Karadeniz her zaman yeşilliği ve Allah’ın ihsan ettiği güzelliği ile konuşulur; ama aynı zamanda ‘sel’leri de meşhurdur. Arazi yapısı sebebiyle çoğu zaman yollar kapanır, kısa sürse de mahrumiyet bölgesi olur.
Geçen Çarşamba akşamı başlayan yağmur, aralıklarla iki gün devam edince dereler taşmış, bazı köprüler yıkılmış ve çok sayıda köy ile irtibat kesilmiştir. Elektriklerin de kesilmesi sebebiyle haberleşme tamamen durmuş, köylerden haber almak imkânsız hale gelmiştir. Bugün itibarıyla, yaşanan mağduriyetin büyüklüğü tam olarak bilinmiyor.
Uzaktan takip edebildiğimiz kadarıyla bu defaki yağmur sahil kesimine değil; köylere, dağlara yaylalara yağmış. Hadiseye şahit olanların ifadesine göre belki de son 50 yılda şahit olunmayan bir yağmurdan bahsediliyor. Zaten çekilen fotoğraf ve videolar da buna delil.
Geçen aylarda benzer bir felaket sahil kesiminde yaşanmış ve Hopa ilçesi tanınmaz hale gelmişti. Hatta o felakette çok sayıda kişi de sel sularına kapılmış ve vefat etmişti. Artvin’in bazı ilçeleri, Rize’nin Çayeli ilçesi, Senoz Vadisi ve Hemşin ilçesi civarını etkileyen bu defaki yağmur, büyük maddi hasara yol açmış görünüyor. Köyde ikamet edenlerin sanal âlemde paylaştıkları fotoğraf ve videolara bakılırsa, köy ve mahalle yollarının neredeyse tamamı ulaşıma kapanmış durumda. Elbette bir iki gün, bilediniz bir haftada bu yollar açılır; ama müdahale etme noktasında geç kalındığı yolunda şikâyetler var.
Yakinen takip ettiğimiz için, Çayeli ve Senoz Vadisinde yaşananlardan misal verebiliriz. Çarşamba günü akşama doğru yağmur yağıp da dereler taşında Senoz Vadisine çıkan yol, güvenli ulaşım imkanı kalmadığı için Madenköy civarında (ilçeye 10 km) ulaşıma kapatılıyor. Perşembe günü yol açma çalışmaları başlıyor, ama derde çare olmuyor. Bir yandan yağmur da devam ettiği için ilçeye uzak olan köylerden ancak Cuma günü haber alınabiliyor. Allah’a şükürler olsun ki, maddi kayıplar olmasına rağmen (şu ana kadar) vadi köylerinde can kaybı haberi duyulmadı. Ancak bu yazının yazıldığı saate kadar, hala bazı köylere ulaşılmış değildi. Mesela, Senoz Vadisi’nin sahile en uzak köylerinden biri olan Başköy. İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde ikamet eden ve aslen Başköylü olan hemşehrilerimiz, “Acaba köyde hasar büyük mü?” diye merak edip duruyorlardı.
Vadi köylerinden Yenice’li, ama İstanbul’da ikamet eden bir ‘emekli’ arkadaşımız da şu mealde bir şikâyeti sanal alemden paylaştı: “Kimse kusura bakmasın. Başka yerlerde mahsur kalanlar için devlet seferber oluyor. Helikopter, ambulans, ne varsa harekete geçiyor. Biz 3 gün oldu, köyde mahsur kalanlardan bir haber bile alamıyoruz. Üstelik bölgemizden neredeyse köyümüzden milletvekilimiz var. Senoz Vadisindeki 12 köyü 2 saat dolaşacak bir helikopter düşmedi mi bize? Yoksa, canımız sağ olsun. Canımız acıyor.” (facebook, Ü.Demirci.)
Karadeniz’de aşırı yağmur ve sel, daha çok yaz aylarında olurdu. Bu defa kış başına tevafuk etti. Daha büyük musibetlerden Allah hepimizi muhafaza etsin.
Tahmin ediyorum ki, bölgedeki idareciler felaketin büyüklüğünü ilk anda kavrayamadılar. Çünkü köylerden gelen fotoğraflara göre çok fazla toprak kayması olmuş. Yıllardan beri sağlam duran yerler göçmüş. Bazı çatıları da uçuran fırtına ve yağmurun yaralarının kısa sürede sarılması en büyük temennimiz.
Hepimize geçmiş olsun. Mala gelse de, cana gelmemiş olması en tesellimiz. Ya Rab! Bizi musibetlerden koru. Amin.