Bugünkü şartlarda magazin dünyasından ne kadar uzak durulursa o kadar iyidir.
Çünkü o dünya, umumiyetle ‘fani olan bu dünya’ ile ilgili. Hayata bakış açısı ‘fani ve geçici’ pencereden olduktan sonra iyiliklerin ortaya çıkması mümkün mü?
Ancak magazin dünyasında meşhur olanların da bazen doğru tesbitleri olabiliyor. O sözleri ve tesbitleri aktarmak, ‘batılı tasvir’ olarak görülmemeli. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri bu noktada da çok isabetli bir prensip ortaya koymuş ve “Fena ve fanî bir adamın, güzel ve bakî şöyle bir sözü var” demek suretiyle yeri geldiğinde o güzel sözleri talebeleriyle paylaşmaktan geri durmamıştır. Misal olması bakımından aktaralım: “Fena ve fanî bir adamın, güzel ve bakî şöyle bir sözü var: ‘Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa,/ Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır.’ Ben de derim: ‘Ehl-i dünyanın hükmü var, şevketi var, kuvveti varsa;/ Kur’ân’ın feyziyle, hadiminde de, Şaşırmaz ilmi, susmaz sözü vardır, / Yanılmaz kalbi, sönmez nûru vardır.’” (Tarihçe-i Hayat, Sayfa 244)
Moda ve tasarım eğitimi almış bir oyuncu olan Bade İşçil, bir röportajında fena sözlerinin yanında iyi şeyler de söylemiş. ‘Güzel ve baki söz’leri aktarmakta bir yanlışlık olmasa gerek. Evlilikle ilgili bir soru üzerine verdiği cevapta şu cümleler de var: “(...) Evlenmeyi düşünüyorum. (...) Ama her şey dejenere, kim ne amaçla yaklaşıyor bilemiyorsun. Erkeklerin tarafından da düşünüyorum, kızlardan kimi alacaksın? Kızlar gece kulübünde, evlilik kurumuna saygıları yok. ‘Kariyer de yaparım çocuk da yaparım, seni de boşarım adam’ kafalarında. Ben annem gibiyim: ‘Gelinlikle girer, kefenle çıkarsın.’” (Aktaran: Işıl Cinmen, Yeni Yüzyıl g., 2 Nisan 2016)
Kendisini, “Gece dışarı çıkmaz, içki içmez” olarak tarif eden oyuncu, inançları konusundaki bir soruyu da “Dinime bağlıyım” diyerek cevaplandırmış. “Kur’ân-ı Kerîm’i okudun mu?” sorusunun cevabı ise şöyle: “Defalarca okumaya çalıştım, ama olmadı. İnsanların ‘Arapça okumalısın’ demesine takıldım sonra pes ettim. (...) Bir gün çok başım ağrıyordu, bitkindim. Arkadaşım, ‘Nazar değmiştir, bir okuyayım’ dedi. (...) O zamandan beri ne zaman duâ okunsa esniyorum ve rahatlıyorum. Bu benim için bir kanıt. Bak, telefonumun ekranında duâ taşıyorum: Nazar âyeti, Bereket duâsı ve Âyet’el kürsi.”
Magazin dünyasında gençlere örnek olarak gösterilen isimlerin çoğunluğu, evlilik müessesesini tahrip için kullanılıyor. Maalesef, bir gün evlenip, ikinci gün boşanan ‘rol model’ler var. Gazete ve televizyonlar da ölçüsüz haberleriyle bu tahribata destek veriyor. Bu dünyanın içinde olan bir ismin, “Kariyer de yaparım çocuk da yaparım, seni de boşarım adam” diyenlerin varlığına dikkat çekmesi ve bir anlamda onları eleştirmesi isabetli bir tavır.
Sözleri ve fiilleri birbirini desteklemeyen ‘oyuncu’lara karşı dikkatli olmakta elbette fayda var. Temenni ve duâmız, gerçeklerin herkes tarafından görülmesi ve gençlere, ailelere ve cemiyete kurulan ‘tuzak’ların bozulmasıdır.