En başta ifade edelim ki, memurların Cuma namazı vaktinde ‘izinli’ sayılması isabetli bir karar olmuştur.
Asıl sorulması ve sorgulanması gereken, bu ‘iznin’ bugüne kadar verilmemiş olmasıdır. Şu da var ki, uygulamada öğretmenler hariç isteyen memurlar zaten Cuma namazlarına gidebiliyordu. Darbe dönemleri hariç memurlar bu noktada sıkıntı çekmediler. Fiilî uygulamanın resmî hale gelmesi, bilhassa öğretmenleri rahatlatmış ve doğru olmuştur. Sebep olanlara teşekkür...
Son bir kararla, askerî personele de Cuma namazı izni için kolaylık sağlanması kararı verilmiş ve konu ile ilgili olarak genelge yayınlanmış. Başbakan Ahmet Davutoğlu imzasıyla yayımlanan genelge gereği Genelkurmay Başkanlığı da ilgili kurumlara gönderdiği yazıda, izinle ilgili gerekli tedbirlerin alınmasını istemiş. (AA, 22 Ocak 2016)
Yıllardan beri, talep olan her yerde (okul, işyeri, AVM, otoyol, vs.) mescitler açılması ve namaz kılmak isteyenlere her türlü kolaylığın sağlanması noktasında kanaatler ortaya koyduğumuz için bu haberleri elbette memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak bazı eksiklikleri de hatırlatmak durumundayız.
Meselâ, yakın zamana kadar okullarda mescit yerleri yoktu. Kamuoyunun talepleri üzerine çoğu okulda mescit açıldı. İyi de oldu. Hemen peşinden, “Mescit var, ama namaz kılan öğrenci nerede?” diyenler oldu. Elbette bu mesele de çok önemlidir. Aslolan öğrencilerin namaz kılmasıdır. Namaz kılan bir öğrenci için ‘mescit’ bile gerekmez; icap ettiğinde bir kenarda namazını kılar ve ibadetini yerine getirir. “Her okula iki mescit açılsın” derken, aynı zamanda “Çocuklarımızı, gençlerimizi namaz kılacak şekilde yetiştirelim” de demiş oluyoruz. Yoksa her okulda değil, her sınıfta iki mescit olsa ne fayda?
Askerî personele Cuma izni meselesi gündeme gelince, mecburen askerî okullar hatıra geldi. Çok defa hatırlatıp sorduğumuz üzere bir defa daha soralım: Her kademedeki askerî okullarda mescit var mı?
Son zamanlarda açılmadıysa, bildiğimiz kadarıyla yok. Var ise bilelim, tebrik edelim. Yok ise, bir an önce her kademedeki askerî okullarda da mescit açılması istediğimizi idarecilerimiz bilsin! Öyle ya, askerî personele Cuma izni verip de, askerî öğrenciye namaz kılma izni vermemek, ihtiyacı karşılayacak şekilde mescitler açmamak doğru olmaz.
Tekrarlamak isteriz ki, mesele sadece mescit açılması meselesi de değildir. Önemli olan, askerî okullarda okuyan öğrencilerin namaz kıldıkları için mağdur edilmemesidir. Bir askeri okulda mescit yoksa orada okuyan öğrenci rahatlıkla namaz kılabilir mi? Tabiî ki mescit yok diye namaz kılmamak olmaz. Ancak mescit olmaması, o okullarda namaz kılmanın fiilen yasaklandığı anlamına gelir. Şu anda fiilî durumu tam olarak bilemiyoruz, ama bilmek vatandaş olarak hakkımız olsa gerek.
“Namaz kılan askerî öğrenciler bu sebeple mağdur olmaz, olmamıştır” diyenlere kısa bir hatırlatma yapmak isteriz: Geçmişte çok sayıda askerî öğrenci sırf namaz kılıyorlar diye bu okullardan atılmıştır! Bu şekilde mağdur edilen Dr. Hakan Yalman ile yaptığımız röportaj daha önce Yeni Asya’da yayınlanmıştı. (Merak eden bakabilir: Yeni Asya, 6-7-8 Mayıs 2010, http://www.yeniasya.com.tr/2010/05/07/roportaj/h1.htm)
Son söz: Henüz yok ise, askerî okullarda da acele mescit açılsın; ‘namaz kılma yasağı’ anlamındaki yasak sona ersin!