"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbeciler her yerde aynı

Faruk ÇAKIR
24 Mayıs 2015, Pazar
Mısır’dan gelen bir haber, darbecilerin isimleri ve resimleri değişse de yaptıklarının değişmeyeceğini bir defa daha gösterdi. Habere göre bazı bakanların aldığı aylık maaş, 400 bin dolara (Bir milyon TL’den fazla) ulaşıyormuş.

Darbe neticesi devrilen ve idam cezasına çarptırılan seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi meselesi varken, Mısır’ın bu konu ile gündeme gelmesi belki itiraz görebilir. Ancak, Mursi hakkında verilen karara itiraz için, işleyen adil bir sistemin olması lâzım ve bu rakamlar Mısır’da böyle bir imkânın olmadığını akla getiriyor. Kişi başına milli gelirin 3 bin dolar civarında olduğu bir ülkede, bir bakan 400 bin dolar maaş alırsa, o ülkede hak, hukuk ve adaletten bahsedilebilir mi?

Üstelik bu açıklama muhalifler tarafından yapılmış bir açıklama değil. Mısır cumhurbaşkanlığına bağlı Mısır Bilim Adamları Kurulu Başkanı ve Stratejik Planlama Uzmanı Dr. İmad Muhenna açıklamanın sahibi. Dr. İmad Muhenna, devletin idari yapısındaki bozukluktan dolayı bazı bakanların aylık maaşlarının 400 bin dolara ulaştığını ileri sürmüş. (AA, 23 Mayıs 2015)

Mısır’daki gidişin iyi olmadığını gösteren başka bilgiler de var. Özel bir televizyon kanalına konuşan Dr. İmad Muhenna, devlet bütçesinin yüzde 26’sının memur maaşı ödemelerine tahsis edildiğini de ifade etmiş. Akla uzak görünse de, Mısır’da 6 milyon 500 bin memur olduğu ve bu rakamın Çin’de dahi olmadığı da hatırlatılıyor.

Nazarımızda “İslâmın zeki bir mahdumu” olan Mısır’da 1981 yılında ülke nüfusuna göre fakirlik oranı yüzde 16,5 iken, 2014 yılı itibariyle fakirlik oranının yüzde 42’ye ulaştığı da hatırlatılıyor ki bu durum ülkenin gitgide daha da fakirleştiğini ortaya koymuş olur.

Başka pek çok İslâm ülkesi gibi Mısır’ın bir derdinin de cehalet olduğu rakamlara bakıldığında görülebilir. Ülkede okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 21’den yüzde 42’ye yükselmiş. Bu tablo, yenisi ve eskisiyle birlikte darbecilerin ülkeye bir fayda getirmediğini göstermez mi?

Türkiye, darbeleri ve darbecileri iyi bildiği için bu tabloyu da tanır. Gerek 27 Mayıs 1960 ve gerekse 12 Eylül 1980 darbelerinde iktidarı ele geçirenler de benzer yanlışlara imza atmadılar mı? Netice itibarıyla ‘memur maaşı’ alanların nasıl oldu katları, yatları ve saray yavrusu villaları oldu? Aynı şekilde içleri boşaltılan bankaların sorumluları da darbeciler değil miydi?

Mısır aynasında Türkiye ya da darbeye maruz kalan başka ülkeleri görebiliriz. Bütün darbeler ve darbeciler, ülkeleri için felaket demektir. Zaten öyle olmasa, hayırla yad edilen darbeciler de olmaz mıydı? Gök kubbede hoş bir sada bırakmış, hayırla yad edilen, adı anıldığında rahmetle hatırlanan tek bir darbeci gösterilebilir mi?

Temennimiz, “İslâmın zeki bir mahdumu” olan Mısır’ın tez elden darbecilerin tasallutundan kurtulmasıdır. Bu biraz da İslâm dünyasının uyanmasına ve kendi meselesine sahip çıkmasına bağlıdır. Böyle zalim ve insafsız idarecilerin yönettiği ülkelerin kalkınması, zengin olması ve zenginlikleri adil paylaşması mümkün olur mu?

Kim ki bu tablo karşısında sessiz kalır, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” tavrı sergiler; hata etmiş olur. 

Duâlarımız Mısır’a ve bütün İslâm âlemine. Zalimlerin devri sona ersin, Müslümanlar hak ettiği adaletli idarecilere kavuşsun inşallah. Amin.

Okunma Sayısı: 1648
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı