"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ve OHAL garabetleri…

Cevher İLHAN
02 Kasım 2016, Çarşamba
KHK’larla yüz bine yakın kamu personelinin görevden uzaklaştırılıp ihraç edilmesiyle, sorgusuz-sualsiz gözaltı ve tutuklamalarla mağduriyetlerle OHAL garabetleri devam ediyor.

Bilindiği gibi, daha önce Cumhurbaşkanı’nın, “Burada bazı yanlışlar, hatalar olmuyor değil, o da olabilir, doğrudur” ifâdesi, yanlışların, hataların ve mağduriyetlerin olduğunun ikrarı olmuştu. 

Ancak ardından, “Zaman zaman bazı şeyler söyleniyor, ‘Efendim mağdurlar var.’ Kusura bakmayın mağdur falan yok. Yargı, kolluk kuvvetleriyle birlikte samimî davrandığı sürece, burada mağdur yoktur” diyerek önceki ikrarlar nakzedilmişti. 

Gelinen noktada, “Şu anda tutuklu olanlar mağdurmuş. Kim ki bunlarla ilgili FETÖ mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa kusura bakmasınlar, ihânet içindedirler!” cümlesiyle, sözkonusu mağduriyetleri iletenler dahi suçlanıyor. 

Bu durum da bir dizi çelişkili garabete yolaçıyor.

ÖNCE YASAL, SONRA “SUÇ”!

Çarpıcı garabet, evvela iktidar cephesinde en üst düzeyde her fırsatta “241 şehidimin, 2 bin 194 gazimin hesabını kim verecek?” denilerek daha soruşturması sonuçlanmamış on binlerin peşinen haksız ve hukuksuz isnadlarla “darbeci” diye yaftalanıp suçlanmasıyla açığa çıkıyor.  

Oysa “darbe girişimi”yle hiçbir ilgisi olmayan Anadolu’nun bir köşesindeki kamu görevlileri, öğretmenler, işinde gücündeki on binlerce mağdur, 241 şehidin ve bin 194 gazinin hesâbının sorulmasını, “darbe teşebbüsü”nde bulunanların mutlaka bulunup soruşturularak en ağır cezâ ile cezâlandırılmalarını herkesten ziyâde istiyorlar. 

Görünen o ki, bütün mesele, suçlu ile suçsuzun, mağdurlarla mâsumların ayırt edilmesinde düğümleniyor. Âdilâne soruşturma ve yargılanmayı talep etmenin de maksadı, darbecilerle mâsumların tefrik edilmesidir. Kamuoyunun istediği de bu. Yoksa kimse darbe teşebbüsçülerini ve destekçilerini savunmuyor. 

Aslında, çarpıklık, Başbakan’dan bakanlara, siyasî iktidar adına konuşanların da kamuoyu önünde “giderileceğini” söz verdikleri, mağduriyetleri ilgili mercilere iletilmesinin “mağduriyet edebiyatı” olarak itham edilmesinden türüyor. On binlerce mağdurun feryadını seslendirenlerin peşinen “suçluları, darbecileri savunuyor” diye haksız yere insafsızca suçlanmalarından kaynaklanıyor. 

Asıl garabet, kamuda 100 binlerce çalışanın işinden uzaklaştırılıp atılması karşısında, her defasında tekrarlanan “17-25 Aralık 2013’ün ‘milât” olarak kabul edilmesi. Hukukun temel kurallarına aykırı olarak “kanunun geriye işlemesi”yle, önce yasal olanın sonradan “suç” sayılması…

17-25 ARALIK “MİLÂT” İSE…

Bundandır ki, hukukçular soruyor: Kamuda uzaklaştırma ve ihraç kriterlerinin başında gelen mevzubahis “yapı”nın açtığı okullar, “uzaklaştırma ve ihraç kriteri” ise ve bu tarih “milât” ise, Millî Eğitim Bakanlığı neden 17-25 Aralık’ta –zamanında– bu eğitim kurumlarını kapatmayıp açık tutarak, vatandaşların çocuklarını bu okullara göndermelerinin önünü açtı?

