Obama, uluslararası toplumun, İsrail’in iki devletli çözüm konusunda ciddi olduğuna inanmadığını ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu konudaki tavrının “İsrail’in itibarını tehlikeye attığını” söylemiş. 

Her güzel söz ve tesbit duyduğumuzda yaptığımız gibi, bu tesbit karşısında da “Bizi bu güzel sözler ihtiyarlattı” demek durumunda kalıyoruz. Obama’nın ifadesiyle, uluslararası toplum, sadece İsrail’in mi “iki devletli çözüm konusunda” ciddi olmadığını düşünüyor? Her fırsatta güzel sözler sarfeden ve sıra bu sözlerin icrasına geldiğinde sözlerini unutan umum idareciler de güven kaybetmiş durumda değiller mi? Sözgelimi, Amerika güven kaybedenler listesinin en başında geliyor. Bunca yıldır, sözleriyle İsrail’i eleştiren ve Filisitinlilere destek olan Amerika, sıra icaata geldiğinde niçin tersini yapar? 

İsrail’in Kanal 2 televizyonuna konuşan Obama, “Netanyahu, genel seçimden önce yaptığı açıklamada, başbakanlığı müddetince iki devletli çözümün olmayacağını söyledi. Sanırım Netanyahu’nun söyledikleri neticede bir Filistin devletinin kurulması ihtimalini içeriyor ancak bunun için öne sürdüğü şartların yakın gelecekte yerine getirileceğini düşünmek gerçekçi değil. Uluslararası toplum, İsrail’in iki devletli çözüm konusunda ciddi olduğuna inanmıyor. Bu durum İsrail’in itibarını tamamen kaybetmesi tehlikesine yol açıyor” demiş. (AA, 3 Haziran 2015)

Dikkat edilirse, Amerika’nın asıl nedişesi, “İsrail’in itibarını tamamen kaybetmesi” olarak öne çıkıyor. Aslolan İsrail’in istekleri olduktan sonra, Filistin’in talepleri ne ölçüde dikkate alınır ki? Amerika gibi ülkeler ‘adil’ davranabilmiş olsa, İsrail bu derece keyfi hareket edebilir miydi? 

Bu eleştirileri dile getirirken, Amerika’nın ekonomik anlamda “İsrail taraftarı” lobilerin kontrolünde olduğunu unutmuş değiliz. ABD başkanları, seçilebilmek için “İsrail taraftarı” lobilerin maddi desteğini almak durumunda. Dolayısı ile seçildikten sonra da kamuoyuna güzel sözler sarf edilirken, icraatlarıyla İsrail’i desteklemeyi tercih ediyorlar. Bu pencereden bakıldığında, “İsrail’in iki devletli çözüm konusunda ciddi olmadığı” yönündeki tesbit, başka ABD Başkanları olmak üzere diğer devlet başkanları için de söylenebilir. Günümüz şartlarında BM’nin 5 daimi üyesi olan ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya gerçekten istese İsrail’i dize getiremez mi? “5 daimi üye” olmasa bile, Amerika bu konuda ciddi ve samimi olsa, Filistin dostu diğer ülkeleri de yanına alarak İsrail’i Filistin’in bağımsızlığını kabul edecek noktaya çekemez mi?

Güven ve samimiyet kaybı, İsrailli yöneticiler için değil, diğer dünya ülkelerinin yöneticileri için geçerlidir. Sarf edilen güzel sözlerin yarısı icra sahasına konulabilse gerçek dünya barışı temin edilebilir.

Eksik ve hatalarına rağmen ABD Başkanı Obama’nın bu tesbitleri yine de yabana atılmasın. Umulur ki bu tesbitlerden cesaret alan başkaları çıkar ve İsrail’i dize getirmek için yeni ve başka adımlar da atar. Uzun dönemde haklı olan kazanacağına göre, inşallah İsrail kaybedecektir. Mazlum Filistinlilerin bir an önce İsrail zulmünden kurtulması için biz kavli/sözlü dua ederken, idarecilerimiz de fiili dualar etsin.