"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasiyi sahiplenmek

Faruk ÇAKIR
26 Temmuz 2016, Salı
Türkiye’nin kalıcı dertlerinden biri de demokrasiyi tam olarak yerleştirememesidir. Demokrasi tam olarak yerleşmiş ve devlet sistemine dahil edilmiş olsaydı ortalama her 10 yılda bir darbeyle karşı karşıya kalmazdık.

15 Temmuz’da da çirkin bir darbeyle karşı karşıya kalındı ve bu durum Türkiye’nin ümitlerini kırdı ya da kırmaya çalıştı. Ümizsizlik aşılayan gelişmeler olsa da ümitvar olmaya devam etmek en doğrusu. 

Üstad Bediüzzaman Hazretleri hayatı boyunca ümitsizliğe karşı itiraz etmiş ve herkesi ümitvar olmaya çağırmıştır. Hatta bu noktadaki ısrarları karşısında “İfrat ediyorsun, hayâli hakîkat gösteriyorsun. Bizi de techîl ile tahkir ediyorsun. Zaman âhirzamandır, gittikçe daha fenâlaşacak” diye sorulduğunda şöyle cevap vermiştir: “Neden? Dünya herkese terakkî dünyası olsun da, yalnız bizim için tedennî dünyası olsun, öyle mi? İşte, ben de sizinle konuşmayacağım, şu tarafa dönüyorum, müstakbeldeki insanlarla konuşacağım.” (Münazarat, sayfa 87)

Evet, “Neden? Dünya herkese terakkî dünyası olsun da, yalnız bizim için tedennî dünyası olsun?” sorusu çok önemli ve bütün ümitsizlikleri ortadan kaldırmaya yetiyor.

Türkiye bakımından ümitvar olmayı icap ettiren bir haber var: BAREM, global ortağı WIN/ Gallup International ile birlikte tüm dünyada demokrasi konusunu araştırdı. Türkiye halkası BAREM tarafından yapılan araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 76’sı kendi içinde bazı problemleri olsa da en iyi yönetim biçiminin demokrasi olduğunu düşünüyor. Türkiye’de demokrasiye inananların oranı ise yüzde 86 ile dünya ortalamasının üzerinde. 62 ülkede 60 binden fazla kişiyle yapılan araştırma, demokrasinin tüm dünyada güçlü bir şekilde benimsendiğini gösteriyor. (http://thebrandage.com) (Yeni Asya, 24 Temmuz 2016)

Türkiye’de demokrasiye inananların oranının yüzde 86 ile dünya ortalamasının üzerinde olması ümitsizliğe kapılmamak icap ettiğini gösterir. Fakat bu rakamın sadece ‘daha iyi olduğuna inanan’larla sınırlı kalmaması gekekir. Hak, hukuk, adalet, demokrasi, insan hakları gibi kavramların içtenlikle benimsenmesi ve sahip çıkılmsaı gerekir. Bunun için de eğitim sistemine büyük iş düşüyor. Bu kavranların ilk okuldan son okula kadar eğitim sisteminde yer alması gerekir. 

Türkiye’de demokrasiye en yüksek inancı gösteren grupların; öğrenciler (yüzde 94), üniversite ve üzeri eğitimli kişiler (yüzde 92) ile üst -AB- sosyoekonomik statü grupları (yüzde 91) olması da ayrıca dikkat çekici.

İnsanlığın ortak değerleri olan bu kavranlara sadece ülkemizin değil, en başta İslam dünyası olmak üzere dünyanın da ihtiyacı vardır. Demokrasi tam olarak yerleşse açlık, fakirlik ve ihtilaflar da sona ermez mi? 

Milletin bir daha darbelerle karşılaşmaması için demokrasi nimetinin farkını iyi anlatmak lazım. Demokrasiye sahip çıkanlar çoğaldıkça darbeciler gerileyecek ve inşallah bir daha böyle çirkinliklere teşebbüs edemeyecekler.

Okunma Sayısı: 1920
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı