Çok yaygın olan bir kanaat var: “Yazılı kanunlar örümcek ağları gibidir. Zayıfları yakalar, güçlüler ise o ‘ağ’ı deler geçer.” Bu tesbiti destekleyen başka sahipli ya da sahipsiz sözler de var: “Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır.”

Kanunların zayıfları yakalaması ya da fakirlerin düz ovada yollarını şaşırması yaşanan gerçeklerdir, ama elbette doğru bir şey değildir. Olması gereken doğru ve âdil kanunların herkese tavizsiz uygulanması ve adaletin tecelli etmesidir. Hele hele birilerinin arabalarını, işlerini dağlardan aşırırken başkalarının düz ovada yollarını şaşırması, orada kaybolması, mağdur olması adaletle izah edilemez.

2 Ekim 2017 tarihinde Amerika’da yaşanan silâhlı saldırı sonrası yapılan açıklama bunları hatırlamaya ve hatırlatmaya vesile oldu. Bilindiği üzere Las Vegas’ta 59 kişinin öldüğü 515 kişinin yaralandığı feci bir silâhlı saldırı yaşandı ve sonrasında silâh kontrolü konusu Amerika’nın tartışma gündemine girdi.

Bilenlerin anlattığına göre Amerika Birleşik Devletleri’nde ferdî olarak silâh taşımak kanunî bir hak. 15 Aralık 1791’de Amerikan Anayasasının bir parçası olan bu hak; yasada “Halkın silâh bulundurma ve taşıma hakkı ihlâl edilemez” olarak yer alıyormuş.

Son yıllarda bir değişiklik olmadıysa Amerika’daki tablo şöyle özetlenmiş: “Her eyaletin ise silâh satışlarını düzenleyen kendi yasaları var. Alaska ve Arizona eyaletlerinde bir kişi, ruhsatsız silâh bulundurabiliyor; hatta 14 yaşından gün almış birisi, herhangi bir izne gerek duymadan Montana Eyaleti’nde silâh satın alabiliyor. Daha da kötüsü çok sayıda eyalette, uzun namlulu olanlar dâhil silâh taşımak ve ‘meşrû müdafaa’ kapsamında ateş açmak serbest. Yani hayatını tehlikede görüp ateş açarak birini öldüren kimse tutuklanmıyor. Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre her 100 Amerikalıdan 89’unun silâhı var. Amerika genelinde silâh sayısının 280 milyon civarında olduğu sanılıyor. Yani Amerikalıların elinde dünyadaki sivillerin sahip olduğu toplam silâhın yüzde 35’i bulunuyor.” (http://amfiweb.net, haber giriş tarihi: 17 Ocak 2016, erişim: 3 Ekim 2017)

Hakikaten korkunç bir tablo. Ancak Amerikalı yöneticiler ‘sakin’ görünüyor. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Huckabee Sanders, saldırı sonrası yaptığı açıklamada ABD’deki silâh kontrolü tartışmalarının zamanı olmadığını ifade ederek, bu konudaki sorulara tepki göstermiş. Beyaz Saray’daki günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Sanders, “Bu tür saldırıları durdurmayacak yasalar çıkarmak, yapmak istemediğimiz şeylerden biri. Geçen yıl 4 bin silâhlı saldırı kurbanının olduğu Chicago’ya bakarsanız orada ülkedeki en sıkı silâh kontrol kanunları var, ama işe yaramadı” demiş. (AA, 2 Ekim 2017)

Türkiye’den bakınca böyle bir kanunu ve uygulamayı anlamak kolay değil, ama Amerikalı siyasetçiler ve umumî anlamda kamuoyu, silâh taşıma hakkını tartışmaya açmaya bile yanaşmıyor. Tabiî ki en sıkı kontrollerin olduğu yerde daha fazla silâhla adam öldürme hadisesi yaşanması da ayrı bir gariplik. 

Kurallar ve kaideler dünyanın her yerinde zayıflar için mi uygulanır? Temennimiz ve duâmız dünyanın hiçbir yerinde mâsumların katledilmemesi... Ve bu katliâmların daha büyük katliâmlara bahane edilmemesi...