Yine ve yeniden bir tarihi eserin en hafif tabiriyle gölgelenmesiyle karşı karşıyayız.
Üsküdar sahilinde bulunan “Şemşi Paşa Camii” ya da diğer adıyla “Kuşkonmaz Camii”nin denizle olan irtibatı kesilmek üzere.
Önce, geçen yıldan kalan haber: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde kabul edilen karar (...) neticesinde Üsküdar Vapur İskelesi ile Üsküdar’ın Harem girişinde bulunan Şemsi Paşa Cami arasındaki alan kazıklı sistem ile doldurularak Üsküdar’a kent meydanı kazandırılacak. Kız Kulesi yönünde bulunan Şemsi Paşa Camisi ile Üsküdar iskelesi arası “kazıklı sistem teras” alanı ile doldurulacak 3 aşamada deniz toplam 13 bin metrekare doldurulacak. Projenin inşaatı 2 yıl içinde tamamlanacak.” (Yeni Şafak, 27 Aralık 2016)
Her ne kadar dinleyen ve dikkate alan yoksa da Mimar Sinan’ın eseri olan bu ‘kıyı camii’nin denizden uzaklaştırılmasına itiraz sesleri yükseliyor. Bunun için www.change.org sitesinde “Şemsi Paşa Külliyesi’nden ellerinizi çekin” başlıklı imza kampanyası açılmış durumda. Kampanya şöyle tanıtılmış: “Mimar Sinan’ın Üsküdar’da bulunan mükemmel eseri Şemsi Paşa Külliyesi nam-ı diğer Kuşkonmaz Cami İBB’nin projelerine kurban edilmesin. Böyle güzel bir Külliye’nin sahildeki konumu bozulmasın. Böyle güzel bir tarihe dokunulmasın. İBB daha güzel işler çıkarabilecektir ortaya, lütfen tarihimize ve Mimar Sinan’a saygımız olsun ve bu proje değiştirilsin, caminin sahildeki konumu korunsun.”
Bu konuda yazılan çok sayıda tweet mesajlarından bazılarını hatırlatmakta fayda var.
Suleyman Gündüz @slymngunduz: Şemsipaşa Camii ve Üsküdar meydan düzenlemesi mimari açıdan yeni bir trajedi ortaya çıkartmak üzere.
Ali Şükrü Çoruk @alisukrucoruk: O betonla bir şehrin 500 yılı gömülüyor farkında değiliz. Yapmışken tam yapın da bütün boğazı betonla kaplayın. Tuzlu su boş boş akıyor.
Mevlana İdris @Mevlanaidris: Hani sâkinlerine sormadan otobüs durağı bile konulmayacaktı? Hani?
Izzet Akyol @izakyol: Şemsi Paşa Camii bir yalı camii. Sinan eseri çok özellikli bir yapı. Bu camii şimdi önüne dökülen kazıklı betonla denizden uzaklaştırılıyor. Peki; tabiat, tarih, Osmanlı, Sinan diyelim sizin için önemli değil. Oy da mı önemli değil? Kendi tabaninizdaki reaksiyonu görmüyor musunuz? Ecdat, şanlı geçmişimiz, Fatih’in torunları vs nutuklarinda mangalda kül kalmıyor. Ama geçmişi, ecdadı, Sinan’ı betona gömüp yok ediyorsunuz. Herkes ‘muhafazakar’ siyasetçilere “bu camiinin orjinal halini bozmayin, muhafaza edin” diye neredeyse yalvarıyor. Siyasilerde tık bile yok. [II.Abdülhamit devrinde] O zaman Boğaz’daki tabiî burunlara dikkat edin demişler. Bugün tabiatı da, Osmanlı geçmişini de, Sinan’ı da betona gömerek yok ediyoruz.
Selahattin Yusuf @selyusuf: Neyse, teklifim şu: Mihrimah’ı da yıkalım yerine beton dökelim. Nedeni yok, dökelim. Çeşmeyi biçelim plastik palmiye dikelim oraya.
@canhipster: Sanat câmiâsı bu ‘kıyı’m karşısında -belediyelerdeki kurslar hatrına (?)- ses çıkarmayacaksa gelecekte hangi eserle varlık gösterebilir?
Cihan Aktaş @chn_aktas: Şemsi Paşa Camii felaketi için ayrıca ne söyleyebilirim? Siluetteki bozulma çoğu zaman içerilerde yaşanan bozulmanın bir yansımasıdır.
Semih Kaplanoğlu @SemihKaplanogl: 467 yıl sonra bugün Mimar Sinan’ın bir başka camisi Şemsi Ahmet Paşa’nın temeline kazık sokuyoruz! Bravo Büyük Şehir! Bravo Üsküdar Belediye
Bilal Fatih Çalışkan @kusvuranadam: Allah akıl fikir versin. Istanbul’a yapılanlar, Moğolların savaştan sonra kültürel mirasları yok etmesini anımsatıyor. Bir topluma en büyük kötülük budur çünkü.
Seda Nur Bilici @SnBilici: Size meydanın nasıl olabileceği önerisinde bulunacak yüzlerce Üsküdarlı varken neden bu yağmacıları dinliyorsunuz? #şemsipaşacami
Selman Gemuhluoğlu @SGemuhluoglu: Kıyı camii olan Şemsi Paşa Camiinin kıyı çizgisini değiştirip önüne kazıklar çakarak kıyı camii olma vasfını bozmayın. Camiinin deniz tarafındaki yaya yolunu genişletmeniz gerekmiyor efendim.
İtirazlar bu şekilde devam ettiği halde şimdilik bunları dikkate alan yok. Asıl soruyu @Mevlanaidris sormuş: “Hani sâkinlerine sormadan otobüs durağı bile konulmayacaktı? Hani?”
2017 yılında bile millete sormadan ve milletin rağmına iş yapanların doğru işler yapması mümkün mü? Bir de asıl sorumluların Ankara’da olduğunu unutmayalım. İstanbul’daki idarecilerden önce Ankara’dakile itiraz edelim.