Veya Bank Asya, “suç kriterleri”nin başında sayılacak idiyse, niçin BBDK daha başta bu finans kuruluşunu açık bırakmakla işlem yapan vatandaşları âdeta “suç” işlemeye sevketti? 

Yahut İçişleri Bakanlığı neden “suç unsuru” sayılan sendikaları kapatmayıp faaliyetlerine izin verdi de, şimdi “bu sendikalara üye olduğun için terör örgütüne destek veriyorsun!” diye peşinen memurlar “suç işlemiş” olarak töhmet altında bırakılıyor? 

Özetle, yasal olarak açık olan bir kurum ve kuruluşa üye olmak yasaya uygun iken, sonradan “suç” addedilerek insanlar en ağır cezâ ile cezâlandırılıyor. 

Gerçekten, kanunlara göre izin verilen kurum ve kuruluşlarda çalışan vatandaşların, “suç kriteri” ihdasıyla suçlanıp, KHK’larla hak kazandıkları ve hayatlarını verdikleri mesleklerinden edilip açıkta bırakılmaları hangi hukuka, iz’ana ve mantığa göre? Bu durum, vatandaşlara bir tuzak olmaz mı? 

Hülâsa devletin kanunlarla izin verdiği bir iş ve işlemin sonradan “suç” sayılması garabeti, Bediüzzaman’ın 31 Mart hâdisesinde Divân-ı Harb-î Örfî’de (Sıkıyönetim Mahkemesinde) sorduğu soruyu 106 yıl sonra yeniden sorduruyor: “Fikir ve söz hürriyeti verilse, sonra da muaheze olunsa (hesâba çekilip sorgulansa), acaba biçâre milleti ateşe atmak için bir plân olmaz mı?” (Divân-ı Harb-i Örfî, 48-9)

Okunma Sayısı: 6075
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İbrahim

    2.11.2016 21:21:30

    Söyleyeceğim tek şey:Allah razı olsun ağabey. Üye olup 01 Ocak 2016'da istifa ettiğim sendikadan dolayı yıllarca emek verip kazandığım öğretmenliği bir çırpıda sorgusuz sualsiz aldılar.İyi ki ahiret var.Dilim varmıyor ama söyleyeceğim ÜSTAD VARİ:ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM.Canımı çok yaktılar.Elde avuçta kalmadı eşimle kızımı ailesinin yanına gönderdim ben de ailemin yanına geldim.Şu an inşaatta çalışıyorum önümüz kış.ALLAH 'ım imdat!

  • ccc

    2.11.2016 21:08:56

    tesekkurler.hakki tutup kaldidiginiz icin

  • Selçuk

    2.11.2016 19:40:05

    Böyle gerçekleri yazan ve gören insanlara herkesin ihtiyacı var Rabbim razı olsun. Lütfen sesimizi duyurun. Kaleminize sağlık.

  • Cihat

    2.11.2016 16:42:29

    Hakkı tutup kaldıranlardan olduğunuz için Allah razı olsun.

  • Ibrahim

    2.11.2016 15:41:31

    Vicdanlı birkaç yazardan birisi olduğunuz ve doğruları yazdığınız için Allah sizden razı olsun.

  • Mahzun Gönül

    2.11.2016 14:23:31

    Bugün kendisi güçlünün yanında olduğu için bir sıkıntı yaşamayacağını düşünerek bu mağduriyetleri alkışlayalanlar çok yakın gelecekte aynı mağduriyetleri yaşayabilir. Toplum olarak haksızlık kime yapılıyorsa yapılsın karşı çıkılmalı. Adalet herkese lazım bunu sık sık görür olduk bu ülkede.

