Dünya gündemi, beklenmedik bir şekilde İngiltere’deki “AB’den çıkış” referandumu ile sarsıldı.
Referandum kararı başlangıçta dünyanın dikkatini çekmedi. Tartışmalar olsa da İngiltere’deki referandumda AB’den ayrılma noktasında karar çıkması beklenmiyordu. Tahminler bu yöndeydi.
Ne var ki “Siyasette bir gün uzundur” tesbiti sadece Türkiye için değil, dünya için de geçerliymiş. Bu karar uygulansa da uygulanmasa da artık AB ile İngiltere arasındaki ilişkiler eskisi gibi olmayacak, olamayacak. Bu karar sadece AB’yi değil, dolayısıyla dünyadaki siyaseti de etkileyecek.
“Ne olur, ne olacak?” şeklindeki bir sorunun çok şıklı cevabı vardır. Uzmanların hatırlatmasına göre bu referanduma rağmen İngiltere AB üyeliğinden ayrılmayabilir. Çünkü arada yapılan anlaşmalar var. Bu anlaşmalara göre İngiltere’nin AB’den ayrılmasını kurum olarak AB’nin de kabul etmesi gerekiyor.
Önümüzdeki dönem bu kararın artıları ve eksilerinin tartışılmasına sahne olacak gibi görünüyor.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin’ın bu noktadaki değerlendirmeleri önemli. İngiltere’de yaşayan eski jenerasyonun geçmişte yaşadıkları savaşları ve zor dönemleri unuttuğunun altını çizen Prof. Dr. Alkin, yaptığı açıklamada şöyle demiş: “Avrupa Birliği’nin bugünkü jenerasyonu bence yaşlı jenerasyonundan çok daha akılcı davrandı. Çünkü yaşlı jenerasyon Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın niye çıktığını az ya da çok hatırlıyordur. Avrupa Birliği ve Euro Projesi’nin, Avrupa’nın en uzun zamandır büyük savaş görmeden yaşadığı periyodun kaldıracı olduğunu da anlamaları gerekiyordu. Avrupa’da savaşların neden çıktığını, bunun sonucunda AB Projesi’nin ve Euro Bölgesi’nin neden kurulduğunu da unutmuş durumdalar. Dolayısıyla İngiltere, hem kendisinin, hem AB’nin, hem de dünyanın geleceği için fevkalâde yanlış bir adım attı.”
Bu kararın İngiltere’nin bölünmesine yol açabileceğinden bahsediliyor ki yabana atmamak lâzım. Nitekim bundan sonra yaşanacak olan süreci ele alan Prof. Dr. Alkin şunu da söylemiş: “Meselâ İskoçyalılar bağımsızlık oylamasını bir kere daha deneyebilir. (...) Hatta Galler, ‘Biz kendi başımıza yola gidebiliyoruz. Ayrı bir ülke olsak acaba ne olur? Zaten bizim boyutumuzda birçok ülke var’ gibi düşünceler içine girebilir. Aslında İngiltere aldığı kararla kendi iç parçalanmasına da olanak sağladı.”
“Bu karışık bir süreç ve İngiltere tek taraflı olarak AB’den çıkamaz” diyen Prof. Dr. Alkin, “Birliğin bunu oylaması gerekecek. Bu süreçte belki bir mu’cize olur ve İngiltere ‘Biz bu referandumu halkın nabzını yoklamak için yaptık. AB ile imzaladığımız anlaşmanın bir maddesine göre çıkma imkânımız yokmuş. Biz anladık ki AB’nin nimetlerini vatandaşa yansıtamamışız’ gibi şeyler diyerek geri vites de yapabilirler” tesbitini de yapmış.
Acaba İngiliz siyaseti kaş yapayım, AB kurumlarına karşı elimi daha fazla güçlendireyim derken kendi ayağına kurşun mu sıktı? Her hâlde önümüzdeki dönemde bunlar tartışılacak. Tartışmalardan Türkiye’nin hayrına neticeler çıkması en büyük temennimiz.