"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gölge düşmeyen bayramlar olsun

Faruk ÇAKIR
01 Eylül 2017, Cuma
Kurban Bayramı günlerine bizi ulaştıran Rabbimize şükrolsun, hamdolsun.

Bayram günleri sevinç günleridir, ancak idrak ettiğimiz bu bayram günlerine gölge düşüren hadiseler yaşandı ve yaşanıyor. Hem içeride hem de dışarıda sevinçleri hüzne çeviren bu hadiselerin son bulması için duâ edelim.

Ramazan Bayramı gibi Kurban Bayramı da İslâm âleminin şevkle ve sevinçle kutlaması icap eden bir bayram. Başta Suriye’deki hadiseler olmak üzere Irak, Afganistan, Libya ve bayram arefesinde yeniden patlak veren Myanmar ve Arakan’daki hadiseler maalesef bayram sevincini gölgelemiş durumda.

Hemen her bayram öncesi Müslümanların bayram sevincine gölge düşüren bu hadiselerin patlak vermesi acaba tesadüf müdür? Geçen yıllarda Irak ve Libya’da yaşanan hadiseler bayram sevinçlerimize gölge düşürürken son zamanlarda bu listeye Suriye eklenmişti. Son aylarda ise komşumuz Suriye’de kısmen sükûnet sağlanmış görünüyor. Elbette burada da çok ciddî sıkıntılar var ve yakın zamanda sona ermesi de beklenmiyor; ancak Arakan’daki Müslümanların çektiği eza ve cefayı görünce, söz söyleme mecali dahi kalmıyor. Orada yaşanan cinayetleri tarif etmek mümkün olmadığı gibi fotoğraf ve filmlerini izlemek bile mümkün değil. Bununla birlikte insanlığın izleyemeyeceği görüntüleri oradaki Müslümanların bizzat yaşadığını unutamayız.

Arakan’da geçen yıllarda da benzer sıkıntılar yaşanmış ve tekrar etmemesi temenni edilmişti. O günkü haberlerde şu bilgiler yer almıştı: “(Türkiye’den giden) Heyeti görmek isteyen Rohingya Müslümanlarından Muhammed Çingi, yetkililerin izin vermesi üzerine heyetin yanına gelerek hayat şartları hakkında  bilgi aktardı. Bakan Davutoğlu’nun ihtiyaçlarını sorması üzerine Çingi, eski yerleşim  yerlerine geri gitmek istediklerini söyledi. (...) Ailesinden 11 kişinin, köyünden de yaklaşık 100 kişinin öldüğünü ifade ederken ağlayan Çingi’yi teskin etmeye çalışan Bakan Davutoğlu, Çingi’ye bir müddet sarılarak destek oldu. (...) Bakan Davutoğlu ise, ‘Hükümetle birlikte size yardım edeceğiz. Size yardım için buradayız’ diye konuştu. Türk heyetinin kampı ziyaret etmesinden dolayı mutlu olduklarını belirten Çingi, ‘Lütfen bu olayların gelecekte tekrarlanmasına izin vermeyin. İnsan olarak daha fazla hakkımız olduğunu düşünüyorum’ dedi.” (http://www.hurriyet.com.tr, 11 Ağustos 2012)

Tarif edilmesi zor hadiseler üzerine bazı Avrupa ülkeleri BM’yi de harekete geçirip Arakan Müslümanlarının katledilmesine engel olmaya çalışıyor, ama bu gayreti ne ölçüde hedefe ulaşacağı şimdilik belirsiz. Bazıları da Arakan’da yaşayan yaklaşık 2 milyon Müslümanın İslâm ülkelerine hicret etmesinin sağlanmasını teklif etmiş durumda. Ne ölçüde çare olacağı tartışılır, ama bu derde, bu yaraya mutlak surette kesin bir çözüm bulmak durumundayız. Bizim elimizden duâ etmek geliyor, idarecilerimizin elinden ise diploması imkânlarını en iyi şekilde kullanmak gelir. 

Dikkat edilirse 2012’deki ziyaret sırasında Rohingya Müslümanlarından Muhammed Çingi çok önemli bir talepde bulunmuş: “Lütfen bu olayların gelecekte tekrarlanmasına izin vermeyin. İnsan olarak daha fazla hakkımız olduğunu düşünüyorum.”

İşin özü bu noktada düğümleniyor: Arakan’da ve başka yerlerde Müslümanlara zulmedilen hadiseler tekrarlanmamalı. 

Bayram günlerinde duâmız bu olsun.

Okunma Sayısı: 1803
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı