Dünya siyasetinde diplomasi yoluyla zorlu bir ‘bilek güreşi’ yapıldığı anlaşılıyor. Şimdiye kadar her şart altında İsrail’in haklarını savunan Amerika, BM’deki bir oylamada ‘çekimser’ kalarak İsrail aleyhindeki önemli bir kararın alınmasına yol açtı.
Nasıl bir pazarlık yürütüldüğünü bilemiyoruz, ama hadisenin seyri şöyle gelişti: Mısır tarafından Çarşamba günü (21 Aralık 2016) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne İsrail aleyhinde bir karar tasarısı sunulmuştu. BM’ye tasarıyı sunan Mısır, Amerika’nın yeni Başkanı Donald Trump’ın itirazı üzerine tasarı geri çekilmişti. Sonrasında tasarıya destek veren Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından aynı tasarı BMGK’ya getirildi.
Neticede tasarı Türkiye saati ile 23 Aralık 2016 gecesi saat 23.00’da yeniden oylandı ve pek alışık olmadığı üzere Amerika’nın itiraz/veto etmemesi sebebiyle kabul edildi. BMGK’da kabul edilen kararda İsrail’in Filistin topraklarında yasa dışı bütün yerleşim faaliyetlerini “derhal ve tamamen” durdurması talep ediliyor.
Tabiatıyla bu karar en çok Filistin yönetimini sevindirmiş. Filistinli yöneticiler, BMGK’da İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı bütün yerleşim faaliyetlerini “derhal ve tamamen” durdurmasını talep eden kararın alınmasını, “İsrail politikasına büyük bir tokat” olarak yorumlamışlar. (AA, 24 Aralık 2016)
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Redine, bu kararla İsrail’in yasa dışı yerleşim birimlerinin uluslar arası düzeyde kınandığı ve iki devletli çözüme güçlü destek verildiğini belirtirken Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat da kararın, BMGK’dan çıkan en önemli kararlardan biri olduğunu hatırlatmış.
Ureykat, Filistin resmî televizyonunda yaptığı açıklamada şunları da ilâve etmiş: “Bu tarihî bir karar, barış ve güvenliğin zaferidir. Karar, barış ve güvenliğin, yerleşim birimleri, adam öldürme, abluka ve terörle değil, işgalin sona ermesi, Filistin devletinin kurulması ve askıda kalan sorunların çözümüyle gerçekleşeceği konusunda uluslar arası görüş birliğini yansıtıyor.”
Tabiî ki mesele sadece doğru ve isabetli kararlar almakla bitmiyor. Bu kararın uygulanması da gerekir. İsrail yönetimi her zaman olduğu gibi bu karar sonrası da kararı tanımayacaklarını ilân edip bir bakıma dünyaya meydan okumuşlar. Kararı ‘Utanç verici’ diye niteleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İsrail bu hükümlere bağlı kalmayacak” demiş.
Elbette İsrail’in geçmişteki kararlarda olduğu gibi aleyhindeki bu kararı tanımasını kimse beklemiyor. Fakat BMGK aldığı bu karara sahip çıkar ve gereğini yaparsa İsrail rahat hareket edemeyeceği görülür. Acaba seçilen, ama henüz göreve başlamayan ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da oturmaya başladıktan sonra bu kararı değiştirmek için çalışır mı?
Ne olursa olsun bu karar, İsrail’in haksızlığını bir defa daha ve en yüksek sesle dünyaya ilân etmiş oldu. İsrail bugün için kararı tanımadığını ilân etse de, uzun dönemde tanımak mecburiyetinde kalır ve kalmalı.
Diplomasi imkânları iyi şekilde kullanılmaya devam ederse İsrail zulmü sona erer ve Filistinliler rahata kavuşur.
Hür dünya bunun için çalışmalı.