Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, Sincan'a düzenlenen ziyaretler ile Çin'in aslında bu bölgede ne yapmaya çalıştığını yerinde gösterdiklerini iddia etti.
Washington'a sert tepki gösteren Geng, ABD'nin eleştirilerinin ise iftiradan ibaret olduğunu öne sürdü.
"ABD'nin eleştirileri gerçeklerle bağdaşmıyor." diyen Çinli Sözcü, "Yaptıkları tamamen dedikodu, şayia ve iftiradan ibaret. Sincan şu anda siyasi olarak istikrarlı, ekonomisi gelişiyor ve toplum da uyumlu." diye konuştu.
Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kampları ile Uygur Türklerine ve bölgede yaşayan diğer Müslüman azınlıklara yönelik 'asimilasyon' yapmakla suçlanan Pekin yönetimi, kampları 'mesleki eğitim merkezi" ya da 'rehabilitasyon merkezi' gibi ifadelerle tanımlıyor. Ayrıca aşırılık ve şiddeti önlemek için gerekli olduğu iddiasında bulunuyor.
Ancak aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Batılı ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve uluslararası sivil toplum kuruluşları, faaliyetlerinden ötürü Çin'i sert şekilde eleştiriyor.
ABD: Çin hükümetinin düzenlediği ziyaretler önceden planlı ve yanıltıcı
ABD'li üst düzey bir yetkili, Reuters'a yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'a yönelik organize edilen bu seyahatlerin Çin hükümeti tarafından önceden çok iyi bir şekilde planlandığını, yanıltıcı olduğunu ve zaten sorunların olduğu bölge hakkında yanlış bilgiler verdiğini dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Doğu Türkistan'daki üst düzey Çinli yöneticilere yaptırım uyguluyor.
Toplama kamplarında milyonlarca Uygur ve Kazak bulunuyor
Çin, 1949 yılından bu yana hakimiyeti altında tuttuğu Doğu Türkistan'ı Sincan olarak tanımlıyor. Son 3 yıldır bölge halkına yönelik baskılarını arttıran Pekin yönetimi, Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kamplarında milyonlarca Uygur Türkünü uzun süre alıkoyuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, toplama kamplarında 2 milyon civarında Müslüman Uygur ve Kazak tutuluyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre ise en az 1 milyon Uygur Türkü söz konusu kamplarda zorla alıkonuluyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) raporları, Doğu Türkistanlıların 'terör' suçlamasıyla herhangi bir kanıt olmadan toplama kamplarına ve cezaevlerinde tutulduğunu gözler önüne seriyor.
Diasporadaki Uygurlar da, Çin'in 'terörle mücadele' savı ile asimilasyon ve kültürel soykırım yaptığını dile getiriyor. Ayrıca Uygurlar, toplama kamplarındaki kişi sayısının 3 milyonu aştığını, kamplarda tutulanların çocuklarının da yetimhanelere gönderildiğini ifade ediyor.
Euronews Türkçe