Dünya manevî bir buhran geçiriyor, ama buna karşılık şükürler olsun ki, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden müjdeli haberler de geliyor.
“İslamofobya/İslâmdan korku” yayılmaya çalışıldığı halde fıtrat dini olan İslâma teslim olanların sayısı her geçen gün artıyor. Bazı kiliseler cami olarak kullanılırken, buralarda düzenlenen toplantılarda Ezan-ı Muhammedi ve Kur’ân-ı Kerîm okunuyor.
2011’deki bir yazıda, “Kilisede ezan sesi ilk değil, son olmasın” dememiz (Yeni Asya, 29 Haziran 2011) bazılarını ‘üzmüş’tü. İtiraz edenlere göre bu temenni, başkalarının inancına saygıya tersti. Oysa, İslâma teslim olanlar kendi hür iradeleriyle ve şartların aleyhinde olmasına rağmen bunu yapıyorlar. Hatta Hıristiyanlar “Kiliseler boş kaldı, bunları size satalım, cami olarak kullanın” diye müracaat ediyorlar. Böyle bir gelişme kimi ve niçin üzsün?
2011’deki haber, Amerika’nın ikinci büyük katedrali olan “Washington Ulusal Katedral”in “Allah-ü Ekber” nidalarıyla inlemiş olduğu şeklindeydi. Orada düzenlenen bir toplantıya katılan imam, katedralin balkonundan Ezan-ı Muhammedî’yi okumuştu. (AA, 27 Haziran 2011)
Amerika’dan yine güzel bir haber geldi. 2011’deki müjdeli habere ev sahipliği yapan aynı katedralde, yeniden ezan sesi yankılanmış.
Ülke genelindeki 31 sivil toplum kuruluşunun üyeleri ‘Washington Ulusal Katedrali’nde bir araya gelip ortak mesaj vermişler. Shoulder to Shoulder (Omuz Omuza) adlı sivil toplum kuruluşu tarafından düzenlenen program, ezan okunmasıyla başlamış. Katedraldeki ezan, ABD’de Amerikalılar tarafından inşa edilen ilk cami olma özelliğine sahip Washington Muhammed Mescidi’nin imamı Talib Shareef tarafından okunurken, Pensilvanya Üniversitesi görevlisi Kameelah Mumin Rashad da ezanın tarihi ve anlamına ilişkin bilgiler aktarmış. (AA, 23 Ekim 2015)
Washington Ulusal Katedrali’nden rahibe Gina Gilland Campbell, “Bugün buradan dillendirdiğimiz çağrı sadece dinî özgürlüklere yönelik bir çağrı değildir, bu aynı zamanda demokrasi için de bir çağrıdır” diye konuşmuş.
Kuzey Amerika İslâm Toplumu Başkanı İmam Muhammed Mecid de, siyasetçilere çağrıda bulunarak, “Doğrunun yanında olun ve bu ülkedeki bütün dini özgürlükleri koruyun” şeklinde çağrı yapmış. Katedraldeki programın ardından sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, ortak çağrıyı içine alan ortak metni imzalamışlar.
“İslâmdan korku”nun bu kadar teşvik edildiği, insanların yalan yanlış bilgilerle ‘fıtrat dini İslâm’dan uzaklaştırılmaya çalışıldığı bir vasatta, bir katedraldeki toplantıda Ezan-ı Muhammedi’nin okunması ve Kur’ân’ın tanıtılması isabetli bir faaliyettir.
Bu ve benzer toplantılarda itiraz edilebilecek beyanlar da olabilir, ancak bunlar umumî faydayı görmezden gelmemize sebep olmamalı. Varsa hatalar, fıkhî ve itikatî yanlışlar; onlar da uygun lisanlarla izah edilmeli ve insanların ‘fıtrat dini İslâm’a koşmaları teşvik edilmeli.
Uluslar arası ifsat şebekeleri istemese de, İslâmın kalpleri fetih süreci devam ediyor ve kıyamete kadar da devam edecek inşallah.