  • Mustafa ışık

    2.11.2016 13:37:15

    Allah razı olsun Cevher Bey sesimiz olduğunuz için şuan bir haber okudum 16 yaşında bir çocuk arkadaşlari tarafından Fetocu diye hitap edilince intihar etmis. Rabbim mağdur yok diyenlere vicdan versin.

  • ferhat

    2.11.2016 13:23:22

    çok sağolun sayın cevher ilhan bey

  • Bir Mağdur

    2.11.2016 13:10:23

    Vicdanın sesi...

  • elif ogretmen

    2.11.2016 13:02:11

    Allah sizden razi olsun.Sadece yasal sendika,yasal banka sebep gosterilerek savunma hakki bile verilmeden meslegimizden ihtac edildik. İyiki hala sizin gibi adaletli,vicdanli insanlar var..

  • aaaa

    2.11.2016 12:59:35

    Allah razı olsun ne diyeyim. sizin gibilere ihtiyaç var

  • Fatma Seha Sarıgedik

    2.11.2016 12:55:09

    Sesimiz olduğunuz için teşekkür ederiz.Allah razı olsun.Rabbim kaleminize güç versin.Elbet bi gün aklıselim galip gelecek.

  • Matçı

    2.11.2016 12:54:45

    Allah sizden razı olsun.zannetmiyorum ülke bu kadar karanlık bu kadar hukuksuz olmamıştı.evrensel ve dini tüm ilkeler çiğneniyor artık.vallahide billahide suçum yok kabahatim yok.saolun varolun...

  • A.y

    2.11.2016 12:50:36

    Kaleminizi korkmadan mağdurlar yönünde kullandığınız için Rabbim ebeden razı olsun bende 672 khk ihracim sebeb velayetmdeki iki çocuğumun geleceği için biriktirdiğim bir miktar parayı yasal faizsiz katılım bankasina yatirmam tabi bunu bana tebliğ edilmedi benim medyadaki kriterlerden neticesinde ki çıkarsama m Rabbim akibetimizi hayreylesin

  • Ayşe Bsn

    2.11.2016 12:36:44

    Herkesin vicdaninin sesini duymayip, biz mağdurlari daha da ötekilestirmek için yarıştığı bir dönemde siz cesurca davranip sesimizi duyurmaya çalışıyorsunuz çok teşekkürler

  • Khk mağduru

    2.11.2016 12:29:10

    Allah sizlerden razı olsun vicdanlı insanlar hala var olduğunu gosteriyorsunuz

  • Fatih

    2.11.2016 12:03:53

    Çok teşekkür ederiz Cevher Bey, yazdiklariniz su anda mağdur olan bilhassa öğretmenlerin yaşadıklarının hemen hemen özeti olmuş.Ağzınıza yüreğinize sağlık.Bizlerde zamanında Allah kitap dedikleri için destek verdik.Dedik müslüman görünümdeler,bunlardan zarar gelmez dedik.Ama su anda ehli müslüman dediğimiz çoğu kişi haksızlıklar karşısında susuyorlar.Hiç tahmin edemeyeceğimiz kişiler mağdurlara sahip çıkıyor.Bu süreç bana şunu gösterdi,insanları dini duygularını kullanan siyasetçiden uzak,duracaksın.Önce insan... Vesselam...

  • fatma

    2.11.2016 12:03:15

    lütfen sesimiz olun

  • Sebahat

    2.11.2016 10:20:20

    Cevher bey istifa ettiğim sendika yüzünden ihraç edildim.ne olacak kış kıyamet Ahiret var çok şükür

  • timur

    2.11.2016 09:09:44

    hukukun üstünlüğünün ön plana çıkarılması ve uygulanması açısından mağdurların hukuksuz biçimde ihraç edildiğini bunların sendika bankasya yada okul yüzünden mağdur olduğunu dile getiren ve duyuran tesbitler yapan yeniasya ve sizlere teşekkürler. çok yerinde bir yazı.

  • biyolog

    2.11.2016 00:51:52

    Tespitleriniz cok yerinde. Yaziniz icin tesekkurler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı