"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adaletsizliğe alkış olmaz

Faruk ÇAKIR
07 Kasım 2015, Cumartesi
Kişilerden ve kurumlardan bağımsız olarak hep tekrarladığımız ve tekrarlamaya da devam etmemiz gereken bir tesbit var: Küfür devam eder, zulüm devam etmez. Kimden kime karşı olursa olsun; haksızlığa, zulme ve adaletsizliğe hep beraber itiraz etmeliyiz.

Cinayet iddialarıyla yargılanan bazı görevlilerin umulmadık şekilde beraat etmesi kamuoyunca garip karşılandı. Gerçi böyle umulmadık ve beklenmedik beraatler ilk defa yaşanıyor değil. Daha önce de buna benzer garip gelişmeler olmuştu. Tabiî ki hadiseye dışardan bakanlar için bu meseleleri anlamak kolay olmuyor. Ortada onlarca cinayet var. Bir şekilde insanlar öldürülmüş, ortadan kaldırılmış. Devlete, Türkiye’yi idare edenlere ve adalete düşen görev bu cinayetleri aydınlatmak ve canileri cezalandırmak olmalı. Bu cinayetleri kimin işlediğini vatandaş elbette bilemez. Cinayetleri suçlanan ya da yargılananlar da işlemiş olmayabilir. Bu nokta bizce meçhul. Ancak şunu bilir ve söyleriz ki, ortada bir cinayet varsa, bir insan, on insan, yüz insan öldürülmüşse, bunu yapan bir fail ya da failler, bir şebeke vardır. Hangi maksatla olursa olsun işlenen cinayetlerin canileri, failleri, sorumluları bulunup da adalet önünde hak ettikleri cezayı almıyorsa orada haktan, hukuktan ve iyi işleyen bir adalet sisteminden bahsedilemez.

İyi ile kötü, güzel ile çirkin o kadar birbirine karıştırıldı ki; doğruyu tesbit etmek daha da zorlaştı. Dün ‘iyi’ olan bugün ‘kötü’, dün ‘suçlu’ olan bugün ‘masum’ olarak tanıtılıyor. Millet, neye göre karar verecek? Bilgilerin bu kadar içi içe girdiği bir zeminde gerçekleri tesbit etmek zorlaşmaz mı?

Adaletin tecelli etmesi noktasında sıkıntı yaşandığını inkâr etmek mümkün değil. Çetelere, darbecilere, haksızlık yapanlara hesap sorma iddiasıyla yola çıkılıp, tersinin yapılması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Sanal âlemde karşılaştığımzı bir twette dile getirilen şu iki tesbit yabana atılabilir mi: “1- Rejim kendisine yeni bekçiler buldu. Güçlü, sadık bekçiler. 2- Devlet bir kez daha karşıtını kendisine benzetti.”

Rejimin kendisine taraftar olan siyasi yapılar bulmasına geçmiş dönemlerde de rastlanmıştı. Aynı şekilde, rejimin kendisine ‘karşı’ olanları ya da o iddia ile yola çıkanları ‘kendisine benzetmesi’ de ilk defa olmuyor. Yakın tarihte bunun çok misalleri var. Fakat şunu biliyor ve görüyoruz ki, hangi siyasî anlayış olursa olsun; milletten uzak olanlarla birlikte hareket ederse, etmişse kaybetmiş. 

Bu bilgiden ve bu gerçeklerden yola çıkarak Türkiye’yi idare edenlere bir defa daha hatırlatmak isteriz ki, hakiki adaletten ayrılmasınlar. Milletle uyuşmayan rejimleri ayakta tutmak için onlarla yan yana gelmesinler. Ve, ‘karşı’ olduklarına benzemesinler.

“Biz öyle değiliz ve olmadık” diyenler varsa bu iddialarını adil icraatlarıyla ortaya koymak durumundadırlar. Bu kadar adaletsizlik, bu kadar haksızlık, bu kadar insafsızlıkla bir yere varılmaz. 

Düşünün ki bir ‘gazeteci’ canlı yayında başka bir gazeteci ya da iş adamını ‘Türkçe’ olarak tehdit ediyor, hesap sormaktan, işine-gücüne el koymaktan dev vuruyor ve Türkiye’yi idare edenler hiçbir şey olmamış gibi davranmayı tercih ediyor. Bir Allah’ın kulu çıksın ve bu ‘normal’dir desin? Sağı solu tehdit eden kişinin, hangi kimlikle ve kimi temsilen konuştuğunu sormak kamuoyunun hakkı değil mi?

Hakkıdır, ama o hale geldik ve düştük ki bunu soran bile yok. Biz sormasak, siz sormazsanız; bir soran çıkar mutlaka. İnsanlar zulmeder, kader adelet eder. Kaderin adaleti, zalimin yaptığı zulmü görmeye mani olmamalı. Her hal ve şart altında haksızlığa ve zulme itiraz edilmeli. Adaletsizliğe alkış tutmak olmaz, vesselam.

Okunma Sayısı: 2009
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı