"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İşi yap, işi!

Faruk ÇAKIR
16 Ocak 2016, Cumartesi
Keşke herkes işini yapsa, Türkiye ve dünya daha huzurlu, daha yaşanır bir yer olmaz mıydı? Tabiî ki ‘herkes’e herkes dahil olmalı.

Birileri bu genel kaideden kendini muaf tutuyor ve kendisinden başkalarının ‘işi’ni yapmasını bekliyorsa yanlış yapıyor demektir.

Dere tepe düz gittik ve maalesef dönüp dolaşıp yeniden terör kıskacına düştük. Bu kıskacın en büyük sebebi, ‘iş’lerin yapılmamış olmasıdır. İdareci idareciliğini, bürokrasi bürokratlığını, sanayici sanayiciliğini, eğitimci eğitimciliğini hakkını vererek yapmış olsa bu hallere düşer miydik?

Geçmiş yıllarda olduğu gibi terör yangınında ekseriyetle masumlar can veriyor. Uyurken katledilen çocukların ahı yerde kalır mı? Bu büyük cinayetlerin cezası dünyada değilse ahirette mutlaka sorulur. Gecikir belki, mühlet verilir, ama kesinlikle unutulmaz, ihmâl edilmez. Hakiki adalet bunu gerektirir.

Teröre ve teröristlere bin defa nefret! Ancak nefret, tek başına terörü sona erdirmiyor. Türkiye’yi idare edenler bu hususta ‘iş’lerini tam olarak yaptıklarını düşünüyorlar mı? Maalesef, “Çocuklara kurşun sıkan, bomba atan teröristlere lânet olsun” demek yetmiyor. Zaten, teröristlerin ‘bebek katili’ olduğu hususunda şüphe yok. Yanlış hatırlamıyorsak, 1993 yılındaki bir baskında terör örgütü bir çocuğun ölümüne sebep olmuştu. “Büyük gazete”ler o gün o masum çocuğun kurşunlanmış fotoğrafını birinci sayfalarına taşımış ve terör örgütüne haklı olarak “bebek katili” demişti. Millet ekseriyetinin kanaati de zaten bu yönde tecelli etmiş durumda. Buna rağmen terör sona erdirilebilmiş değil. Bu misali şunun için hatırlattık: Millet ekseriyeti, teröre karşı üzerine düşeni büyük ölçüde yapmış durumda. Kınamış, reddetmiş, terör destekçilerine de destek olmamış. Bin defa eleştirdiğimiz ‘bir kısım medya’ da çocuk katillerine zaman zaman ‘çocuk katili’ demiştir. Fakat bu yeterli olmamıştır. İş dönüp dolaşıp, Türkiye’yi idare edenlerin atacakları adımlara odaklanmış durumdadır. Medya bile vazifesini yapmıyorsa, dolaylı olarak idareciler sorumludur. “Bir kısım medya”ya, “Bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” tavrı gösterilmesi en temel hata olmuştur. Bugün şikâyet edilen medyanın asıl kabahati, ‘terörist yetiştiren sistem’e su taşımış olmasıdır. Müstehcen yayıncılıkta yarışan medya, dolaylı olarak anarşiye, teröre ve teröristlere destek vermiş olur. Aynı şekilde, müstehcen yayınları tehlike olarak görmeyen anlayış da yine dolaylı olarak anarşiye hizmet etmiş olur. “Müstehcenlik nerede, anarşi ve terör nerede? Ne alâkası var?” diyenler olabilir. Kısaca şöyle diyebiliriz: Çok, hem de çok alakası var! 

“Bir kısım medya” mevcut yayın anlayışıyla gençleri ve aileyi tahrip etmeye devam ederken, haberleriyle her gün “Bebek katili terör örgütü, yok ol!” dese terör sona erer mi? Bebek katillerine elbette katil denilsin, ama asıl çarenin eğitimden, herkesin ‘işini’ yapmasından ve kararlılıktan geçtiği unutulmasın. Bilmiyorum, sadece manşetlerle terörü yenen ülke var mı?

Türkiye bu kanlı terör kıskacından kurtulmalı ve inşallah kurtulacak. Ama hepimiz işimizi en iyi şekilde yapmamız şartıyla. Fiilî ve sözlü duâmızı, işimizi samimiyetle yapalım, neticesi inşallah iyi olur ve olsun. Amin. 

Okunma Sayısı: 1435
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı