"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet, bize de uğra

Faruk ÇAKIR
08 Mayıs 2015, Cuma
Tam da “darbeciler hak ettiği cezayı aldı, alacak” diye düşünürken hava şartları değişti ve esen bir rüzgâr bütün darbecilerin serbest kalmasına sebep oldu. Herkesin gözü önünde cereyan eden son hadiseler, şaşırtmaya devam ediyor.

Evvelki sözümüz de, sonraki sözümüz de şudur: Adalet herkese lâzım. Adaletin tecelli etmediği yerlerde huzur olmaz. Birinin hatasıyla bir başkası suçlanamaz...

“Birinin hatasıyla bir başkası suçlanamaz” temel kuralının her adımda ihlâl edildiğine şahit oluyoruz. Bir kişi hata yaptı diye onun bütün tanıdıkları dahi itham ediliyor. Adaletin terazisi hassas tartmadığı anda, mülkün temeli sarsılmış demektir.

İnkâr edilmesi mümkün olmayan bir gerçek var: Türkiye’de her dönem darbe heveslileri olmuştur. Heves de ne kelime, fiilî darbeler yapılmıştır. O da yetmemiş, darbe yapılıp siyasetçiler zulmen ve keyfi olarak idam edilmiştir...

Böyle bir tablo ile karşı karşıya olduğumuz halde, “Bunca yıl devlete, millete hizmet etmiş olan filan filan komutanın darbeye teşebbüs etmesi, darbe yapmak istemesi mümkün değil, inanmam” denilebilir mi? Bu meselelerin tartışıldığı günlerde ifade etmeye çalışıldığı üzere tekrarlamak isteriz ki, muhtemel bir darbeyi zaten elinde yetki ve imkân olan rütbeliler yapabilir. Bakınız: 1960 ve 1980 askeri darbelerine... O günkü darbeleri erler ya da mühendisler mi yapmıştı? Tam aksine, bilhassa 1980 darbesinin “emir komuta içerisinde yapılmış olması” sebebiyle darbeciler övünmüştü! Dolayısıyla rütbece büyük komutanların darbe yapması teknik olarak mümkündür. 

Bununla birlikte, darbe planı yapanların tutuklanıp yargılandığı günlerde, gerçekte kabahati olmayanların da haksızlığa uğramış olma ihtimali de vardır. Özünde, “Birinin hatasıyla bir başkası suçlanamaz” prensibine taban tabana zıt böyle bir uygulamaya, kurunun yanında kuru olmayanın da yanmasına elbette razı olamayız. Fakat bu ihtimal var diye de darbe heveslilerinin olduğunu unutmamız beklenmesin. Millete darbe vurmak için fırsat bekleyen ekipler her zaman vardır ve olmuştur. Bu sebeple ihtiyatlı olmakta fayda var.

Her hadisede kaderin bir hükmü olduğunu bilenler açısından hiçbir hadise şok edici değildir. Ummadığımız, beklemediğimiz hadiseler meydana gelmiş olabilir. O hadiselerde de mutlaka bir hikmet, bir iyi yön vardır. Meselâ, 28 Şubat sürecinde mütedeyyin insanlara büyük haksızlıklar yapıldı, ama bir yönüyle de temizlenme, tasaffi, manevî değerlere sarılma, mukaddeslerin kıymetini takdir, ibret ve ders alınmasına da vesile oldu. O süreç bir ateş oldu ve sağlam olanlarla sağlam olmayanların birbirinden ayrılmasına yol açtı. 

Şimdi de çetin bir dönemden geçiyoruz. Madem meydana gelen her hadisede bir sır vardır, o halde içinde bulunduğumuz bu süreçte de bir hikmet vardır.

Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler...

Okunma Sayısı: 1484
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı