Karşı karşıya kaldığımız darbe musîbeti sebebiyle etrafımızdaki yangını göremez hale geldik. Elbette evde yangın varken önce o söndürülmeye çalışılır. Bununla birlikte komşudaki yangınları da söndürmek gerekir ki alevler mahalleye yayılmasın.
Suriye’nin bu hâle nasıl düştüğünü bile unuttuk. 3 ay sürer diye tahmin edilen kavga, kargaşa ve iç savaş 5 yılı geride bıraktı. Dış politika uygulayıcıları bu noktada kötü bir imtihan verdi ve âdeta sınıfta kaldı.
Tıbbî Yardım Örgütleri Birliği (UOSSM), Suriye’nin abluka altında bulunan Halep şehrinin doğusunda her 10 bin kişi için sadece 1 doktorun bulunduğu uyarısında bulunmuş. BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan UOSSM İsviçre Başkanı Tevfik Chamaa, şunu da ilâve etmiş: “Suriye’de çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana en az 650 sağlık çalışanı öldürüldü. 2016 yılının ilk 6 ayında 80 hastane ve sağlık kurumu bombaların hedefi oldu ve en az 80 sağlık ve insanî yardım çalışanı öldürüldü.”
Fransa ve İngiltere dışişleri bakanları da Haleb’deki krize dikkat çekip kuşatmanın sona ermesi çağrısı yapmış. Haleb’deki durumla ilgili açıklama yapan iki bakan, bölgede barış görüşmelerinin devam ettirilmesinin imkânsız olduğuna da dikkati çekmişler. (AA, 28 Temmuz 2016)
Halep, bir müddettir BM’nin dolayısıyla dünyanın gündeminde. Ancak sadece görüşmeler yapılıp çare arayışı geciktiği için her geçen gün tehlike büyüyor. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın Cenevre’deki Suriye görüşmelerinin yeni turu için Ağustos ayının sonunu işaret etmesi muhaliflerin Halep konusundaki endişelerini arttırmış.
Konuyla ilgili bir haberde şu bilgiler var: Üçüncü tur görüşmeler için yaklaşık bir ay sonrasının belirlenmesini değerlendiren bazı muhalifler, Haleb’in görüşmeler başlamadan ‘düşmesi’nden endişe ediyor. Bazıları ise bu sürede Halep düşmese bile kuşatmanın uzaması halinde yaşanacak insanî krize dikkati çekiyor. Cenevre görüşmelerinde muhalifleri temsil eden heyette yer alan Muhammed el-Abud, Mistura’yı taraflı olmakla itham etmediğini, ancak son açıklamalarının Suriye rejimi ve Rusya’nın taleplerine uygun olduğunu savunarak, “Bu sürenin, teknik ve lojistik konuların tamamlanması için mi, yoksa rejim güçlerine Haleb’in tamamını ele geçirme amacıyla mı tanındığı önümüzdeki ayın sonunda anlaşılacak” demiş.
Suriye Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Fransa Büyükelçisi Munzir Mahus ise “Halep, İkinci Dünya Savaşı’nda iki yıl boyunca devam eden, açlık ve hastalıktan ölenlerin cesetlerinin sokaklarda görüldüğü Leningrad kuşatmasına dönüşmemeli” uyarısında bulunmuş. (AA, 29 Temmuz 2016)
Halep’de bir insanlık dramı yaşandığı anlaşılıyor. Geçmiş yıllarda Bağdat harâb olduğu gibi günümüzde de Halep harâb olmasın. Bütün dünya Bağdat’ın harâb olmasına şimdi ağlıyor; ama o gün seyirci kaldı. Benzer hatanın şimdi Suriye ve Halep için yapılıyor olması çok büyük hata.
Türkiye de bir an önce toparlanıp Suriye ve Halep konusunda yapabileceği ne varsa onu yapmalı.