"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünya tehlikenin farkında mı?

Faruk ÇAKIR
21 Mayıs 2016, Cumartesi
Suriye’deki iç savaştan sonra mülteci meselesi dünyanın birinci gündem maddesi olmaya aday.

Tabiî ki “Suriye’deki savaş” tabiri de doğru olmayabilir. Suriye, büyük ölçüde dışarıdan yapılan müdahaleler sonrası bu hale düşürüldü. Bugünkü kargaşanın birinci sorumlusu “Suriye’yi kurtarmak” iddiasında olan dünya devletleridir.

Milyonlarca kişinin Suriye’yi terk edip yollara düşmesi, icabında ölümü göze alıp insanca yaşama imkânı bulabileceğini düşündüğü ülkelere gitmesi yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Dünyayı kendilerinden ibaret sayan ülkeler, ‘başka insanlar ve başka dertler’ de olduğu bu vesile ile gördü. Nihayetinde Suriye’den gelen mülteciler için maddî ve manevî imkânlarını paylaşmak mecburiyetinde olduklarını da anladılar.

Ama tam anladılar mı? Bu sorunun cevabını Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) Genel Sekreteri Lamberto Zannier vermiş:  “Korkarım ki henüz meselenin ciddiyetinin farkında değiliz. Avrupa ülkeleri sadece kısa vade planlar yapıyor.” (AA, 19 Mayıs 2016)

Zannier, Washington merkezli düşünce kuruluşu Wilson Center’da “Mülteci krizi: kontrol edilebilir mi?” başlıklı konferanstaki konuşmasında Suriye’de yaşanan iç savaş dolayısıyla milyonlarca insanın ülkelerini terk etmek zorunda kaldığına da dikkat çekerek, Avrupa’da mülteciler konusunda çok farklı görüşlerin olduğunu ve kalıcı adımların atılmadığı belirmiş.

Suriye örneğin olduğu gibi, milyonlarca insanın ‘mülteci’ ya da ‘sığınmacı’ durumuna düşmesi; ‘başka ülkeler’in yanlış politikalarının neticesidir. Hadisenin bu noktalara gelebileceği tahmin edilmesi gerekmez miydi? Aylarca ve yıllarca ‘kavga’nın büyümesi seyredildi. Ne zaman ki iş işten geçti, Suriye harap oldu; ondan sonra barış ve çare arayışı başladı.

Suriye’deki savaşın başlaması dün gibi aklımızda, ama ilk günden bu güne 5 tam yıl geride kalmış. Bir ülkede 5 yıl boyunca ‘iç savaş’ yaşanırsa, nasıl bir yıkımın meydana geleceği her halde tahmin edilir. Gazete ve televizyonlara yansıyan fotoğraf ve görüntülere bakılırsa ‘taş üstünde taş kalmamış’ bir tablo var. Zaten öyle olmasa, milyonlarca kişi ölümü göze alıp Avrupa yıllarına düşer miydi?

Dün dünde, 5 yıl da geride kaldı. Bugünden tezi yok başta Avrupa olmak üzere dünyanın bütün ülkeleri; Suriye örneğinde olduğu gibi ‘iç savaş’ yaşayan ülkelerde yaşananların farkına varmalı. Çare olarak da kısa vadeli planlar ve programlar değil, uzun vadeli tedbirler almalı. En başta, başka ülkelerin iç savaş yaşamaması için tedbirler alınabilir ve alınmalıdır.

Zengin, büyük ve hür ülkeler; bu nimetleri sadece kendileri için değil, bütün insanlık için istemedikten sonra dünyanın huzura kavuşması mümkün görünmüyor. O halde, iyilikleri bütün insanlık için isteyelim ve bunun için çalışalım.

Okunma Sayısı: 1812
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı