"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocukların ahı, yıkar padişahları

Faruk ÇAKIR
03 Temmuz 2015, Cuma
UNICEF’in “Cepheler arasındaki çocuklar” adlı 2015 yılı raporuna göre dünya çapında çocuklara karşı işlenen suçlar ‘facia’ seviyesine ulaşmış.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), dünyada çocuk haklarının savunucusu olarak biliniyor. 

UNICEF’in bu hedefe ne ölçüde yaklaştığı ya da başarılı olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu olabilir. Fakat, dünya çocuklarının durumunu ortaya koymayı hedefleyen rapor gerçekten de ürkütücü.

Raporda, öldürülen, sakat bırakılan, kaçırılan, köle olarak kullanılan ve yerinden yurdundan edilen çocuklardan bahsediliyor. Hem de binlerce değil, milyonlarca çocuk söz konusu. Yaklaşık 21 milyon çocuk Suriye, Irak, Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Yemen’de savaşın ve çatışmaların pençesinde insanca bir hayat mücadelesi veriyor. Raporta, terör örgütlerinin uluslar arası toplumun dikkatini çekmek için insan hakları prensiplerini sürekli ve bilinçli olarak çiğnediği de ifade edilmiş.

UNICEF uzmanlarından biri, “2014’te dünya çapında milyonlarca çocuk ve bu çocukların aileleri şiddete uğradı. Çocuklar yataklarında, okullarında bombalara maruz kaldı, kaçırıldı, öldürüldü, istismara uğradı ve yaşlarına bakılmaksızın askere alındı” demiş.

2015 yılındaki bu tablo, kabul edilebilir mi? Çocukların öldürülmesi kadar feci bir durum da, onların ‘köle’ olarak çalıştırılmasıdır. Rapora göre ‘çocuk köle’ler var ve dünya bu gerçeği görmemek ve çığlıkları işitmemek için hem gözlerini hem de kulaklarını tıkamış vaziyette.

Şunu hepimiz kabul etmeliyiz ki, ölen ya da mağdur edilenler aslında sadece çocuklar değil. 20 milyondan fazla çocuğun bir şekilde mağdur edildiği bir dünyanın geleceği nasıl olur? Çocuklar, dünyanın geleceği olduğuna göre; bu tablodan müreffeh ve huzurlu bir dünya çıkabilir mi?

Benzer raporlar yayınlandığında ifade etmeye çalıştığımız tesbitleri, bu rapor vesilesiyle tekrarlamak isteriz: BM ve dolayısıyla UNICEF, bu raporları yayınlamakla elbette iyi bir iş yapmış oluyor. Fakat rapor yayınlamanın yetmeyeceği de belli. Masada böyle vahim bir rapor varken, en başta ‘büyük ülkeler’ olmak üzere dünya üzerindeki hiçbir ülke rahat olamaz. Hele idareciler, bu raporu görmezden gelip gününü gün etmenin penide koşamaz. 

Paraca ve nüfusça büyük ülkeler, “Bizim çocuklarımız köle değil. Başka ülkelerin derdinden bize ne?” diyemez ve dememeli. Gelişen şartlar sebebiyle dünyamız artık bir köy haline gelmiştir. Afrika’nın en ücra bir köşesindeki çocuğun derdiyle, sıkıntısıyla ilgilenmeyen ‘büyük devlet’ler, bir şekilde fatura ödemeye mecbur ve mahkûm olur.

Aynı rapora göre bu ‘yara’nın maddî yönünün tedavisi için 3 milyar dolara ihtiyaç duyuluyormuş. Lüks tüketime 200 milyar dolardan daha fazla para harcayan dünya için bu miktar, ‘çerez parası’ bile değil. Bu miktar bir şekilde temin edilir ve maddî yaralar sarılabilir belki. Fakat, 21 milyon çocuğun aklında, kalbinde, fikrinde, gönlünde açılan yaraları sarmak o kadar kolay mı?

Dünya, bir yandan bugüne kadar açılan yaraları tedavi etmesi gerekirken, öte yandan da yeni yaralar açmamak için gayret göstermeli...

Okunma Sayısı: 2318
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı