Avrupa’nın Filistin meselesinde haklıdan yana, Filistinlilerden yana, adaletten yana tavır alması toptancılık yapmanın yanlış olduğunu bir defa daha gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’e hediye etme kararına karşı bütün Avrupa’dan itirazlar yükseldi. Pek çok şehirde düzenlenen yürüyüşlerle yanlış karar kınandı, Filistin’e, Kudüs’e sahip çıkıldı.
Pek çok noktada itiraz ettiğimiz Fransa bile bu meselede doğru tavır takındı ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, “Fransa, şimdilik Büyükelçiliğini Tel Aviv’den başka bir şehre taşıma niyetinde değil” ifadesini kullandı. (tr.sputniknews.com, 16 Aralık 2017)
Meselâ, Almanya’nın Frankfurt şehrinde Filistinli gruplar tarafından düzenlenen gösteride yürüyüş boyunca, “Biz Antisemitist değiliz, biz Yahudi karşıtı değiliz”, “Kudüs Filistin’in başkentidir”, “Filistin’e özgürlük” şeklinde sloganlar atıldı.
Hollanda’nın Rotterdam şehrinde de, benzer yürüyüşler yapılıp ABD’nin kararı protesto edildi. Müslümanların kurduğu NIDA Partisinin lideri Nourdin El Ouali, burada yaptığı konuşmada, şöyle dedi: “Trump ve ABD hükümeti, araştırma altına alındığı için zor günler geçiriyor. (...) Bunun dışında bir de İsrail’in güçlü lobisi var. Ama İsrail lobisi, Yahudi lobisi demek değil. Yahudiler de yapılan haksızlığı görüyorlar. Bu durum Yahudi ve Müslümanların arasında olan bir durum değil. Bu haklının ve haksızın mücadelesidir. Bu insan haklarından yana olanların ve baskıdan yana olanların mücadelesidir.”
Fransa’nın Strazburg şehrinde düzelenen Kudüs’e destek mitingini de 13 sivil toplum kuruluşu desteklediş ve yaklaşık 2 bin kişi yürüdü. Filistin halkının işgale ve işgalcilere karşı mücadelesinde yalnız olmadığını dile getiren Abyssinie Derneği Temsilcisi Leyla Sihabi ise yaptığı konuşmada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Fransa Cumhurbaşkanı Macron tarafından Elysee Sarayı’nda ağırlanmasını eleştirip şöyle dedi: “Netanyahu’nun yeri Elysee Sarayı değil, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesidir.”
Aynı şekilde Avusturya’nın başşehri Viyana’da da aynı karar protesto edildi. ABD’nin Viyana Büyükelçiliği önünde toplanan göstericiler, “Apartheit rejimine hayır”, “Özgür Filistin” ve “Kudüs kuşatmasına hayır” pankartları açtı. Filistin’in Rabat Büyükelçisi de, Arap ülkelerine seslenerek “Washington’daki büyükelçilerini çekme ve ABD’ye ekonomik baskı yapma” çağrısında bulundu.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Merkez Komitesi üyesi ve eski Enformasyon Bakanı Mustafa Barguti’nin değerlendirmesi de isabetli. İslâm İşbirliği Teşkilatı zirvesinin Doğu Kudüs’ün Filistin için başşehir olarak tanıma kararını olumlu bulduklarını ifade eden Barguti, “Ancak İsrail’le ilişkilerini kesme kararı almalarını beklerdim. Ayrıca, Filistin’in başkenti olarak neden Doğu Kudüs dediler? Neden Trump’ın açıklamasındaki gibi Kudüs demediler?” diye sordu.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk’un ABD Başkanı Donald Trump’u eleştirken söyledikleri de dikkat çekici: “Trump, liberal, eşitlik, barış ideallerini yok ediyor. ABD demokrasisi güçlüdür hem ABD hem Avrupa Trump’u durduracaktır.” (DHA, 17 Aralık 2017)
Bütün tespitler güzel de, NIDA Partisinin lideri Nourdin El Ouali’nin şu tesbitini hep akılda tutmak lâzım: “Bu, haklının ve haksızın mücadelesidir. Bu insan haklarından yana olanların ve baskıdan yana olanların mücadelesidir.”
Sadece Filistin’de değil bütün dünyadaki mücadelelere bu zaviyeden bakmakta fayda var. Bize düşen haklının yanında yer almak...