"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bilgi için yatırım

Faruk ÇAKIR
26 Nisan 2015, Pazar
Türkiye, büyümek istiyor, ama bunun için gerekli olan şartları yerine getirebilmiş değiliz.

Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yılı olan 2023 tarihi için ilan edilen ekonomik hedeflere ulaşmak, uzmanların ifadesiyle imkânsız demeyelim de çok çok zor. Propaganda yapmak yerine, gerçekleri görüp iş yapmış olsaydık, belki de o hedeflere ulaşır ve hatta geçebilirdik.

Çalışmıyoruz, ama tembelliğimize haklı bahaneler de buluyoruz. En büyük bahanemiz de, ülkemizde petrol olmaması, enerji ithali için milyarlarca lira para ayırdığımız şeklinde... Doğrudur, topraklarımızda ihtiyacımızı karşılayacak kadar petrol yok, ama var olan imkânlarımızı değerlendirebiliyor muyuz?

İsmet Berkan, haklı bir tesbitte bulunmuş. İddia edildiğinin aksine ülkemiz, en fazla parayı ‘enerji ithalatına’ değil, ‘bilgi ithalatına’ ayırıyor. Berkan şöyle demiş: “(...) Oturdum TÜİK’in ithalat kalemleri rakamlarından çok kaba bir hesap çıkardım; eminim bir sürü yanlış da yaptım, ama benim bulduğum kadarıyla Türkiye, 2014 yılında en az 74.9, en çok da 84.8 milyar dolarlık bilgi ithal etmişti. Bu hesaba göre, ithalatımızın yüzde 31-35’i, yani üçte biri bilgi idi. Bizim üretemediğimiz şey yani. Fikir versin diye söylüyorum; 2014’te toplam enerji ithalatımız 55 milyar dolar civarında. Yani cari açık için enerjiyi suçlamanın âlemi yok; önce eğitim sistemimizi suçlamalıyız.” (Hürriyet, 25 Nisan 2015)

O halde soralım: Petrolümüz yoksa, ‘bilgi’miz niçin yok? Niçin ihtiyacımız olan ‘bilgi’yi üretemiyoruz? Günümüz şartlarında bilgi, güç ve kuvvet değil mi? Niçin ‘bilgi’ için yatırım yapmıyoruz da ‘petrolümüz yok’ bahanesine sığınıyoruz?

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da farklı sözlerle aslında aynı ihtiyaca işaret etmiş. Yorgancılar, 26 Nisan “Dünya Fikri Mülkiyet Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, ülke ekonomisinin büyümesine yeniden ivme kazandırmak için sanayi ve üretime odaklanılması gerektiğini belirtip şöyle konuşmuş: “Üretim ve yatırım olmadan kalıcı büyüme sağlayamayız. Yatırımları ülkemize çekebilmenin yolu ise fikrî ve sınaî mülkiyet haklarını daha güçlü şekilde korumaktan geçiyor.” 

Katma değer ve inovasyon olmadan bir anlamda bilgi, enerji ve cari açığın kapatılamayacağına dikkat çeken uzmanlardan biri de Prof. Dr. Emre Alkin olmuş. Prof. Dr. Alkin, “Son dönemde cari açıktaki iyileşmeyi nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna şu cevabı vermiş: “Bugünkü şartlar altında cari açık katma değeri arttırdığımız için değil daha az ithalat yaptığımız ve enerji fiyatları düştüğü için kapanıyor. Yeni bir büyüme modeli yapılacaksa bu kırılgan durum dikkate alınmalı. Tabii ekonomi yavaşlarken cari açık büyüyebilirdi. Böyle bir risk gerçekleşmiyorsa ihracatçılara teşekkür etmeliyiz. (...) Katma değer yaratan sektörleri merkeze alan bir büyüme modeli ele alırsak geleceği kurtarırız. (...) Ancak katma değer, inovasyon, marka ve tasarım 3-5 yılda değil, çok daha uzun süre beklendiğinde meyve veren faaliyetlerdir.” (Görüşen: Hatice Karahan, Yeni Şafak, 24 Nisan 2015)

Akıl için yol bir: Enerji açığımızdan önce, bilgi açığımız olduğunu fark edelim, kabul edilim. Bahane üretmeyi de bir kenara bırakıp, bilgi üretmeye çalışalım. Hep birlikte... Sağlam ve doğru bilgi üretmenin, çağdışı Kemalist eğitim anlayışıyla mümkün olmadığını da unutmayalım... 

Okunma Sayısı: 1303
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı