Yayınlanan bir haberden anlaşıldı ki, eğer son dakikada açılmadıysa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda mescit yokmuş.
Her imkân ve fırsatta tekrarladığımız üzere; ihtiyaç duyulan ve talep edilen her yere mescit açılması gerekir. Böyle bir talep varsa, bir kişi dahi bunu istemiş olsa; namaz kılınacak bir yer, bir mescit, bir ibadethane her kurumda, her binada, her işyerinde bulunmalıdır. Çünkü bu inanç hürriyetinin gereğidir ve en temel insan hakkıdır.
Deniz Kuvvetleri’nde bir mescidin olmadığı yazılan bir dilekçe ve sonrasındaki gelişmelerden anlaşılıyor. Habere göre Genelkurmay Başkanlığı, TBMM’ye, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birliklerde ibadet edecek mescit bulunmadığını şikâyet eden vatandaşa, “Deniz Kuvvetleri karargâhında personelin ibadet vecibelerini yerine getirebilmesi maksadıyla ibadet yeri açılması çalışmalarına başlanmıştır” cevabını vermiş. (Hürriyet, 28 Nisan 2015)
Haberin ayrıntılarında da şu bilgiler var: Adana Tufanbeyli’de yaşayan H. S., geçen yıl TBMM Dilekçe Komisyonu’na (bir dilekçe) yazarak, “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birliklerde ibadet edecek mescit bulunmamaktadır, insan haklarının gerektirdiği işlemler yapılmalı” talebinde bulunmuş. Genelkurmay Başkanlığı dilekçeye, “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nca, insan haklarına ve temel özgürlüklere, özellikle düşünce, din ve inanç özgürlüğüne saygı gösterilmektedir. Bu kapsamda talep etmiş olduğunuz hususlar değerlendirmeye alınmıştır” cevabını vermiş.
“Sanal âlem”de yaptığımız bir araştırmada, benzer bir haberin geçen yıl Ağustos ayında neşredildiğini gördük. Birbirine çok yakın haberlere bakılırsa, bu mescit talebi “değerlendirmeye alınmıştır” denilmek suretiyle o günden bu yana sümen altı edilmiş...
(7 Ağustos 2014 tarihli) (http://zete.com/deniz-kuvvetleri-komutanligindan-mescit-acilimi/) haberde de benzer yazışmalardan bahsedilmiş. Konu hakkında ilk dilekçe 21 Mayıs 2014’de verildiğine göre, bu talebin bu güne kadar yerine getirilmemiş olması nasıl izah edilecek? Ayrınca aylar öncesinin haberi ‘taze’ gibi sunmanın başka bir maksadı da olabilir mi?
Her ne olursa olsun, ‘haber etiği’ tartışmasını başka bir vakte bırakıp şunu söylemek mümkün: Mescit açılmasıyla ilgili talep bugüne kadar ertelenmemeliydi. Herhangi bir yere mescit açılması bir gün değil, bir saatlik bir meseledir. Bir oda temizlenir ve orası mescit olur, bu kadar kolay. Bunun için yazışmalar, sorular, cevaplar beklemeye gerek var mı?
Mescidin açılmış olmasını umuyoruz, ama haberin yayınlanmasından sonra “Mescit açıldı, hayırlı olsun” diye bir haber duymadığımıza göre bu talep halen bekleme salonunda olmalı.
Söz Deniz Kuvvetleri’nden açıldığına göre, askerî okullardaki mescit ihtiyacını da bir defa daha gündeme getirmiş olalım. Bu okullarda okuyan öğrencimiz yok, ama böyle bir ihtiyacın olduğuna eminiz. Çocukları orada okuyanlar ‘zarar gelmesin’ diye böyle bir talebi dilekçe haline getiremiyor alabilirler. Biz de bir vatandaş olarak bu talebi dile getirmiş olalım. Askerî okullara da acele, bugün mescit açılsın!