Son günlerde bedelli askerlik tartışmaları yine yoğunlaştı.
Türkiye’yi idare edenler böyle bir konunun gündemlerinde olmadığını söylese de sayıları onbinlerle ifade edilen gençlerde böyle bir bekleti, böyle bir talep ve böyle bir umut var.
Cumartesi akşamı (3 Haziran 2017) Çankaya Köşkü’nde medya temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, “BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüşmenizin ardından bedelli askerlik gündeme geldi. Ufukta böyle bir şey var mı?” sorusu üzerine şöyle cevap vermiş: “Böyle bir şey yok. Bizim programımızda, Hükümetin gündeminde bedelliyle ilgili bir konu yok. Çünkü şu anda terörle amansız bir mücadele içindeyiz. Bütün yoğunluğumuzu, ağırlığımızı bu konuya vermiş durumdayız. Sayın Destici, böyle bir hususu gündeme getirdi, yani ‘Bedelli olsa da bunlardan elde edilen parayı SMA hastalarına getirsek’ diye bir temennisi oldu. Bizim ona karşılık bir cevabımız olmadı.” (AA, 4 Haziran 2017)
Bu mesele iktidarın, idarecilerin gündeminde olmasa da gençlerin gündeminde yerini almış durumda. Hemen ifade edelim ki her meselede olduğu gibi bu meselede de öncelikli olarak ehil olanlar konuşmalı, fikir beyan etmeli. Bu yönde bir beklenti olduğunu her halde kimse inkâr edemez. Hatta iktidar cenahında tanıdıkları olan bazı gençler, ‘bir yıla varmaz böyle bir karar alınır’ şeklinde görüş beyan ediyorlar.
Daha önce de ifade etmeye çalıştık: Bedelli askerlik beklemeden bu görevimizi yapmış durumdayız. Ancak “Biz yaptık, başkaları da illa yapsın” kanaatinde değiliz. Daha önce de bedelli askerlik uygulamaları yapıldığına göre demek ki bu mesele ‘sevmek ya da sevmemek’ meselesi değildir. İdareciler, günün şartlarına göre uygun kararlar alabilir. Böyle bir talep varsa eksisi ve artısı masaya yatırılır, uygun olan karar alınır.
Bedelli askerlik uygulamasının terörle mücadeleyi aksatacağı ya da zora sokacağı ne ölçüde doğrudur? Bu mücadele mutlak surette profesyönel ekiplerce yapılmalıdır. Zaten her fırsatta bedelli askerlik taleplerinin gündeme gelmesi biraz da bu meselenin çözüme kavuşmamış olmasıdır. Askerlik mesleği tam profesyönel hale gelse, bu işi yapanlar tam uzman olsa çok daha isabetli olmaz mı? Her geçen yıl daha fazla ‘uzman personel’ talep edildiğine ve terörle mücadele büyük ölçüde bu ekiplerce yapıldığına göre bedelli askerlik uygulaması terörle mücadeleye sekte vurmaz.
Hepimiz biliyoruz ki uzman olmayan, meslek olarak askerlerliği seçmemiş ‘er’lerle bu mücadeleyi yürütmek kolay değil. Düşünülsün ki ‘kısa dönem er’ olarak silah altında bulunan bir asker terörle mücadelede ne ölçüde etkili olabilir? Askerlik süresince yeteri kadar silah kullanmamış, belli ölçüde tecrübe kazanmamış bir kişiyi insafsız teröristlerin karşısına çıkarmak isabetli olur mu?
Terörle mücadelede kalıcı çare ve çözüm; bu işi ehil, uzman, askerliği meslek olarak seçenlerden oluşan ekiplerle yapmaktır. Dünyadaki güzel örnekleri bu gözle bir defa daha incelemekte fayda var. Her meslekte olduğu gibi bu noktada da profesyonelleşmek en isabetli yoldur.
Bedelli askerlik talepleri bir şekilde Türkiye’yi idare edenlerin de gündemine geldiğine göre uygun bir hal çaresi bulunması temennimizdir.