Bir avukat çıktı ve tek başına müstehcen/porno yayın yapan internet sitelerine karşı mücadele başlattı ve bu sayede 857 sitenin kapanmasına sebep oldu.
Böyle cesur bir avukat tebrik edilmez mi? Hem tebrik, hem de teşekkür ediyoruz.
“Nerde, bu avukatı görelim, biz de tebrik edelim” diyenler olabilir. Bu avukatın Türkiye’de olmasını arzu ederdik, ama porno yayına karşı itiraz sesini yükselten avukat, Hindistan’da. Porno yayınları ‘ahlâkî bir kanser’ olarak yorumlayan avukat Kamlesh Vaswani, Hindistan’ın Indore şehrinde yaşıyor. İş icabı girdiği internet kafelerde ‘porno/müstehcen yayın’ salgınını görünce dehşete düştüğünü ifade eden Hindistanlı avukat Vaswani, bir şeyler yapmaya karar vermiş ve müstehcen yayın yapan sitelere karşı dâvâ açmış.
Vaswani, mücadele kararı almasını şöyle anlatmış: “Önemli Yüksek Mahkeme kararlarını indirmek için internet kafelere gidiyordum. Ama sayfanın her yerinden porno reklâmlar fışkırıyordu. Etrafta sıra sıra çocuklar hiçbir şeyi umursamadan açık açık porno izliyorlardı.”
Müstehcen yayınlara karşı başlattığı mücadele hepimize örnek olması icap eden Hindistanlı avukat Kamlesh Vaswani’nin dikkat çektiği önemli bir nokta daha var. Şöyle demiş: “Hindistan’da gençler neden başarısız oluyor? Çünkü pornoya boğulmuş durumdalar. Pornonun önünün alınması durumda, Hindistan’ın gayri safi yurt içi hasılası daha da yükselebilir. İnsanlar porno izleyip bencilleşiyorlar. Ülkelerine vermeleri gerekeni vermek istemiyorlar.”
Bakınız, hiç alâkası yok gibi görünen ekonomik kalkınma için dahi olsa, porno ve müstehcen yayınların engellenmesi gerekir. Hindistanlı gençlerin ‘başarılı’ olduğu kanaati vardır. Bilhassa bilgisayar yazılımı noktasında dünya sıralamasında ön sırada yer alırlar. Demek ki ‘başarılı’ olanların sayısı az. Umumî anlamda bakıldığında gençler müstehcen yayınların tesiriyle sadece kendilerini düşünüyor ve bir anlamda uyuşturulmuş durumda. Hindistan’da yaşanan ve sıradan gibi görülen tecavüz hadiseleri de yine porno/müstehcen yayınlarla doğrudan ilgili olsa gerek. Zaten avukat Vaswani de bu kanaatini izhar etmiş.
Müstehcen/porno yayınlara karşı mücadele başlatan Vaswani, bir vatandaş olarak Hindistan Yüksek Mahkemesine 200 sayfalık bir dilekçe yazmış. Mahkeme, dilekçeyi kabul etmiş. Nisan 2013’te dâvâ görülmeye başlanmış. Neticede, Ağustos başında hükümet 857 porno sitesine erişimi yasaklama kararı almış. Vaswani dâvâ dilekçesinde porno muhtevalı bütün sitelerin yasaklanması ve pornoyla mücadele için yeni yasalar çıkarılmasını talep ediyor.
Avukat Vaswani dilekçesinde, “Pornografi, Hitler’den, AIDS’ten, kanserden ve salgından daha kötüdür. Nükleer felâketten de daha kötüdür ve durdurulmalıdır. Porno ülke güvenliğini tehlikeye atıyor, şiddeti, toplum tarafından kabul edilemeyen davranışları, çocuk istismarını özendiriyor ve kadınlık onurunu hiçe sayıyor” demiş.
Hindistanlı avukatı tebrik etmekle işimizi yapmış mı oluyoruz? Tabiî ki hayır. Benzer çalışma Türkiye’de de yapılmalıdır. Hindistanlı gençleri ‘öldüren’ bu afet, bu hastalık; Türkiye’deki gençleri öldürmez mi? Müstehcen yayınlar nükleer felâketten daha tehlikeli ise, bu tehlike karşısında sessiz kalabilir miyiz?
Engel olma imkânları olduğu halde, müstehcen yayın yapan medyayı açıkça destekleyen iktidar mensuplarının büyük vebali vardır. En çok satan gazetelerin idarecileri, iktidara en yakın olanlar değil mi?
Hindistanlı avukatı tebrik, Türkiye’deki idarecileri tenkid ederiz!