Türkiye’nin de içinde olduğu 12 ülkede yapılan bir araştırmaya göre emeklilikte geçinemeyeceklerini düşünenlerin sayısı her yıl artıyormuş.
Hadiseye Türkiye penceresinden bakılınca, faturalarını ödeyemeyenlerin nisbetinde de ciddî bir artış olduğu ortaya çıkmış.
Ülkemizde tasarruf oranının yeterli olmadığı doğru bir tesbittir, ama gelirin bu kadar az olduğu, faturaların bile ödenmesinde sıkıntı çekilen bir yerde tasarrufun artması beklenebilir mi?
Araştırmanın Türkler bölümüyle ilgili bazı tesbitler şöyle:
- Türkiye’de hiç tasarruf yapmayanların oranı yüzde 34.
- Araştırmaya katılanların yüzde 21’i emeklilik, yüzde 28’i yatırım, yüzde 29’u ise tasarruf ürünlerine sahip. Tasarruf ürünlerine en az sahip olan ülke yüzde 29 ile Türkiye.
- Türkiye’de ‘Ayda en fazla 160 TL tasarruf yapıyorum’ diyenlerin oranı yüzde 17. 160-320 TL aralığı yüzde 16’yı buluyor. 320-800 TL aralığı yüzde 10 iken 800-1600 TL aralığı ise yüzde 7.
- Türkiye’de yaşayanların yüzde 49’u, ‘kıt kanaat geçiniyoruz’ derken, yüzde 23’ü ‘sıkıntı çekiyoruz’ diyor.
- Rahat geçinenlerin oranının yüzde 28 olduğu Türkiye, 12 ülke arasında geçim şartları en zor ülke olarak öne çıkıyor.
- Tüketicilerin yüzde 23’ü önümüzdeki 12 ayda ülkenin genel ekonomik durumunun iyiye gideceğini, yüzde 45’i kötüye gideceğini düşünüyor.
- Halkın yüzde 53’ü emekli olduğunda geçinebilmek için çalışmak zorunda kalacağını düşünüyor. Şubat 2013’te bu rakam yüzde 47 idi.
- Her 6 kişiden biri, emeklilik dönemi için endişeli olmasına rağmen yeterli tedbir alamıyor.
- Emeklilerin yüzde 70’inden fazlası çalışmak durumunda kalıyor. Emeklilerin yüzde 39’u tam zamanlı, yüzde 33’ü ise yarı zamanlı çalışıyor. (Milliyet, 25 Aralık 2014)
Elbette araştırma dünya ülkeleri arasında yapılsa Türkiye daha önlerde, daha iyi noktalarda olabilirdi. Yani, ‘emekli’lerin dahi olmadığı ya da var olan emeklilerin çok daha zor şartlarda yaşadığı ülkeler de vardır. Ancak madem kendimizi “gelişmiş ülkeler” arasında görmek istiyoruz, bu tabloyu değiştirmek durumundayız.
Emekli olduğu halde çalışmak mecburiyetinde kalan binlerce insan var. Emeklilerin hali böyle de, normal çalışanlar hallerinden memnun mu? Genç yaşta, insanca yaşayabileceği bir ücret karşılığında iş bulamayanlar yok mu? En başta onların durumu düzelmeli. 5 ya da 10 yıl çalıştığı halde hâlâ “asgarî ücret” alan belki de milyonlarca insan var. Bu tablo, Türkiye’yi idare edenlerin uykularını kaçırmalı. Hem normal çalışanlar rahat bir şekilde geçinebilmeli hem de emekli olanlar. Emekli maaşlarından başka bir geliri olmayanların gözü, maaşlarına yapılacak küçük zamları takip etmekle geçiyor. Bu durumda olanların tasarruf yapması, bunu ‘yatırım’a çevirmesi mümkün olur mu?
Elbette çok daha sıkıntılı günler yaşamış bir ülkeyiz. Yırtık pantolon, delik kara lastik giymiş orta yaşlı ve ihtiyarlarımz çoktur. Elbette halimize şükredeceğiz, ama çok daha iyi olması için de çalışacağız. Ayrıca, vatandaşı da “Bir Türk/Türkiye dünyaya bedeldir” diye de yanıltmayacağız...