"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kendi köprümüzü satın alalım!

Faruk ÇAKIR
02 Temmuz 2017, Pazar
Büyük şehirlerin trafik derdi de büyük oluyor.

Taşı toprağı altın muamelesi gören İstanbul’un trafiğinin sevilmemesi de bundandır. İstanbul’u her gören, “Ah bir de trafik derdi olmasa” diye söylenir. Haklıdırlar, çünkü İstanbul’da bir semtten bir semte gitmek; Anadolu’da bir şehirden başka bir şehire gitmekten çoğunlukla daha zordur.

İşte İstanbul’un trafik derdine çare bulmak için boğazın iki yakasını bir araya getiren tüneller ve köprüler yapıldı. Vapur taşımacılığı ihtiyacı karşılamayınca çare olarak ilk köprünün temeli 1970 yılında atılmış. 1973 yılında hizmete giren ‘Boğaziçi Köprüsü’ belli bir süre trafiğin rahalamasına sebep olmuş. Ancak Türkiye’nin her yerinden İstanbul’a doğru hızlanan göç ve şehrin plansız büyümesi ikinci bir köprü ihtiyacını doğurmuş. Boğazın iki yakasını bir araya getiren ‘Fatih Sultan Mehmed Köprüsü’ (İkinci köprü) 1988 yılında hizmete girdi. Zamanla bu da ihtiyacı karşılamadı ve üçüncü bir köprü olarak ‘Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ Ağustos 2016’da hizmet vermeye başladı. 

Köprülerin yapılması beraberinde başka tartışmaları da getirdi. İlk köprüye karşı çıkanlar bazı isimler, sonraki köprülere destek oldu. Bu arada İstanbul boğazındaki geçişlerini rahatlatacak şekilde tüp geçitler de yapıldı. Sonraki köprü ve tünellerin öncekilerden en önemli farkı, yeni bir modelle yaptırılmış olmasıdır. Yap-İşlet-Devret modeline göre bu köprüleri özel sektör yapıyor, belli bir süre/yıl işletiyor ve sonunda devlete devrediyor. “Hiç para vermeden” yaptırılan bu yatırımlar görünüşte çok kârlı, ama yapılan anlaşmalar ve verilen ‘garantiler’ sebebiyle milletin ve Hazine’nin zarar etmesine de sebep olabilir.

Nitekim bu modelle özel firmalara yaptırılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü’nün taahhütleri yanı sıra araç geçiş sayısı noktasında verilen garantiler sebebiyle Hazine kasasından, milletin cebinden 2017 yılı boyunca kabaca 2 milyar TL’nin çıkacağı söyleniyor.

“Hani biz para vermiyorduk?” sorusu sorulabilir. Doğrudur, bu köprüler ve tünel yapılırken Türkiye, devlet, Hazine hiç para vermedi. Ancak bu köprülerden belli sayıda arabanın geçeceği kabul edildi ve bu sayıda araba geçmezse sanki geçmiş gibi köprüyü yapan firmalara para ödeneceği taahhüt edildi. Tahmin edilen sayıda araba geçmediği için bir bakıma geçmeyen arabaların parasını Hazine, devlet yani biz ödüyoruz ve yıllarca da bunu ödemeye devam edeceğiz.

Peki ne yapalım? Köprülerin ve tünellerin yapılması elbette gerekliydi ve yapılması iyi oldu. Ancak ortada bir hesap hatası olduğu akla geliyor. Dinleyen olur ya da omaz, kanaatimi ve teklifimi şöylece özetleyebilirim: Hadisenin hukukî yönünü bilemem. Ancak mümkün ise açılacak bir kampanya ile bu köprüleri devlet ve millet işbirliği ile peşin para vererek satın alalım! Yani köprülere imkânımız nisbetinde ortak olalım. Meselâ, Yavuz Sultan Selim Köprüsü 3 milyar dolara mal olmuş. Bu miktarı 80 milyon bir araya getiremez mi? Uygun bir yolla, isteyenler buna ortak olabilir ve tahminimizce bu para çok kısa zamanda bir araya getirilir. 10 yıl boyunca geçmeyecek arabalar için milyarlarca lira para ödemek yerine peşin satın alınsın. Sonra da makul bir geçiş ücreti tesbit edilsin ve pahalı diye başka yolları tercih edenler bu köprüleri kullansın. Bu yolla hem millet hem de devlet gerekten kâr eder. 

Teklif bizden. Ayrıntıları uzmanlar ve yetkililer şekillendirsin. İstenirse bu yanlış sona erer ve köprüler gerçek anlamda verimli kullanılmış olur.

Okunma Sayısı: 3652
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÜSEYİN İLHAN

    2.7.2017 06:43:07

    AKP'nin ADALET eksikliği;YSS.O.GAZİ köprülerinden şu kadar araç geçecek diyerek taahhütte bulunan AKP hükümetleri taahhüt edilen araçlar geçmeyince ' KAMYONLARIN GEÇİŞİNİ,cebire başvurdular.BOĞAZİÇİ ve F.S.MEHMET KÖPRÜLERİNDEN GEÇİŞİ YASAKLADIRLAR.Geçen kamyonlara 500 TL.ceza tatbik ettiler.Bu eşitliğe,haksız rekabet yasalarına aykırı olmasına rağmen bunu yaptılar.Çünkü AKP nin ADALET anlayışı yok. Bugün İSTANBUL insanına da bu haksızlıktır.Zira bu mecburiyetten anadoludan gelen ürünler pahalanmıştır AKP varken HAK-HUKUK-ADALET ciddi ve tamiri uzun yıllar alacak tahribat yapılmaktadır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı