"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu dünya böyle dönmez...

Faruk ÇAKIR
20 Ocak 2015, Salı
Davos Dünya Ekonomik Forumu Eşbaşkanı Winnie Byanyima, dünyadaki zengin ve fakir arasındaki farkın hızla arttığına dikkat çekerek dünya liderlerinin harekete geçmesi gerektiğini hatırlatmış. Byanyima, dünya nüfusunun yüzde 1’inin, yüzde 99’undan daha zengin olduğunu da ifade etmiş.

Son sözü en başta söyleyebiliriz: Dünya, bu adaletsizlikle dönmeye devam edemez ve etmemeli.

Hemen ifade etmek gerekir ki, fakirlikten muzdarip olan ülkelerin başında maalesef İslam ülkeleri geliyor. Nerede bir İslâm ülkesi varsa, nerede bir Müslüman topluluk yaşıyorsa orada ekseriyetle fakirlik var. Hem de tam aksi olması gerekirken...

Yine dikkat çekmek gerekir ki, zengin ile fakir arasındaki uçurumun artmasından şikâyet edenler de en başta İslâm dünyasının yöneticileri olmalıydı. Her konuda hakiki adaleti istemesi gerekenler Müslümanlar olması gerekmez mi? Dost ve düşmanın ittifakıyla, adını adalet tarihine yazdıran Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) ve onun sahabisi Hz. Ömer (ra) varken; bu adaletsiz sistemin devamına itiraz edenlerin başında Müslüman idareciler olması gerekmez miydi?

Davos Dünya Ekonomik Forumu Eşbaşkanı Byanyima dünyadaki ekonomik eşitsizlikle ilgili hazırlanan rapor hakkında bilgi verdikten sonra “Bu sorun dünya gündeminin en belirgin konularından birisi olmasına rağmen, zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek artan bir hızla büyümeye devam etmektedir” demiş. 

Aynı zamanda Oxfam Yardım Kuruluşu Genel Müdürü de olan Byanyima, bu yaraya çare olarak da, “Dünya devletleri ve liderleri vergi kaçakçılığını engellemeli, kamu servislerini geliştirmeliler. Ayrıca sermaye kârları üzerinden alınan verginin arttırılması gerekiyor, çalışanlardan alınan verginin değil” ifadesini kullanmış. 

İlgili rapora göre, dünya nüfusunun sadece yüzde 1’i, yüzde 99’unun oluşturduğu nüfusun toplamından daha zengin. 2009 yılında dünya nüfusunun yüzde 1’i, toplam dünya zenginliklerinin yüzde 44’üne sahipken, bu oran 2013 senesinde yüzde 48’e yükseldi. Bu yıldan itibaren ise aynı oran yüzde 50’yi geçti. Dünya nüfusunun yüzde 80’i, dünya toplam gelirinin sadece yüzde 5,5’i ile yetinmek zorunda. (Cihan Bülteni, 19 Ocak 2015)

Gelir dağılımındaki adaletsizlik, “en zengin ülke”lerin de problemi. Nitekim Amerika Başkanı Barack Obama da zenginden alıp orta sınıfa harcamayı gündeme taşıyan yeni bir plan hazırlamış. Obama, finans şirketlerinden ve zenginlerden 300 milyar dolarlık “ek vergi” almayı ve bu kaynağı orta sınıfın/orta direğin vergi yükünün hafifletilmesinde kullanmayı düşünüyormuş.

Hepsi iyi güzel de, bu meselenin İslâm dünyasındaki ülkelerin ve elbette Türkiye’yi idare edenlerin birinci gündem maddesi olmaması, olamaması garip değil mi? En zengin ile en fakir arasındaki uçurumu kapatmanın en önemli yolu, “zekât köprüsü”nü kurabilmektir. Bunu tesis için el birliği ve işbirliği yapmak gerekmez mi?

Haksızlığın, adaletsizliğin ve gelir dağılımının düzgün olmadığı bir dünyanın yörüngesinde dönmesi mümkün olmaz. Öyle bir dünyada kavga, kargaşa ve anarşi olur. Hali alem buna şahit. O halde zengin ile fakir arasındaki uçurumu en aza indirecek adımların bir gün dahi gecikmeden atılması lazım.

Keşke ülkemiz bu noktada öncü olabilse...

Okunma Sayısı: 1483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı