"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni “çözüm plânı”

Cevher İLHAN
03 Şubat 2016, Çarşamba
Defalarca rafa kaldırılan ve en son Cumhurbaşkanı’nın “yanlış” diye reddettiği ve hükûmet adına müzâkereleri yürüten Başbakan Yardımcısı’nın “Ortada böyle bir mutâbakat olmadı” dediği “Dolmabahçe mutâbakatı”nın “yok” sayılmasıyla “buzdolabına kaldırılan” “çözüm süreci”nin bir defa daha buzdolabından çıkarılması hazırlıkları yapılıyor.

İktidar partisinin “Terörle Mücadele ve İç Güvenlik Raporu”yla sadece operasyonun yapıldığı ilçelerde 220 bin sivilin etkilendiği, nüfusun dörtte birini bulan 93 bin vatandaşın ellerinde beyaz bayraklarla kurşunların-mermilerin altında terörden kaçarak evlerini terk ettiği, 10 bin 300 esnaf kepenk kapattığı ve hâlâ her gün şehid cenâzelerinin geldiği bölge için yeni formüllerle umutlar pompalanıyor.  

İki hafta önce “hafta sonu bitecek” dediği operasyonlar için “bahar aylarına kadar devam edeceği” ifâdesiyle yeniden muğlaklığa boğan Başbakan’ın Cuma günü Mardin’de açıklayacağı “Terörle Mücadelede Eylem Plânı”nın ayrıntıları tartışılırken, bu konudaki yeni demeçler, hükûmetin hâlâ “güvenlikçi politikalar” peşinde olduğu sinyallerini çakılıyor.    Aslında her fırsatta “terörün beli kırıldı, terör bitti-bitiyor” denilmesine karşı, aylardır süren onca ağır ve kapsamlı operasyonlara rağmen birçok semt ve sokağın hâlâ terör örgütünün denetiminde olması, İçişleri Bakanı’nın ikrarıyla hâlâ Cizre’de kazılan hendeklerin kapatılmaması, kurulan barikatların kaldırılmaması, vahameti ortaya koyuyor… 

“KRİZ VE KAOS ÜLKESİ”

Kısacası, bizzat Başbakan’ın da en son ifâdesiyle “çözüm süreci” adına terör örgütünün kırsaldan kente inip sözkonusu şehirlerde tonlarca patlayıcı, silâh ve mühimmat yığınağı yapmasına göz yumulmasıyla bölge tam bir cephâneliğe dönüşmüş. 

Sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini Çankaya Köşkü’nde kabul eden Başbakan,  “özyönetim talepleri”nin kabul edilemez olduğunu belirtiyor. 

Ancak Türkiye’nin sınırları içinde bazı alanları terör örgütünce âdeta “kurtarılmış bölge” haline getirilmiş. Mahallelere, sokaklara haftalarca güvenlik güçleri giremiyor; Başbakan’ın ifâdesiyle “ambulanslar yaralıları alamıyor!”  Öcalan’ın “İmralı tutanakları”yla tehdit olarak savurduğu “orta ölçekli kalkışma ve iç savaş” provaları yapılıyor. ülkenin bir bölgesi âdeta işgal altında.

Özetle, Türkiye hızla “Suriyeleşiyor”, “kriz ve kaos ülkesi” haline geliyor. Bölgedeki bazı kentler, mahalleler aylardır “Suriye’deki şehirlerin görüntülerine mahkûm olmuş” durumda. Bu açıdan, savaşla, silâhla seçimlere yön veren anlayışın Türkiye’yi felâkete sürüklediğine dikkat çeken HDP Eş Başkanı’nın “ülkenin hızla sürüklendiği kamplaşma ve kutuplaşmada bir kıvılcım, hiç kimsenin durduramayacağı bir iç savaş başlatır Allah korusun!” sözü dehşet verici... 

ÖNCE TOLEDO DEĞİL, BARIŞ… 

Bundandır ki, Başbakan’ın “Birileri eğer Türkiye’yi Suriye’deki şehirlerin görüntülerine mahkûm etmek isterse bilsinler ki son nefesimize kadar onlara karşı da mücadele eder, Türkiye’nin bir kriz, kaos ülkesi haline getirilmesine izin vermeyiz” uyarısı havada kalıyor…

Ne var ki, bir defa daha “terörle mücadele” ile yıkılan-yakılan şehirlerin yeniden inşasıyla kalınıyor. Bu şehirlerin 90 yıllarda çarpık ve kontrolsüz büyüdüğüne işâret ederek “kentsel dönüşüm”le yenileceğini vaad eden Başbakan, “Diyarbakır Sur’u öyle inşa edeceğiz ki aynen (İspanya) Toledo gibi mimarî dokusuyla herkesin görmek istediği bir yer haline gelecek. Bu yatırımlar hayata geçirildiğinde teröre alan kalmayacak” diye konuşuyor. 

Oysa, öncelikle bölge halkının duygusal kopuşunun önüne geçecek, terör örgütünün yanına itmeyecek kapsayıcı ve kucaklayıcı bir “süreç” ve “program”ın başlatılması icâb ediyor. 

İçine düşülen kargaşanın sebeplerinin araştırılıp “çözüm süreci”nin ve “eylem plânları”nın bir defa daha akamete uğramaması için “yeni plân”ın kapsayıcı ve kucaklayıcı olması, “terör örgütü”yle değil, siyasî zeminde Meclis’in uhdesinde, kamuoyunun gözü önünde problemlerin ve çârelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.

Okunma Sayısı: 1864
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı