"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kitapları yakmak mı?

Faruk ÇAKIR
05 Eylül 2016, Pazartesi
Bir süreden beri kitaplar suç aleti olarak teşhir edilmeye başlandı. Gazete ve televizyonlarda bazı yayınevlerine ait kitapların çöplere atıldığı ya da yakıldığı şeklinde haberler yer alıyor.

Benzer haber ve fotoğraflara geçmiş dönemlerde de rastlanırdı, ama o dönemlerin normal dönemler olmadığını herkes biliyor.

Mümkündür ki bazı kitaplar hukukî bakımdan mahzurlu olabilir. Fakat bir kitap mahzurludur, hukukî olarak problemlidir diye o kitabı yayınlayan yayınevinin diğer bütün kitaplarının da mahzurlu kabul edilmesi doğru olabilir mi? Böyle bir toptancılık, suçun şahsiliği prensibini ortadan kaldırmaz mı?

Şu habere bakalım: “Kültür Bakanlığı, ülke çapındaki 1130 halk kütüphanesine genelge göndererek, OHAL kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname’yle kapatılan 29 yayınevinin kitaplarının kütüphanelerden kaldırılması talimatı verdi. Raflardan kaldırılarak depolara konulması beklenen kitapların ardından hurdaya dönüştürülmesi planlanıyor. 27 Temmuz’da Resmî Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) ile 29 yayınevi kapatıldı. (...) Toplanan kitaplar otomasyon sisteminden de silinerek, okurların arama kayıtlarından da çıkarılacak.” (http://www.hurriyet.com.tr/hurdalik-kitaplar-40183026, 6 Ağustos 2016)

Gazete ve televizyonlarda bu minvalde çok haberler yer aldı. Hatta bazı yayınevleri yazılı açıklama yaparak idarece mahzurlu görülen bazı yazarların imzasıyla yayınlanan kitapların elde kalanlarını yaktığını, imha ettiğini ilân etti! 

Kimse kusura bakmasın, ama bu kıyamet alâmetidir! Bir yayınevinin bütün kitapları aynı anda suçlu ilân edilebilir mi?

Daha şaşırtıcı olan bu haberlere ciddî anlamda bir eleştiri, bir ikaz ve bir itirazın gelmemesidir. 30’a yakın yayınevinin bütün kitapları aynı anda suçlu ilân ediliyor ve yayınevi birlikleri, yazarlar, siyasetçiler velhasıl bir bütün olan kamuoyu ciddî bir itiraz sesi yükseltmiyor. 

Herkes bilir ve kabul eder ki ‘kötü’ bir yayınevinin dahi ‘iyi, güzel, faydalı’ kitapları olabilir. Bir yayınevinin kitaplarını ayrı ayrı değerlendirmek yerine toptan suçlu ilân etmek Türkiye’ye ne kazandırır? Kütüphanelerdeki kitapların bir tasnife tabi tutulmadan sadece yayınevi ismine bakarak tamamının tasfiye edilmesi, ayıklanması ve belki de geri dönüşüme gönderilmek suretiyle ‘imha’ edilmesi 2016 Türkiye’sine yakışır mı?

Meselâ, bu yayınevlerinin baskısını yaptığı dünya klâsikleri arasında yer alan Victor Hugo’nun Sefiller’i de var. Sırf, filan yayınevi imzası taşıyor diye o kitabı kütüphaneden atmak makul görülebilir mi?

Hiçbir konuda olduğu gibi bu konularda da tehevvüre gerek yok. Toptan ithamlar, suçlu ilân etmeler kimseye bir şey kazandırmaz. Bu meseleyi hür dünyaya anlatmak da mümkün değildir. Değil hür dünyaya, hür olmayan dünyaya dahi anlatmak mümkün olmaz.

“Fena ve fani adamların güzel ve baki sözleri oluyor”sa, ‘fena’ yayınevlerinin dahi güzel, kaliteli, faydalı kitapları olabilir. Yanlışı savunmayalım ve yanlış yapanları uygun lisanlarla ikaz edelim.

Okunma Sayısı: 7067
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    5.9.2016 16:10:27

    Üzerinde Kültür Bakanlığı Bandrolü bulunan kitapların yakılması ne demektir, anlamak mümkün değil! Bu ülkede hala daha yasaklayarak insanları kurtarmaya çabalamak gibi bir garabet yaşanıyorsa, az gelişmişliğimizden söz etmek bile abestir, derim.

  • Fatmanur

    5.9.2016 15:40:14

    Çöpe atılan tahrip edilen yayınlar arasında (sadeleştirilmemiş) Risale-i Nurlar da var. Emirdağ Lahikasında geçen: "gayet derecede bir ehemmiyetli meseleyi arz ediyoruz ki, büyük mecmualarımızın imhasına sakın, sakın meydan verilmeyecektir. ne pahasına olursa olsun kurtarılacaktır. Yalnız imha kararı şimdi mi, yoksa eskiden mi verilmiştir? Ve sizce bu imha kararı resmen sabit midir? Bu ciheti olduğu gibi öğrenerek bize acele ve derhal bildiriniz." ifadeleri ve “risale-i nur imha edilmez” diye yazılan ayn-ı hakikat parçayı Başbakan, Adliye Bakanına ev adresleriyle yine diğer bakanların da resmî adreslerine gönderilmesi,... bu hadiselere sessiz kalmamamız gerektiği mesajlarını veriyor.

  • okan

    5.9.2016 15:21:46

    Faruk bey günaydın. Biz bu konuları unutmaya başlamıştık. Yeniasya ve yazarları olarak biraz daha canlı ve dinamik olun.

  • Masum

    5.9.2016 12:27:25

    Ben kitaplardan geçtim bi dünya insanı yaktılar suçlu suçsuz ayırt etmeden Allah iki cihandada onları bu adaletsizliği ile yaksin

  • Hüseyin İlhan

    5.9.2016 11:15:55

    Muhterem kardeşim.Şu an akıl,insaf,merhamet,iz'an,vicdan,hürmet,edep,haya,hak-hukuk,adalet kavramlarının yerle bir edildiği.SİYASAL İSLAM ZİHNİYETİNİN maalesef inkarcı zihniyetin yaptıklarrına rahmet okutur hale geldiğini müşlahede ediyoruz. Hakkınızda biri bir çamur atarak suçlasa kafidir.O yayın,bu şahıs,bu cemaat,şu hizmet GEÇİNİİİZ. Geeçerlki olan GÖMLEK DEĞİŞTİRME USTASININ FİKİR,ZİHNİYET VE MAKAS DEĞİŞTİRMELERİNE UYMA KABİLİYETİNİZE BAĞLIDIR. ALLAHIM SEN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİME İZ'AN,İNSAF,BASİRET,FERASET,MERHAMET,ŞEFAKT,HÜRMET,VİCDAN,HAK-HUKUK-adalet MEFHUMLARINI YİTİTTİRME. YA RABBİ BİZLERİ DÜNYEVİ MAKAM-MEVKİ,ŞAN,ŞÖHRET,MADDİYAT İÇİN EBEDİ HAYATINI KAYBEDENLERDEN EYLEME.

  • Arif Altay

    5.9.2016 05:38:57

    Ders kitapları da buna dahil

  • Ayşe

    5.9.2016 01:47:20

    2 yaşındaki çocuğuma okuduğum "Balcan top oynuyor,Balcan paylaşmayı ögreniyor.." kitaplarının mahzurlu yayınevine ait olduğunu farkettim ve yavrumu zararlı kitaplardan kurtardım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı