"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cehaleti yenelim

Faruk ÇAKIR
17 Mart 2016, Perşembe
Kitapla ilgili her faaliyeti tebrik edip ve desteklemek lâzım. Kitaplarla ne kadar içli dışlı olur, onlardan ne kadar istifade edebilirsek o kadar iyi.

Büyük düşmanlarımızdan biri de cehalet olduğuna göre, kitap okumaktan başka çaremiz var mı?

Okumayı ve kitabı sevdirmenin bir vesilesi de kitap fuarlarıdır. 

Türkiye’nin pek çok yerinde kitap fuarları açılıyor. İstanbul, en kalabalık ve bir anlamda kültürün de başşehri sayılması bakımından kitap fuarları açısından da zengin bir ilimiz. Her yıl düzenli olarak açılan büyük kitap fuarları var. “CNR Kitap Fuarı” da bunlardan biri. Bu yıl, 4-13 Mart 2016 tarihleri arasında İstanbul, Yeşilköy’de gerçekleşen fuar, yazarlarla okuyucuların buluşmasına ve tanışmasına da vesile oldu. Kitap fuarlarında aynı zamanda değişik kültür programları da düzenleniyor.

CNR Kitap Fuarı’nı ziyaret edip yayıncılarla sohbet etmek imkânı bulduk. Umumî kanaat, fuar alanlarının kiralarının yüksek olması noktasında düğümleniyor. “Yüksek ya da değil” konusu ayrıca tartışılabilir, ama işin içinde ‘kitap ve okuma’ var ise bu faaliyetlerin mutlak surette desteklenmesi lâzım. Kitap fuarlarını düzenleyen şirketler de elbette kâr elde etmeye çalışacaklar. Fakat bu meseleye kâr penceresinden değil de millet menfaati penceresinden bakmak lâzım.

O halde devreye devlet girmeli ve yayıncılığı tevşik için çok daha fazla gayret sarfetmeli. Fuar alanları ‘ücretsize yakın’ ucuz olsa kıyamet mi kopar? Türkiye’yi idare edenler ‘duvarlara çiçek asma’ yerine kitabı ve okumayı teşvik etse daha iyi olmaz mı? Düşünün ki kitap fuarına giderken yol kenarları / duvarlar ‘çiçek’lerle süslenmiş; ama kitap fuarında ‘müşteri’ yok! Böyle bir tablo kimi memnun eder? Aksine, E-5’in duvarları çiçeksiz de olsa kitap fuarları tıklım tıklım dolu olsun!

Kitap fuarlarını nasıl cazibe merkezleri haline getirebiliriz? İlk adım olarak okullarda kitap okumayı çok daha fazla teşvik etmek durumundayız. Kitap okuyan öğrencilere ‘pozitif ayrımcılık’ yapılmalı. ‘Kitap okuma saatleri’ kâğıt üstünde kalmamalı, mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmeli.

Dertlerin büyük çoğunluğunun çaresi okumaktan geçtiği halde, kitap okumayı bu kadar ihmal eden, teşvik etmeyen başka bir sistem var mı? Şaşırıp da eline kitap alan çocuklarımıza, “Gözün bozulur, at elindekini!” diyen bir anlayıştan bahsediyoruz maalesef. Okumayınca belki gözlerimiz sağlam kaldı, ama onun bin katı daha tehlikeli olan ‘cehalet hastalığı’na tutulduk. 

Bugünden tezi yok, kitap okumayı Türkiye’nin birinci gündem maddesi haline getirelim. Türkiye’yi idare edenler de konuşmalarından ve ‘vaaz’larında bu konuya yer versin. “En çok kitap okuyan”lar her yerde teşvik edilsin. Hep birlikte ‘cehalet’i mağlûp edebilirsek ‘iç ve dış düşmanlar’ bizi mağlûp edemez. 

Bismillah diyelim ve okumaya başlayalım...

Okunma Sayısı: 1787
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı