"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çanakkale’de yaşanan

Faruk ÇAKIR
18 Mart 2015, Çarşamba
Çanakkale Zaferinin yıl dönümlerini kutluyoruz, ama orada yaşananları yeteri kadar biliyor muyuz?

Biz bilsek, çocuklarımıza ve gençlerimize anlatabiliyor muyuz? Çanakkale’de her türlü imkânsızlığa rağmen büyük bir zafer kazanıldığını ve bunun temelinde de sağlam bir inanç yattığını ne ölçüde öğretebildik?

On binlerce, yüz binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale, ne yazık ki tarihî gerçeklere uygun şekilde anlatılmıyor. “Sağdan bakılsa bir kişi, soldan bakılsa bir kişi”yi görecek ve gösterecek bir bakış açısı var. Son yıllarda kısmî değişiklikler olsa da, eğitim sistemindeki bakış açısı da ne yazık ki tatmin edici değil.

Savaşın cereyan ettiği saha mümkün olduğunca fazla kişi tarafından görülmelidir. Her yıl binlerce kişi burayı ziyaret ediyor, ama bu ziyaretler ‘turistik ziyaret’ gibi olmamalı ve öyle de değerlendirilmemeli. Değişik vesilelerle paylaşılan bir tesbit, Çanakkale’ye bakışımız açısından dikkat çekicidir. Anlatılır ki, Japonlar Çanakkale Zaferinin yaşandığı yeri görünce, “Burası tam bir eğitim sahası. Çocuklarınızı buraya getirin ve burada kazanılan zaferi iyice anlatın. Çocuklarınız bu sayede kendilerine olan güveni kazanır” demişler. Bu tavsiye ne ölçüde dikkate alınmıştır, o ayrı bir mesele; ama yapılması gereken işlerden biri de budur.

Geçmiş yıllara nisbetle Çanakkale’yi ziyaret edenlerin sayısında büyük artış var. Elbette sevindirici bir durum. Fakat bu geziler mutlak surette öncelikli olarak çocukları ve gençleri muhatap almalı. Keşke imkân olsa da burayı görmeyen tek bir öğrenci kalmasa. Çanakkale Zaferi konusunda yazılan çok özet ve kaliteli kitaplar da hazırlanıp ziyaretçilere milyonlarca sayıda dağıtılmalı, herkes burada yaşananları doğru olarak öğrenmeli. Bugün için bu mümkün olmuyorsa da, inşallah bir gün mümkün olur ve olacak. 

Ders kitaplarındaki Çanakkale bahisleri de artık tarihî gerçeklere uygun hale getirilmelidir. Kazanılan zaferi bir kişiye vermek hata olduğu gibi, yanlış kişi ve kişilere vermek de büyük hatadır. Çanakkale, milletin zaferidir ve övünme hakkı da millete aittir.

Geçen yıllardan farklı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı da bir yeniliğe imza atıp, zaferin yıl dönümünde, sabah namazı sonrasında şehitler için duâ programı düzenlemiş. Gerçi milletimiz her imkân ve fırsatta şehitlerini duâlarla yad ediyor; ama bunun bir program çerçevesinde ve bir günde yapılması ayrı bir anlam kazanıyor. Vesile olanlara teşekkür etmek lâzım.

“Şehitlere duâ programı”nı duyuran ve cemaati sabah namazındaki duâya dâvet eden bir cami imamı, “Gelirken çocuklarınızı da getirin. Bir gün uykusuz kalsalar da zararı yok. Dedelerinin neler yaşadığını hissetsinler” diyordu ki haksız değil. Çocuklarımız Çanakkale’yi ne kadar iyi bilirse geleceğe de o nisbette umutla bakabilir.

Çanakkale Zaferinin yaşandığı bölgeyi, boğazı gezen herkes, zaferin temel taşlarının Sultan Abdülhamid döneminde atıldığını da görür. Boğazın her iki yakasında yapılan tabyalar, zaferin kazanılmasında kilit rol oynamamış mı? İşgal devletlerinin İstanbul’u işgal hedefini çok önceden tahmin eden Sultan Abdülhamid, tabyaları yaparak bir bakıma torunlarına istinad noktası olmuş. Eldeki bunca bilgi ve belgeye rağmen, Çanakkale Zaferinin dört başı mamur ve uluslar arası bir filminin yapılamamış olması da ayrı bir yara...

Ecdadımız, yüz binlerce şehit vererek “Çanakkale Destanı”nı yazmış. Tembel torunları olan bizler de hiç değilse o zafere layık güzel ve kalıcı filmlere imza atabilelim.

Çanakkale Şehitlerine merhum Mehmed Âkif gibi seslenelim: “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,/ Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.”

Okunma Sayısı: 1735
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı