"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Birinci Avrupa ile işbirliği...

Faruk ÇAKIR
22 Nisan 2015, Çarşamba
Avrupa’dan sadece kötülük geleceğini düşünenler, başından beri Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasına itiraz ediyorlar.

Elbette hiçbirimiz kötülüklerin sınırları geçip ülkemize girmesini arzu etmez, ancak dünya küçülüp bir köy halini aldı. Dolayısıyla, Avrupa’ya da dünyanın öbür ucundaki kötülükler, geçmiş yıllara nisbetle çok daha kolay ve hızlı bir şekilde sınırlarımızı aşıp evlerimize kadar girebiliyorlar.

“Avrupa Birliği’ne üye olmayalım ki oradaki kötülükler Türkiye’ye gelmesin” demek sadece bir temenniden ibarettir. Üye olsak da olmasak da, Avrupa’daki kötülükler değişik yollarla ülkemize girebilmektedir. Avrupa’da sadece kötülük ve fenalık üretilmediğine göre, üye olunmadığı için muhtemel iyiliklerin ülkemize gelmesine bilerek ya da bilmeyerek mani olunuyor. Hadiseyi böyle değerlendirmek, böyle bakmak en isabetli yoldur. 

Türkiye ile dünya ülkeleri arasındaki irtibatı “Avrupa ikidir. Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden (...) [İkincisi ise/fç] Felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek beşeri sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa...” (Mesnevî-i Nuriye, Zühre, s. 128) penceresinden bakarak değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Aksi her değerlendirme isabetsiz kalmaya mahkûmdur.

Her zaman olduğu gibi “Bahtiyar Almanya”dan yine güzel haberler var. Almanya Federal Aile Bakanı Manuela Schwesig, bir camiyi ziyaret ederek Müslüman gençlerle buluşmuş, tanışmış, konuşmuş. Müslümanların taleplerini de dinleyen Alman bakan, isabetli tesbitlerde de bulunmuş. Şimdi bu sohbeti, bu buluşmayı, bu konuşmayı “Avrupa ikidir” penceresinden bakmayınca nasıl yorumlayabiliriz? “Kötülükleri yayan bir Avrupa” varsa, “İyiliklere taraftar olan başka bir Avrupa” da var.

Almanya’nın Herne şehrindeki DİTİB’e bağlı Hacı Bayram Camii’ni ziyaret eden bakanın gençlerle buluşmasına Herne şehri milletvekili ve Federal Meclis Türk-Alman Dostluk Grubu Başkanı Michelle Müntefering de (SPD’li vekil) katılmış. 

Camide genç Müslümanlarla sohbet eden Aile Bakanı Schwesig, gençlerin yaşadıkları zorlukları dinlemiş. Çoğu akademisyen olan gençler, Alman bakana; yabancı ve Müslüman olmanın günlük hayatta getirdiği zorluklarını anlatmış. Müslüman gençler sohbet esnasında Alman aile bakanından Müslüman çocuklar için anaokulu, okullarda İslâm din dersi ve havaalanlarında ibadet yeri gibi taleplerini dile getirmişler.

Alman basınında bazı aşırı uçların İslâm adına yaptıkları eylemlerin bütün Müslümanlara mal edilmesi ve özellikle başörtüsü konusunda önyargıların fazla olması da genç akademisyenlerin Alman bakana ulaştırdıkları şikâyetler arasında yer almış. Müslümanların ve İslâmın Almanya’ya ait olduğunu hatırlatan Alman Aile Bakanı Manuela Schwesig de, “Benim için birinci sınıf veya ikinci sınıf insan yoktur. Bütün vatandaşlarımız aynı derece değerlidir. Bu konular bizim sürekli bir araya gelerek karşılıklı olarak konuşmamız gereken meseleler. Ancak bu şekilde birbirimizi daha iyi tanırız’’ demiş. 

Bu tablo, Türkiye’yi idare edenlerin “Birinci Avrupa” ile ittifak yapması gerektiğini göstermez mi? “İkinci Avrupa”nın varlığını da bilerek, “Birinci Avrupa” ile ilişkilerin geliştirilmesinde sayısız fayda var. Bu yolla belki de, sınırımızda bekleyen hak, hukuk, adalet gibi bazı iyilikler ülkemize gelir.

Konuşa konuşa, tanışa tanışa tebliğe devam edilmeli...

Okunma Sayısı: 1476
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sezai Mumcu

    22.4.2015 01:40:09

    Türkiye de ikidir! Birinci Türkiye dine saygili, insanî degerlerle barisik, hak ve hürriyetlere taraf, insanligin olumlu yanlarina asina oldugu icin Birinci Avrupa ile hemfikir olup AB'ye üye olarak insanlarin refahi, demokratik, hukukî kazanimlarinda ileri gitmeyi arzulayan müsbet sosyal harekette bulunanlardir. Ikinci Türkiye ise müstebit, kendi cikarlari icin Islam dinini bile paravan olarak kullanmaktan cekinmeyen alcak degerleri haiz, din, insanlik, hak ve hürriyetlerin düsmani zalim bir güruh ve onlara bilerek veya bilmeyerek taraf olanlardir. Farkindaysaniz ikinci Türkiye Iblis, Deccal ve Süfyan ile isbirligine dünden razi, sadece kendi kirli cikarlari korunsun ve (tek gözlü) bu dünyalari mamur olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı