Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kasabasında yaşanan soykırımın üzerinden 21 yıl geçti. İlk başlarda inkâr edilen bu soykırım sonraki yıllarda kabul edildi ve sebep olanlar da kısmen cezasını çekti ve çekiyor.
Avrupa’da, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa soykırımında katledilenlerden ve kimlikleri tesbit edilen 127 kişi daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedildi. 11 Temmuz’da düzenlenen cenaze ve anma törenine katılmak üzere, sabahın erken saatlerinden itibaren Potoçari’ye akın eden binlerce insan definden sonra evlerine dönünce anıt mezarlıkta yine sessizlik hakim olmuş. Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilen soykırım kurbanlarının sayısı son definin ardından, 6 bin 504’e yükselmiş.
Srebrenitsa’daki soykırımın, soykırımı yapan taraflarca yani Sırbistan tarafından kınanması ve 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü” ilan edilmesini öngören bir karar tasarısı, 29 Haziran’da (2016) Sırbistan Meclisi’ne sunulmuş. 11 milletvekilince imzalanan ‘Srebrenitsa Soykırımı Karar Tasarısı’nın acilen meclis gündemine alınması da talep edildi. Eğer bu karar kabul edilirse soykırımı yapanlar da bir bakıma suçunu itiraf etmiş olacak. Eskiden olsa Sırbistan’ın böyle bir karar alması beklenmezdi, ama işin içinde “AB süreci” olunca durum değişmiş gibi görünüyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Srebrenitsa soykırımının 21. yıl dönümü dolaysıyla yazılı bir açıklama yaparak Srebrenitsa soykırımının tarihin en karanlık sayfalarından biri olduğu ve tüm sorumluların hesap vermesi gerektiğini belirtmişler.
“21 yıl önce tarihimizi en karanlık sayfalarından biri yazıldı” ifadesi kullanılan açıklamada, Srebrenitsa soykırımının Avrupa’nın kalbindeki açık bir yara olduğu da ifade edilmiş. Açıklamada ayrıca “Avrupa ve uluslar arası toplum olarak, böylesine trajediler ve insanlık adına utanç verici olayların bir daha gerçekleşmemesi için bu katliâmı hatırlamak ortak görevimizdir” ifadesine yer verilmiş. (AA, 11 Temmuz 2016)
Trajedinin 21’inci yılında Sırbistan’ın bile bunu kabule yanaşması ve AB’nin de “Srebrenitsa soykırımını tarihin en karanlık sayfalarından biri” olarak tarif etmesi çok önemlidir. Aynı şekilde “Böylesine trajediler ve insanlık adına utanç verici olayların bir daha gerçekleşmemesi” temennisi de dikkat çekicidir.
Bozulmayan her insan fıtratı böyle zulümlere, böyle soykırımlara, böyle trajedilere itiraz eder. Soykırımı yapanlar bir süreliğine başta Avrupa olmak üzere insanlığı kandırabildiler, ama bakın hak yerini buldu ve buluyor. İnsanlığın uzun süre aldatılması, yanıltılması ve kandırılması mümkün değil. Srebrenitsa hadisesinde de bunu bir defa daha görmüş olduk.
Avrupa kalbindeki bu yarayı tedavi etmek istiyorsa en başta yeni yaraların açılmasına imkân ve fırsat vermemeli. Ne yazık ki beyanlar böyle olmakla birlikte icraatlar henüz bu seviyede değil.
Temennimiz ve duâmız haklı sözlerin icraatlarla desteklenmesi ve başta Suriye olmak üzere dünyanın dört bir tarafındaki zulümlerin sona ermesidir.