"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Köy hayatına teşvik

Faruk ÇAKIR
16 Kasım 2017, Perşembe
Daha çok kazanma hırsıyla insanları köylerden şehirlere göçe teşvik eden sistem ve anlayış, yanlış yaptığını anlamış görünüyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayınlanan “Gıda ve Tarımın Durumu 2017” raporu bunun delili sayılabilir.

Her şeyi en iyi bildiklerini düşünenler yılların tecrübesiyle ortaya çıkmış değerleri, uygulamaları, hayat tarzlarını yıktılar. “Köyde hayat yok, haydi şehirlere” kampanyasıyla milyonları büyük şehirlere göç ettirenler ne göçenlere ne de şehirde yaşayanlara huzur tattıramadılar. “Modern hayat anlayışı” zaten deneme ve yanılmalarla dolu. Bu hayat anlayışı dün yasakladığı bir yiyeceği bugün ‘en iyi’ diye teşvik etmiyor mu? Sadece tereyağı ve yumurta etrafında yürütülen tartışma bile bunu görmek için yetmez mi?

İşte, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayınlanan yeni rapor, yıllardan beri fakirliğin sebebi olarak görülen ‘kırsaldaki hayat, köy hayatı’nın artık ülkelerin ekonomik büyümesinin anahtarı olarak görülmeye başlandığını ilân etmiş. 

“Gelişmekte olan ülkelerde gelecek yıllarda, işgücüne katılmaya hazır milyonlarca genç insanın, yoksulluktan kurtulmak için kırsal bölgeleri terk etmesi gerekmiyor” ifadesinin yer aldığı FAO raporuna göre, nüfusu gençleşip kalabalıklaşacak dünyanın beslenmesi ve istihdam sağlanabilmesi için kırsal bölgelerin potansiyellerini ortaya çıkaracak çok geniş ve köklü dönüşümler gerekiyor. “Dünyadaki yoksul ve aç insanların çoğunluğu bu bölgelerde yaşarken 2030 kalkınma gündeminin başarıya ulaşması çoğu zaman ihmal edilen bu potansiyelin ortaya çıkarılmasına bağlı olacak” değerlendirmesinde bulunulan FAO raporunda, hızlı nüfus artışı ve şehirleşmeden oluşan oldukça zorlu meselelerin üstesinden gelinmesi gerektiği hatırlatılmış. (AA, 10 Ekim 2017)

40 bine yakın köyün olduğu Türkiye, köy gerçeğini unutamaz ve unutmamalı. Çare ve çözüm tabiî ki insanları zorla köylerde yaşamaya mecbur etmek değil. Köyde yaşama imkânı olanları oralarda barındırabilmek, şehre göçmeye mecbur bırakmamak önemlidir. Köylerin yaz aylarında dolması ve kış aylarında tamamen boşalmasının sebeplerini de iyi araştırmak icap eder. Köylerin ‘yazlık’ haline gelmesinin en önemli sebebi buralarda okulların olmamasıdır. İlk okulun olmadığı bir köyde okul çağında çocuğu olan bir aile nasıl ikamet edebilir? Bundan önceki tecrübeler de gösterdi ki ‘taşımalı eğitim’ de bu meseleye çare olmuyor. Haliyle okul çağında çocuğu olanlar da köyden şehre göçmeye mecbur bırakılıyor.

Köyde yaşamak ya da şehre göçmeye mecbur bırakılmak meselesi Türkiye’nin önemli meselelerinden biridir. Ancak bunun enine boyuna konuşulduğu ya da tartışıldığı bir zemine rastlamak mümkün değil. Köyde yaşamak imkânı olanları köylerde kalmaya teşvik eden bir bakış açısı da yoktur. Daha da önemlisi, vatandaşın bu hususta ne düşündüğünü soran da yoktur. Maalesef bu ihmalin bedeli ve faturasını hep birlikte ‘yaşanmaz hale gelen şehirler’ olarak ödüyoruz.

Köyde yaşamanın da belli zorlukları vardır, ama şehirdeki zorluklarla kıyaslanmaz bile. Tarlada yarım saat çalışmak istemeyen insanların şehirde her gün iş icabı 4 saat ayakta yolculuk etmeyi içine sindirmesi çelişki değil mi? 

Bunu ifade ederek kendimle de çelişmiş oluyorum, ama hayatın gerçekleri böyle...

Okunma Sayısı: 3051
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı