"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İyilikleri al, kötülükler onlarda kalsın

Faruk ÇAKIR
23 Şubat 2017, Perşembe
Gelişen imkânlar sebebiyle dünya bir köy haline geldiğine göre, komşularımızdan habersiz yaşamamız mümkün değil. Onlardaki iyilikler ve fenalıklar ya doğrudan ya da dolaylı olarak bizi de ilgilendirir, bizi de etkiler.

Türkiye’yi idare edenlerin umumî olarak yaptıkları bir hata var ki o da şudur: Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünya ülkelerindeki ‘kötü’lükleri öne sürerek “Biz bize yeteriz, kimse bize karışmasın” derler. Avrupa ya da Amerika’daki iyi ve güzel örnekler hatırlatıldığında da yanlışlarını ileri sürüp toptan reddederler. Bu tavrın neticesi olarak da dünyanın başka ülkelerindedeki iyilikler ve güzellikler sınırlarımız içine girme imkânı bulamaz. Ortaya çıkan ağır faturayı da hep birlikte öderiz.

Son aylarda “Gözünün üstünde kaşın var” denilerek onbinlerce yetişmiş insan işinden gücünden edildi. Misal olması bakımından geçen günlerde duruşması yapılan ‘akademisyen’lerden biri, geçmiş yıllarda verdiği bir röportajın yayınlandığı bir dergiyi kütüphanesinde saklamış olması ‘suç delili’ sayılmıştı. Elbette başka ‘suç delilleri’ de vardı, ama böyle bir delili dosyaya ilâve etmenin mâkul bir izâhı olabilir mi? Duruşma neticesinde ilgili akademisyen tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

Amerika’daki ‘güzel örnek’ bize uymaz mı? New York Üniversitesi’nden Prof. Selçuk Şirin, RS FM’de Yavuz Oğhan’ın programına misafir olmuş ve ABD’deki akademi şartlarını anlatmış. Satır başları şöyle:

“1-2 yıldır çok sık olarak üniversitelerden atılmalara ilişkin negatif haberler gelmeye başladı. Ardından korkunç olan belki de bu haberlerin kanıksanması oldu. Türkiye’den bu tür haberlerin gelmesinin bir haber değeri kalmadı. Herhangi bir akademisyen grubunun üniversiteden atılmış olmasının batıda bir haber değeri kalmadı.” (www.yeniasya.com.tr, erişim: 22 Şubat 2017)

Prof. Şirin, “ABD, böyle bir durum karşısında kalsa ne yapardı?” sorusuna şöyle cevap vermiş: “11 Eylül saldırısının ertesinde bir akademisyen çıktı ve ‘Amerika’nın dünyaya yapıp ettiklerinin doğal bir sonucu, fazlasını da hak ediyoruz’ diye bir paylaşımda bulundu. O akademisyeni görevden aldırmak için yıllarca uğraştılar, ama görevinden attıramadılar. Amerika’da işinizi yapmadığınızda görevinizden atılırsınız. (...) Fakat Amerika’da işten atılamayan, iş garantisi olan çok sayıda meslek var. Bunlardan bir tanesi polis, bir diğeri öğretmenler, üçüncüsü de akademisyenler. Ben ilk geldiğimde akademisyenlere niçin böyle bir hak verildiğini merak etmiştim. (...) Eğer yüz kızartıcı bir suç işlemediyseniz, ne devlet ne de özel şirket sizi görevden alamaz. (...) Akademi bağımsız ve özgür olacak. Bunun koşulu da iş güvencesi. Amerika’da akademisyen olmak çok zor. (...) Ama o eşiği aştıktan sonra, eğer doçent olarak ‘Tenure’ aldıysanız, size görevinizden el çektirecek bir güç yoktur. Bunun da nedeni özgür akademinin alt yapısını kurmak. Özgürlük ve eleştirel düşünce olmadan gelişme olmuyor. (...) Bütün bunlar olduğu için inovasyonun çok önemli bir kısmı ABD’de yapılıyor, çünkü üniversiteler özgür. Tek bir akademisyenin düşüncesinden dolayı kılına bile dokunulamaz. Şu anda (ABD Başkanı Donald) Trump’a akademisyenler tarafından yapılan hakaretlerin haddi hesabı yok.”

Türkiye ile ABD’yi kıyaslamanın doğru olmadığının farkında olduğunu söyleyen Prof. Selçuk Şirin şunları da ilâve etmiş: “Her bir doktora sahibi insanı hoşumuza gitmeyen bazı şeyler söyledi diye akademiden atıyoruz, ama o insanlar eninde sonunda bir yolunu bulup yaşamaya devam edecekler. Asıl bedeli ödeyecek insanlar, akademisyenler atılırken sessiz kalan ve alkış tutanlar. Çünkü onların çocukları yeni kurulan dünyadaki ekonomiden nasiplenemeyecek.”

Amerika ve dünyanın başka ülkelerinden kötülükler yerine bu güzel uygulamaları örnek alsak ne kaybederiz?

Okunma Sayısı: 2298
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı