Mübarek Kurban Bayramında bayram sevincini arttıracak gelişmeleri paylaşmak icap eder ama fırsatı ganimet bilen bazıları bayram günlerinde de Yeni Asya’ya hücum etmeyi marifet sayınca bunları insafa davet etmek şart oldu.
Gerek sosyal medya hesaplarında ve gerekse başka vesilelerle “Ne bahane bulsak da Yeni Asya’ya hücum etsek” diye düşünenlerin olduğu anlaşılıyor. Şunu en başta hatırlatmakta fayda var ki bir yerde yaşanan yanlışı, eksikliği, hatayı ifade etmek o hatanın düzeltilmesine vesile olabilir ve öyle de olmalıdır. Umumi olarak eğitimin ve özel olarak da imam hatiplerin yaşadığı çeşitli sıkıntılar, eksiklikler vardır. Ve bunlara en başta ilahiyat camiası ve imam hatip lisesi öğretmen, öğrenci ve idarecileri şahittir. Buralarda yaşanan sıkıntıları dile getirmek, düzeltilmesini talep etmek yanlış mıdır? Bu okullarda yaşanan sıkıntıların asıl büyük kabahati siyasetçilere aittir. Her hal ve şart altında kötü niyetli olanlar elbette vardır ama bu okulların tartışma zeminine çekilmesinde ‘arka bahçe’ tartışmaları başlatanların hiç mi kabahati yok?
İmam hatip okulları hakkında Yeni Asya’ya laf atanları, itham edenleri hele hele mübarek bayram arefesi ve gününde iki defa düşünmesi gerekmez mi? Bunca haber yazı ve röportajlar arşivlerdeki yerini almıştır ve bunu yine en iyi imam hatip liselerini yaygınlaştırmak için kurulan sivil toplum kuruluşları bilir. Yeni Asya, “Biz imam hatipleri savunduk” demeye bile ihtiyaç duymaz. Çünkü bu gündüz vakti güneş vardır demekle eşdeğer olur. Zira arşiv meydanda. Yeni Asya, eğitimdeki sıkıntılara ve tabii ki imam hatiplerde yaşanan sıkıntılara dikkat çeker ve çekmiştir. İmam hatiplerin siyasi tartışmalara alet edilmesi en başta imam hatiplere ve dolayısı ile bütün bir millete haksızlık olur. Ancak bu maksatla hareket edenlerin olduğunu da inkâr edemeyiz. İtiraz, bu maksatla hareket edenleredir ve bunu eğitimin ve imam hatibi düşünen herkesin yapmasında fayda var.
Bu bahane ile Yeni Asya’ya ölçüsüzce hücum edenlerin 1990’larda düzenledikleri imam hatiple ilgili toplantılarda (mesela, Marmara İlahiyat Fakültesi Camiinin konferans salonunda) bu okullardaki eğitim seviyesinin her geçen gün daha problemli hale geldiği söylenmişti. Bunları söyleyenler de o günkü ilahiyat fakültesi öğretim üyeleriydi. Özetle, “Normal liselerden gelen öğrenciler neredeyse daha iyi” demişler ve imam hatiplerdeki sıkıntılara dikkat çekmişlerdi. O gün dile getirilen sıkıntıların tedavi yolları aranmış olsaydı bugün daha iyi olmaz mıydı?
İmam hatiplerdeki eğitimi tartışmasını bahane edip Yeni Asya’ya ilgisiz konularda hücum edenleri bir defa daha insafa davet ediyoruz. Hele hele açıklama ve itiraz adı altında hakaret edenleri Allah’a havale ediyoruz.
Biz de kem sözler söyleyebiliriz ama biliyoruz ki kem sözler sahiplerine aittir. İnsafsızlıklarını bu mübarek bayram günlerinde dahi devam ettirenlere ne denir ki?
“İki kanatlı kuş” misali din ve fen ilimlerini birlikte okuma imkânı sağlayan bir sisteme kim itiraz eder?
Bununla birlikte her iyi adımı istismar eden ve fenalıklara alet etmek isteyenlerin varlığına da tarih şahittir. İtirazlar iyi niyetle çıkılan yolu şahsi menfaatlerine alet edenleredir ve öyle de olmalıdır.
Bu tartışmayı bahane edip Yeni Asya’ya haksızca hücum edenleri bir defa daha her şeyi gören ve bilen Rabbimize havale ediyoruz.