"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aynı delik, aynı yılan!

Faruk ÇAKIR
10 Eylül 2015, Perşembe
Maalesef, ülkemiz bir girdaba sürüklenmek üzere.

Milletimize kurulan bu tuzağı bozmak için herkes, hepimiz elimizden gelen gayreti sarf etmek durumundayız. Terör, kışkırtma ve provokasyonlar daha fazla büyümeden engellenmelidir. Hukuk ve adalet içinde kalınarak ne gerekiyorsa hemen, bugün yapılmalı. Aksi halde Allah muhafaza geç kalmış oluruz.

Hatırlatmaya bile gerek yoktur ki, düşmanlar ‘puslu hava’yı sever. Ve böyle zamanlarda akıl değil, maalesef hissiyat devreye girer. Geçmişte, gençliğin galeyana gelmesi ve taşkınlık yapmasının ağır bedellerini ödemiş bir millet olarak çok hızlı hareket etmek ve bu belâyı def etmek durumundayız. Çünkü umumî musîbetler geldiğinde, Allah muhafaza etsin, yaş ve kuru birlikte yanabilir.

Fert ve millet olarak hepimizin atması gereken ilk adım, terör yangınına su dökmektir. Terörü daha da alevlendirecek her türlü söz, beyan ve hareket; terörün ekmeğine yağ sürmek anlamına gelir. Terör ateşi evimizi, mahallemizi ve şehrimizi sarmadan söndürülmeli. Ateşi ilk tutuşturanlardan adalet önünde hesap sorulması ondan sonra gelir ve gelmeli.

Törerle neredeyse yarım asırdır mücadele eden ‘beraber yaşayan’ bir ülke ve millet olarak geçmişte yaşanan hadiselerden ibret almış olmamız icap eder. Malûm olduğu üzere akıllı insan aynı delikten iki defa ısırılmaz ve ısırılmamalı. Bugün, ‘aynı delik, aynı yılan’ diyebileceğimiz bir tablo ile karşı karşıyayız. Terör deliğinde gizlenen ‘yılan’lar ayağımızı yeniden ısırmak ve ülkemizi zehirlemek istiyor. Bu ‘yılan’lara karşı gerekli tedbirleri almış olmamız icap ederken, bunu yapmamış görünüyoruz. Aynı delik ve aynı yılanlar tarafından ısırılmak hakikaten üzücü, hakikaten yaralayıcı. 

Terörü protesto maksadıyla yapılan yürüyüş ve benzeri faaliyetlerin teröre alet edilmesi tehlikesi ile de karşı karşıyayız. Türkiye’nin yakın tarihi, kitlelerin provoke edilmesinin daha kolay ve daha mümkün olduğunu gösterir. Dolayısıyla Türkiye genelinde yapılan yürüyüşlere çok dikkat edilmesi icap eder. Fayda yerine zarar getirecek hiçbir adımın atılmaması isabetli olur. 

“Akîl insan”lar, buldukları imkânlarla bu yönde çağrılar yapıyor ve içinde bulunduğumuz günlerde sokaklara çıkmak yerine ‘evde otur’manın çok daha isabetli olacağını hatırlatıyorlar. Provokasyonlara alet olmamak için uygun bir çare. Bu tavır, Peygamberimizin (asm) tavsiyesine de uygun olur. 

Ebu Hureyre’den nakledildiğine göre Peygamberimiz (asm) şöyle ferman etmiş: “Yakında büyük fitneler olacak, o fitnelerde (yerinde) oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan, daha hayırlı olacaklar. Kim o fitne içinde bulunmuş olursa, ondan uzak dursun. O zaman bir iltica yeri, sığınacak mekân bulursa ona sığınsın.” (Sahihu’l-Buhari VIII, 92)

İçinde bulunduğumuz şartları en iyi şekilde özetleyen kelime ‘fitne’dir. Maaselef, tehlikeli bir fitneye sürüklenmiş görünüyoruz. Bu bakımdan, aynı delikten ve aynı yılan tarafından bir defa daha ısırılmamak için uyanık olmak, provokasyonlara itibar etmemek gerekir. Sakinliğe, dinginliğe, düşünmeye ve tefekküre her zamankinden daha fazla muhtacız. Kim ne derse desin, biz ‘ev’imizde, ‘dershane’mizde oturalım; okuyalım ve duâ edelim. Ancak bu yolla aynı delikte gizlenen yılanlarca ısırılmaktan kurtulabiliriz.

Tabiî ki duâları da arttırmak şartıyla. Unutmayalım, Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “Duânın tesiri azîmdir. Hususan duâ külliyet kesb ederek devam etse, netice vermesi galiptir, belki daimîdir.” (Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup)

Okunma Sayısı: 2072
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cemal özkaya

    10.9.2015 16:02:19

    ekiden dendiği gibi ''korkuyormusunuz'' derlerse hayır korktuğumuzdan değil at izinin it izine karıştığı bu ortamda doğru izi buldurmaya çalışan gemideki hizmetkar vazifesini yapmaya çalışıyoruz deriz. omuzumuza konan bu vazifeyi bütün dünya karşımıza çıksa yapmaya devam edeceğiz.

  • SULEYMAN GÜNEY

    10.9.2015 10:13:17

    sevgili kardeşim bu gazetede en mantıklı makul yazıları zatınız yazmakta allah razı olsun abdulhamit hana menderese demirele ve ozala oynanan oyunlar üsdadın tabiri ile eli dışarıda olan zındıka aynı oyunu oynamakta allah yar ve yardımcımız olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı