"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Filistin’e sanatla destek

Faruk ÇAKIR
06 Mayıs 2018, Pazar
Filistin’i sadece İsrail’in saldırıları sonrasında değil, her zaman konuşmak ve hatırlamak durumundayız.

İsrail’in Filistin’i gasp ettiğini ve bilhassa Gazze’deki zulmünün sınır tanımadığını dünya da görüp biliyor, ama nedense zulüm engellenemiyor.

İsrail zulmünün nasıl engelleneceği hususundaki tartışmalar yıllardan beri devam edip geliyor. Muhtemelen Filistin’de yaşayanlar da bu hususta ihtilâfa düşmüş durumda. Devam eden zulmü sona erdirmek için en evvel ihtilâfın ortadan kaldırılması ilk şart olmalı.

Bununla birlikte İsrail’in güçten anladığını da unutmamak gerekir. Filistin’de zulmün sona erdirilmesi noktasında İslâm ülkelerinin sorumluluğu ise tartışma götürmez. Keşke bu ülkeler ittihad edebilse ve İsrail’in anladığı dil olan siyasî ve ekonomik imkânlarını Filistin lehine kullanabilse.

Bu noktada Bahreyn’li kaligrafi sanatçısı Abbas Yusuf’un önemli bir tesbitini hatırlamakta fayda var. İstanbul’da “Bu Senin Adın” adlı bir sergi açan Abbas Yusuf, 1994’ten bu yana bütün sergilerini önemli bir isme ithaf ettiğini söyleyip bu sergisini de Kudüs’ü her zaman savunan sair Mahmut Derviş’e atfettiğini hatırlatmış. Bahreyn’li kaligrafi sanatçısı Abbas Yusuf’un “Biz Kudüs’ü ve Filistin’i seviyoruz. Filistin’i savunmak çok önemli, ama bu sadece silâhla olmaz. Biz Filistin’e kültür ve sanatla da destek olabiliriz” demesi özellikle dikkat çekici. (AA, 25 Mart 2018)

Tabiî ki bir sanatçının eserleriyle Filistin’i gündeme getirmesi önemli. Aynı tavrı başka sanatçı ve meslek mensuplarından da beklemek lâzım. Siyasetçi, ekonomist, iş dünyasının temsilcileri, ilahiyatçılar velhasıl her meslek sahibi, topyekûn olarak bu meseleye sahip çıkarsa bu rüzgâra karşı İsrail’in dayanması mümkün olmaz.

“Kültür ve sanatla bu iş nasıl çözülecek?” diyenler olabilir. Fakat şunu hatırda tutmakda fayda var: İcap ettiğinde bir haber, bir fotoğraf, bir mesaj, bir sanat eseri ‘atom bombası’ndan daha fazla tesir edebilir. Önemli olan insanların insanî duygularına hitap edebilmektir. Meselâ, Suriye’deki kargaşa sonrası insanlar Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşmaya çalışırken belki binlerce kişi denizlerde boğuldu. Ne zaman ki Bodrum’dan Kos’a giden bir mülteci botu battı ve 3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin cansız bedeni fotoğraflandı o zaman dünya gündemi sarsıldı. 

Bu dramı haber yapan Huffington Post, “Boğulan çocuğun akıldan çıkmayan görüntüsü, Suriye savaşının sonuçlarını tek karede özetliyor” derken Washington Post da, “Ölmüş bir bebek Akdeniz’deki mülteci krizinin şimdiye kadarki en trajik sembolü oldu” diye yazmıştı. (3 Eylül 2015)

Filistin meselesi benzer şekilde sanat ve kültür konusu edilebilse muhtemeldir ölmemiş bazı vicdanlar harekete geçebilir. Sahi, Filistin’deki zulmü beyaz perdeye taşıyan yeteri kadar sinema ve televizyon filmi yapılabildi mi? Hür dünyanın etkili sanatçılarını harekete geçirecek adımı kim atacak?

Filistin’deki haksızlığın ve zulmün sona ermesini isteyen herkese ve bilhassa sanatçılara büyük iş düşüyor. Vicdanları hareket geçirebilenler kazanır.

Okunma Sayısı: 2338
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı