Paranın, maddî imkânların güzel ve faydalı işlerde kullanılması kadar isabetli başka bir şey düşünülebilir mi?
Tabiî ki bu da bir nasip meselesidir. Milyonlarca ya da milyarlarca lirası olduğu halde bunu iyi işlerde kullanamayan iş adamları olduğu gibi, parasını ve maddî imkânlarını insanlığın hizmetine sunanlar da vardır.
Cezayir asıllı Fransız iş adamı Raşid Nekkaz da parasını iyi işlerde kullananlar listesine yazılmayı hak eden bir adım atmış. Haberlere göre Fransız iş adamı Nekkaz, Avusturya’da burka yasağı kapsamında kesilecek cezaları kendi cebinden ödeyeceğini açıklamış.
Neymiş burka yasağı? Avusturya’da tartışmalara sebep olan kamusal alanda yüzün tamamının örtülmesini yasaklayan kanun, geçtiğimiz Mayıs ayında mecliste kabul edilmişti. İşte Mayıs ayında kabul edilen bu kanun son dakika bir değişiklik olmazsa 1 Ekim 2017’de yürürlüğe girecek. Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanlığı, 1 Ekim’de yürürlüğe girecek bu kanunla ilgili olarak, ülkede bulunan uluslar arası kuruluşlardaki ülke temsilcilikleri ve Büyükelçiliklere yazılı açıklama göndermiş ve Avusturya’ya gelen herkesin bu yasağın kapsamında olduğunu duyurmuş. (AA, 21 Eylül 2017)
Avusturya’da yayın yapan özel bir televizyona konuşan Fransız iş adamı Raşid Nekkaz, kurduğu “Anayasama dokunma” inisiyatifi aracılığıyla, kendi rızasıyla burka giyen kadınlara her zaman destek olduğunu ve cezaları karşıladığını söylemiş. Fransa, İsviçre, Belçika ve Hollanda da benzer para cezalarını karşıladıklarını ifade eden Nekkaz, bu kapsamda yaklaşık 300 bin avro ödeme yaptığını hatırlatmış.
Bize de böyle iş adamları şunun için lâzım: Ülkemizde de bir şekilde mağdur olan insanlar oluyor. Geçmişte başörtüsü taktıkları için okullara alınmayan binlerce öğrenci vardı ve bu öğrenciler eğitimlerini yarıda bırakmak durumunda kaldılar. O günlerde de böyle iş adamları aradık. Yasak sebebiyle eğitimini yarıda bırakan öğrencilerin çok az bir kısmı kendi imkânlarıyla ya da bazı vakıfların desteğiyle yurt dışında okuyabildi. Keşke o günlerde parasını iyi işlerde kullanan iş adamlarımız olabilseydi ve “Başörtüsü yasağı sebebiyle okula alınmayan her öğrenciyi arzu etmesi halinde istediği ülkede, yurt dışında okutacağım, okutacağız” denilebilseydi.
Tabiî ki mesele sadece başörtüsü yasağı sebebiyle mağdur edilenler değil. Bazı uygulamalar var ki vatandaşı mağdur ediyor. Belki de milyonlarca kişiye hukukî destek verilmesi gerekir, ama bu da bir imkân meselesi. Bu maksatla dernekler, vakıflar kurulsa ve dertsizlere derman, çaresizlere çare olunabilse. Bu çalışmaları yapanlar mutlaka vardır, ama yeterli olduğu söylenebilir mi?
Daha eğitim için yeterli payı, yeterli bursu ayıramayan iş dünyasından böyle bir şey beklemek belki uzak bir ihtimal, ama biz yine de temennimizi dile getirelim. Sahi, parası olmadığı için okuyamayan öğrencilerin olduğu bir ülkede zengin iş adamlarının olması bir anlam ifade eder mi?
Başka şeyleri ihmal etsek bile öğrencilerin okumasını ve onların ihtiyaçlarının karşılanmasını ihmal edemeyiz. Yeni bir eğitim yılı başlamışken bu meselelere kafa yoralım ve mutlaka imkânlarımız ölçüsünde öğrencilere burs verelim, verdirelim.
Bizde de “Muhtaç olan her öğrenciye eğitim bursu benden” diyen çok sayıda iş adamı da çıkar mı? Çıkar, çıksın ve çıkmalı. Hem Fransız iş adamını hem de çıkmasını beklediğimiz bizdeki gönlü zengin iş adamlarını şimdiden tebrik ederiz.