"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hak, hukuk, adalet

Faruk ÇAKIR
23 Nisan 2017, Pazar
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik, idarecilerin dikkate alması gereken önemli hatırlatmalarda bulunmuş.

Gerçi bu tesbitleri geçmiş dönemde idarecilerimiz de ifade etmişti, ancak gelinen noktada eski sözler unutulmuş gibi duruyor. TÜSİAD Başkanı Bilecik’in bilinenleri tekraren hatırlatmış olmasının Türkiye’nin menfaatine olduğunu görmek lâzım.

Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) tarafından düzenlenen “72. Ege Toplantısı”nda konuşan Bilecik, öncelikle referandum sonrasında yaşanan tartışmalara dikkat çekmiş. Türkiye’nin seçim karnesinin bozulduğunu hatırlatan Bilecik, şöyle demiş: “Seçim güvenliği, işleyen bir demokrasinin olmazsa olmaz bir koşuludur. Türkiye’nin bu alanda son dönemde sahip olduğu karnenin değişmemesi gerekiyordu. 1946’dan bu yana kimsenin Türkiye’yi eleştirmesi söz konusu değildi. YSK’ya veya buna benzer kurumlara itirazlar olabilirdi. Ama bu konuda karnemiz son derece iyiydi, tarihimizin en önemli seçimlerinden birinin zedelenmesi maalesef üzücü oldu. Üzerinde oluşan şüphe, seçim sonuçlarından bile önemli olacak. Maalesef böyle bir mirasa sahip olduk.” (AA, 21 Nisan 2017)

Yargı erkinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda düzenlemelerin acilen devreye alınması gerektiğini tekrarlayan TÜSİAD Başkanı Bilecik, “Onun tarafsızlığını ortadan kaldıracak şüpheler sonlandırılmalıdır. Adil yargılama ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere pek çok hak genişletilmeli” ifadelerini kullanmış.

Demokrasi, ekonomi ve Avrupa Birliği’nin ‘asıl gündem’ olması icap ettiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Bilecik tesbitlerine şunları da ilâve etmiş: “Referandum süresinde siyasî üslûbun sürdürülebilir olmadığını gördük. Bu söylemlerin yapısal reformların hayata geçmesine engel olduğunu her zaman söyledik. Bugüne kadar yapılan birçok ekonomik program, son 4 yılda bir seçimden bir diğer seçime koşmaktan dolayı, başta iş insanları olmak üzere hepimizi yordu. Aynı maddelerin tekrar tekrar gündeme getirilmesiyle ’yapısal reform’ kelimesinin bile içi neredeyse boşaltılmak üzere. (...) Hemen yola koyulsak bile önümüzde sadece 18 ay var. Eğer bu süreyi de seçim süreciyle geçirirsek çok kan kaybederiz, toparlanmamız imkânsız hale gelir. Onun için bizim yapısal reformları sür’atle hayata geçirmemiz şart. (...) OHAL geride bırakılarak, olağan devlet hukukuna geri dönülmeli. Eğer açık toplum olamazsak, özgürlükleri güvence altına alamazsak, hak ettiğimiz yerde olamayız. Kamu yönetiminde liyakat kriterleri de uygulanmalıdır.”

Kelimeler başka olsa da TÜSİAD Başkanının bugün yaptığı konuşmanın benzerlerini geçen yıllarda idarecilerimizden de dinlemiştik. Hak, hukuk ve adalet noktasında dile getirilen tesbitler doğruydu. Türkiye’nin menfaati dünyadaki iyilerle birlik kurmak ve birlikte yürümektedir. Pireye kızıp yorgan yakan insanların durumuna düşmek yanlış olur.

Bunca tartışmaya, ‘yapısal reform’ların ihmal edilmiş olmasına rağmen geç kalmış sayılmayız. Bugün yeniden doğru tercihleri ortaya koyup millet menfaatine olan yolculuğu devam ettirmek lâzım. Aksi halde telâfisi zor faturalar ödemek mecburiyetinde kalırız. Böyle bir durumun kimseye de faydası olmaz.

Tuzaklara düşmeden hak, hukuk ve adalet yolunu tercih edelim.

Okunma Sayısı: 3282
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı