Dünyayı ateşe atmak isteyen ifsat komiteleri bir taşla iki kuş değil, belki de ikiyüz kuş vurmak istiyor.
Kimin kurup beslediği tartışmalı olan bir terör örgütü ortaya çıkarıp insanları öldürtüyorlar ve kabahati de hadiselerle hiç alakası olmayan İslama ve Müslümanlara atmaya çalışıyorlar. İspanya’da yaşanan ve 13 kişinin öldüğü terör saldırısından sonra da faturayı Müslümanlara kesmek isteyenler çıkmış. Buna karşılık İspanya’daki İslam örgütleri ve Barselona’daki Müslüman toplumu, terör saldırılarını güçlü şekilde kınayan bir yürüyüş düzenlemiş. İspanya Müslüman Federasyonu (FEME), Katalonya İslam Kültür Konseyi Federasyonu (CICC) ve Katalonya İslam Toplumu Birliği (Ucidcat) gibi İspanya’da yaşayan Müslümanların üyesi bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Katalonya’daki iki terör saldırısının ardından yaptıkları açıklamalarla teröre karşı tepkilerini en üst seviyede ifade etmişler.
“Her türlü şiddeti, özellikle de terörizmi en güçlü şekilde kınıyoruz” ifadesini kullanan sivil toplum kuruluşları, İslam dininin terörizmle anılmamasını istemiş. Madrid İslam Kültür Merkezi Başkanı Sami El Mustavi de düzenlediği basın toplantısında, “İslam dininin, son yıllarda görülen şiddetle hiçbir şekilde bağlantısı yoktur. İslam bir barış kaynağıdır. Bir grup suçlu, Müslümanları ve İslam dininin imajını lekeleyemez. Müslümanlar sadece barış içinde yaşamak ve bulunduğu yerde kültürünün ve medeniyetinin izlerini bırakmak ister” tespitinde bulunmuş. (AA, 19 Ağustos 2017)
Barselona’da yaşayan bir grup Müslüman da terör saldırısını kınamak için bir araya gelmiş. Terörü protesto eden Müslümanların ellerinde taşıdıkları dövizler, afişler çok anlamlı. Afişlerde şöyle yazılmış: “Hepimiz Barselona’nın ve terör mağdurlarının yanındayız.”, “Müslümanım, terörist değil.”
Günümüz şartlarından ifsat komiteleri öyle insafsız bir ‘algı operasyonu’ yapıyor ki dünyanın bir ucunda terör saldırısı yaşansa diğer ucundaki Müslümanlar töhmet altında bırakılıyor ve suçlanıyor. İslam ile terörün yan yana getirilmesi ve bu yönde propaganda yapılması günümüzün en önemli problemlerinden biridir. Barış anlamına gelen İslamı ve dolayısı ile Müslümanları terörle itham etmek insanlık için kurulmuş bir tuzak. Tabii ki insanlığın bu tuzağa düşmemesi için dört elle çalışmak ve İslamı doğru bir şekilde yaşamak ve tanıtmak bütün Müslümanların asli vazifesi.
İspanya’da yaşayan Pakistanlı Müslüman bir esnaf şöyle demiş: “Bu saldırıdan sonra ‘bütün Müslümanlar kötüdür’ görüntüsü yaymak kesinlikle doğru olmaz. Dünyanın her yerinde, her dinden iyi ve kötü insanlar vardır. Bu saldırıyı yapanlar burada doğup büyüyen insanlar. İslam, bir insanın sahip olabileceği en güzel din ve bu dinin gerekliliğinde şiddet asla yok.”
Meselenin özü bu noktada: Dünyanın her yerinde iyi ve kötü insanlar olabilir. İyilerle kötüleri birbirinden ayırmak ve kötüleri etkisiz hale getirmek insanlığın ortak görevi.
İslam dünyası ve Müslümanlar iç kavgaları bir yana bırakıp İslamı doğru temsil etmek için bin akılla düşünmeli, bin elle çalışmalı. Ancak bu şekilde ‘ifsat şebekeleri’nin kurduğu tuzaklar boşa çıkarılabilir. Bunu yapmaya mecbur ve mükellefiz.