"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Barla’dan selam getirdik

Faruk ÇAKIR
18 Nisan 2016, Pazartesi
Barla, Isparta’nın Eğirdir ilçesine bağlı, Eğirdir gölü kıyısında iki bin civarında insanın yaşadığı bir köy. Ancak Barla’yı ‘Barla’ yapan, Risale-i Nur’un bu küçük köyde neşredilmeye başlanmış olmasıdır.

Bu husus, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin hayatını anlatan “Tarihçe-i Hayat”ında şu şekilde özetlenmiş: “Barla, ehl-i imanın manevî imdadına gönderilen, Risâle-i Nur külliyatının telif edilmeye başlandığı ilk merkezdir. Barla, millet-i İslâmiyenin, hususan Anadolu halkının başına gelen dehşetli dalâlet ve dinsizlik cereyanına karşı, Kur’ân’dan gelen bir hidayet güneşinin tulû ettiği beldedir.” (Tarihçe-i Hayat, s. 240)

Bir vesile ile ansızın Isparta’ya gidip ‘Nur menzilleri’ olan Barla ve Çam Dağı’nı yeniden ziyaret etmek nasip oldu. Isparta ve havalisine ilk gidişimiz, “Isparta mevlidi” vesilesiyle lise yıllarında (1989) nasip olmuştu. Daha sonra, Risale-i Nuru yeni tanıyan bazı komşu ve arkadaşlarımızın arzusu üzerine 2000 yılı öncesinde bir ziyaretimiz daha olmuştu. Aradan geçen yıllar boyunca, pek çok defa niyet ettiysek de çeşitli maniler sonunda bu ziyareti gerçekleştirmek mümkün olmamıştı. Yine bir ‘Risale-i Nurla yeni tanışan’ dostumuzun arzusuyla bu mekânları ziyaret etmek nasip oldu.

Doğrudan Çam Dağı’na çıkmak niyetiyle İstanbul’dan yola çıktığımızda vakit gece yarısını geçmişti. Afyon ve Senirkent istikametinden Barla’ya doğru yaklaştık ve 15 Nisan 2016 Cuma sabahın ilk saatlerinde Çam Dağı yol ayrımına ulaştık. Kahvaltı malzemelerimizi yanımıza aldığımız halde, çay bardağı almayı unutmuştuk. Barla’ya doğru yaklaşırken Eğirdir gölü kıyısındaki bir köye saptık ve bakkal aradık. Karşılaştığımız bir amcaya, “Burada bakkal var mı?” diye sorduk. Olmadığını ve ne istediğimiz sordu. Biz de Çam Dağına çıkacağızı ve yanımızda bardak olmadığını söyledik. Hemen eve gitti ve bardak, bir miktar peynir ve tandır ekmeğiyle geldi. Para teklifini de geri çevirerek doğrusu bizi mahcup etti. Biz de “Demek mi burada rızkımız varmış” diyerek ikramı alıp teşekkür ettik ve Çağ Dağı’na doğru tırmandık.

Çam Dağı artık Barla ve çevresinin ‘mesire yeri’ olarak kullanıyor. Dağda, mescit, büfe, dağ evleri ve diğer ihtiyaçlar için mekânlar yapılmış. Kahvaltı yaptıktan sonra tepeye tırmandık. Daha önceki ziyaretlerimizde, Bediüzzaan’ın tefekkür menzili olan “Katran ağacı” yerinde duruyordu. Ne yazık ki 2000 yılı sonunda bu ağaç ‘hazımsız’lar tarafından kesilmiş. Yerine dikilen ağaç ise boy vermeye devam ediyor. Said Nursi’nin “Ben şimdi Çam Dağı’nda, yüksek bir tepede, büyük bir çam ağacının tepesinde bir menzilde bulunuyorum” diye bahsettiği bölümü burada okuduk. (Mektubat, 4. mektup, s. 36)

Barla ve Çam Dağı, Bediüzzaman’ın “Ben bu menzilleri, Yıldız Sarayına değişmem” (Tarihçe-i Hayat, s. 265) dediği yerler. Çam Dağı’ni ziyaret ettikten sonra hemen Barla’ya hareket ettik. Yeni Asya Sosyal Tesislerinde ikram edilen çayı içtikten sonra kabristanda yatan Nur Talebelerinin mezarlarını ziyaret edip Yasin-i Şerif okuduk. Sonrasında ‘Cennet Bahçesi’nden başlayarak, ‘Ulu Çınar’ı, Bediüzzaman’ın misafir olarak kaldığı evleri ziyaret edip Cuma namazını Barla’daki “Çeşnigir Paşa Camii”nde kıldık. 

Son ziyaret yeri için vakit kaybetmeden Eğirdir istikametinden Isparta merkezindeki “Bediüzzaman Evi”ne haket ettik. Üstad Bediüzzaman’ın, 1953 ile 1960 yılları arasında ikamet ettiği bu evde şahsi eşyaları ve elle yazılan Risale-i Nur eserleriden nümuneler sergileniyor. Şahsi eşya denildiğinde birkaç cüppe, ibrik ve Risale-i Nur’un çoğaltıldığı ‘teksir makinası’ndan başka birşey akla gelmesin. 

Baharın ilk günlerinde, çiçekler arasında gerçekleşen bu ziyaret, Barla ‘köyü’nden ‘dünya’ya yayılan Risale-i Nur’un müellifini ‘doğru anlamak’ gerektiğini hatırlattı. 

Anlatılacak çok şey var. Ferasetinize ve mümkün olursa başka vakitlere bırakarak bir merakımı dile getirmek azru ederim: Isparta’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan merkezdeki “Bediüzzaman Evi” için ‘yön levhaları’nın olmaması bir eksiklik değil mi? Varsa da biz göremedik. Varsa, daha görünür olmasını; yoksa bir an evvel bu levhaların konulmasını talep ediyoruz.

Günübirlik Barla ziyaretinden selamlarla geldik. Güller diyarı Isparta, inşallah kıyamete kadar ‘nurlar diyarı’ olma özelliğini de devam ettirecek.

Okunma Sayısı: 3416
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı