin bir bölümü şöyleydi: Marmaris’te kaldığı otelden ayrılan Erdoğan için dört güzergâh belirlendi. Bu sırada nereye gidileceği konusunda sürekli telefon görüşmesi yapıldı. Bu görüşmelerden birinde dönemin 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, “Sayın Cumhurbaşkanım ben sizi korurum, İstanbul’a gelin” dedi. Komutanın dâvetine Erdoğan’dan beklenmedik bir karşılık geldi: “Size nasıl güveneyim?” Erdoğan, paşanın darbecilerle birlikte hareket edip etmediğinden emin olmak istedi. Orgeneral Dündar’ın cevabı da “Beni MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye sorun…” oldu. (Bu haber de 27 Temmuz 2016 Sözcü’de yer almış. Sonrasında da diğer haber siteleri aynı bilgiyi paylaşmış.) Üstelik bir milletvekili bu ‘bilgi’yi TBMM Genel Kurulunda ‘duyduk’larını belirtmiş.

Aradan 3 aya yakın zaman geçti ve bu görüşme bilgisinin doğru olmadığı bizzat Orgeneral Dündar tarafından TBMM Meclis Araştırma Komisyonu’nda (19 Ekim 2016 tarihinde) açıklandı. İlgili haber şöyle: “Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüşmediğini ifade etti. Dündar, Cumhurbaşkanıyla 16 Temmuz sabahı Atatürk Havalimanı’nda görüştüğünü ve kendisine bilgi verdiğini söyledi. Orgeneral Dündar, “15 Temmuz gecesi sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan da dahil hiçbir bakanla da görüşmem olmadı. ‘Bahçeli’ye beni sorun diye’ bir beyanım olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın direktiflerini havalimanından itibaren aldım.”(http://www.gazetevatan.com/15-temmuz-gecesi-erdogan-la-gorusmedim-996899-gundem/)

Bu bilgi kirliliği basit bir mesele olarak görülebilir mi? Bunun gibi kamuoyunu meşgul eden haberler ve bilgilerin ne kadarı doğru? Millet hangi bilgiye, hangi habere, hangi açıklamaya itibar edecek? Bu yanlış bilgiler kamuoyu ile paylaşıldığı ilk anda niçin tashih edilmez? “Bize yarıyorsa ‘yalan/yanlış haber’ de iyidir” diye düşünenler mi var?

Gerçek bilgiler öldürülmesin ki hakikî ve samimî kamuoyu oluşabilsin. Medya hem kaybetti, hem de millete kaybettirdi.

Okunma Sayısı: 2710
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • SAİD HAKTAN

    21.10.2016 16:23:40

    FARUK BEY KARDEŞİM; medyanın medyalığı kalma dı ki;Muhalif bilinen DOĞAN MEDYASI BİLE hizaya ÇEKİLDİ...Malum cemaat lideri için (şimdilerde ÖRGÜT) 40 sene yanında kalmış adamlar başta olmak üzere, elini eteğini günü birlik öpen gazeteci, siyasi, bürokrat ve akademisyenler söylemdik ZIRVALAR bırakmadılar.. İdam olana bile son isteği SORULUR...Bu malum şahsa hiç kimse sormuyor bunlar doğru mu? Değil mi? diye böyle medya veya insanlık olur mu?Birilerinin safına geçmek içindelice bir yarış var...Adam olmak bu zor zamanda mazlumun yanında durmaktan geçer...

  • Arif Altay

    21.10.2016 15:50:48

    Türkiyede gerçekler ortaya çıktı mı hiç?

  • Murat

    21.10.2016 14:31:38

    Gerçekler gün yüZüne çıksa nolacak... Cam şişe parçalarıyla lime lime doğranan, sadece stresten kemirdiği baş parmağından teşhis edilipte vatan haini diye selası bile verdirilmeyen melek yüzlü gencecik öğrencinin, ben bunu haketmedim diye intihar eden memurların vebalini kim ödeyecek??? Rabbim katından inecek rahmetini dualarla bekliyoruz

  • Mehmet Albayrak

    21.10.2016 11:41:14

    Medya mı dediniz nerde varmiydi yalan dolan iftira kin nefret tohumları eken halkı birbirine düşüren saygı sevgi hoşgörüyü yok eden bir paçavra misali 2+2:5eder deyip halkını kandıran enayi anlamaz diyen zavallı dünyalık zevk sefa içinde yaşayıp gidenler (iyileri var tabiki )onlar haric

  • Abdurrahman KOÇAK

    21.10.2016 10:59:34

    Teşekkürler sayın Faruk Çakır...Maalesef kurgulanmış bir sistem formatları dahilinde sürdürülüyor...

  • Serdar celik

    21.10.2016 09:40:24

    Canikli dun magdur yok dedi.? Sendika...okul...banka kriter olnasin Yada 15 temmuz milat olsun Yoksa duzelmez at izi it izi meselesi

  • Fatıma

    21.10.2016 00:44:42

    Medya büyük bir sınav verdi ve maalesef kaybetti. Bakalım komisyondan daha ne yalanlama haberleri çıkacak hep birlikte göreceğiz. İnşallah gerçekler en kısa zamanda gün yüzüne çıkar ve darbeyi kimler nasıl planlamış ortaya çıkar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı