"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Al-ver” ile anayasa olur mu?

Faruk ÇAKIR
09 Şubat 2015, Pazartesi
Millet olarak terörden çektiklerimizi anlatmakla bitiremeyiz. Hem maddî hem de manevî olarak büyük yıkımlara sebep olan terörün sona ermesi umumi bir temenni.

Kim bu hususta netice verecek adımlar atarsa ona tebrik ve teşükkür edilir. Ancak bu adımlar, terörü gerçek anlamda sona erdirecekse bir anlam ifade eder. Yoksa, problemi ‘halının altına süpürme’ ya da erteleme, öteleme anlamı taşıyan adımların kabul görmesi mümkün değildir.

Bu noktada başlatılan ‘çözüm süreci’nin, millet menfaatine neticelenmesini arzu ederiz. Ancak sürecin başladığı ilan edilen günden bu yana pek çok bilinmeyenle karşı karşıyayız. “Her şey yolunda” diye ilân edilmiş olsa da, çok bilinmeyenli bir denklemle karşı karşıyayız. Bu bilinmezler ne zamana kadar devam edecek? Açık ve şeffaf olmayan, inişli çıkışlı süreç hedefine ulaşabilecek mi?

Süreci devam ettirenler de aslında endişelerini dile getiriyorlar. “Arzu edilen çözüm sürecinin en önemli unsuru olan silahların kalıcı olarak terk edilmesidir. Seçimlerden önce bu noktada somut adımlar atılacağını ümit ediyoruz” ifadelerini kullanan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, bu konudaki gelişmelerin en kısa zamanda görüleceğini ifade etmiş. (AA, 7 Şubat 2015)

“Ümit ediyoruz” demek, içten içe bir şüpheyi, bir ümitsizliği de hatıra getirmiyor mu?

Türkiye’nin halletmesi gereken işlerden biri de yeni ve gerçek anlamda sivil bir anayasa... Dikkat edilsin, bu anayasayı hazırlayanların siviller olmaları tek başına yetmez. Daha ziyade, zihni ve fikri hür, sivil ve milletin arzularını bilenlerin hazırlayacağı bir anayasaya muhtacız. Öyle ‘sivil’ler var ki, ‘rütbeli’lerden daha fazla millete yabancıdır. Dolayısıyla hazırlanacak anayasanın muhtevası sivil olmalı... Ve çok önemli bir nokta da, gelen anayasanın, gitmesini beklediğimiz anayasayı aratmamasıdır.

İktidar partisinin yöneticilerinin bu husustaki tavırları da dikkat çekici. 7 Haziran’daki seçimlerin en önemli konusunun yeni anayasa olacağını söyleyen Şentop, şöyle devam etmiş: “Yeni anayasa yeni Türkiye’nin teminatıdır. Bu seçimde milletimize ‘Ver 400 milletvekilini, al yeni anayasayı’ diyeceğiz. Yeni anayasa ile eski Türkiye’yi bütünüyle tasfiye edecek bir ortam bu seçimle oluşacak. İnsan odaklı bir anayasa ile çok önemli olan devlet sisteminin de değişmesi gerekir. Zira devletin teşkilâtı yanlış düzenlenmiş ise temel hak ve hürriyetleri ne kadar düzgün yazarsanız yazın hiçbir kıymeti yoktur. Temel haklarla Türkiye’deki siyasî sistemin revize edilerek, yeniden ele alınmasını, yeni bir sistem kurulmasını öneriyoruz. Bu da başkanlık sistemidir.”

“Asıl maksat yeni anayasa hazırlamaktır” anlamında beyanlarda bulunulmuş olsa da, öncelikli hedefin yeni anayasa değil, başkanlık sistemi olduğu anlaşılıyor. Doğru dürüst ve kemalist anlayıştan arınmış bir başkanlık sistemi olacaksa elbette bu Türkiye’nin menfaatine olur. Fakat böyle bir gaye görünmüyor. İş başında olanlara, “Anayasa özü itibarıyla böyle kalsın. Sadece parlamenter sistem yerine başkanlık sistemine geçecek değişiklikler yapılsın” denilse büyük bir ihtimalle razı olacaklar. Peki, bu arızalı anayasa ile Türkiye’yi idare etmeye razı olmak milleti düşünmekle örtüşür mü?

Hele hele, anayasayı bir “al-ver” konusu yapmak, “Ver 400 vekili, al yeni anayasayı” demek doğru olabilir mi? Şu soru da sorulabilir: İktidarın ilk döneminde anayasayı tek başına değiştirme imkânı varken bu niçin yapılmadı? Bugün ödenen bedeller, o günkü ihmalin neticesi midir?

Okunma Sayısı: 1615
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı