"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye’yi zora sokan “Suriye söylemleri”

Cevher İLHAN
05 Aralık 2016, Pazartesi
Suriye meselesindeki tezatlara Türkiye’nin sıkıntıya sokulması, Ankara’nın ciddî bir politikadan yoksun olduğunu açığa çıkarıyor.

Özellikle Fırat Kalkanı Harekâtı’nın “Türkiye’nin terörle mücadele ve sınırlarını korumak” amaçlı olduğu defalarca vurgulanmasına mukabil, en son Cumhurbaşkanı’nın İstanbul’daki Parlamentolar Arası Kudüs Sempozyumunda, “Devlet terörü estiren zâlim Esed’in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil” çıkışı bu vaziyeti bir defa ele verdi. (DHA, 29.11.16)

Oysa daha Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter’dan özetlediği gibi, “Cerablus operasyonunun amacı, DAEŞ ve YPG dahil sınırlarımızı bütün terörist unsurlardan temizlemek” olduğu tekrarlanmış ve “Türkiye’nin sınır güvenliğinin yanısıra Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için gerekli adımlar atılmaya devam edeceğini” bildirmişti. (24.8.16)

Zira “Türk askerî birliklerinin Esad’ın devrilmesi için orada olduğu” ifâdesi, onlarca istihbarat servisinin cirit attığı, kırktan fazla silâhlı grubunun çatışarak küresel emperyal ecnebiler adına “vekâlet savaşları”nı yürüttüğü, 600 binden fazla sivilin katledildiği iç savaş kargaşasındaki Müslüman Suriye devleti ile karşı karşıya getirip, bölgesel savaş riskini taşıyan fevkalâde tehlikeli bir tuzağa itilmesi anlamına geliyordu.

ÇARPICI TEPKİ VE ÇARKLAR…

Nitekim, Erdoğan’ın bu “çıkışı”nın hemen ardından Rusya’dan büyük tepkiler geldi. Önce, Kremlin sözcüsü Peskov, “Biz Suriye’nin meşru hükümetinin talebi üzerine oradayız. Bu çok ciddi bir açıklama ve hem önceki açıklamalardan hem de bizim mevcut duruma yönelik anlayışımızdan farklılık gösteriyor. Türk ortaklarımızın bununla ilgili bize bir açıklama sunacağını bekliyoruz” dedi. Keza Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov, “Eğer Erdoğan Esad’a karşı savaş plânı yapıyorsa, bu Türkiye’nin taraf olduğu tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olur” uyarısında bulundu. (Deutsche Welle Türkçe)

En çarpıcısı, Rus Dışişleri sözcüsü Zaharova’nın, “Biz söylenen sözlere değil uluslararası anlaşmalarda atılan imzalara bakarız” cümlesiyle, Ankara’dakilerle “gizli Suriye mutâbakat”ın kendilerini olduğu kadar Ankara’yı da bağladığına dair işâretler verdi. (NTV, 30.11.16)

Bu arada Ankara ile Moskova arasında yoğun bir görüşme trafiğinin başladığı; Putin’le Erdoğan’ın beş kez görüştüğü; “başka bir ülkeye açık bir savaş ilânı” olan Erdoğan’ın bu cümlesinin düzeltilmesi için son MGK toplantısı bildirisinde “Fırat Kalkanı Harekatı’nın temel hedefinin, hudut güvenliğimizin sağlanması, ülkemize yönelik saldırıların önlenmesi, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin bölgeden tamamen temizlenmesi olduğu bir kez daha belirtilmiştir” tavzihi yapıldı.

Hatta kulislere sızan bilgilere göre, “MGK düzeltmesi”yle, Başbakan’ın ve İktidar partisi sözcülerinin “Bizim amacımız sınırlarımızı korumaktır, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği budur” “örtülü özürleri”yle yetinmeyen Putin’in ısrarı üzerine Erdoğan’ın son muhtarlar toplantısında, “Fırat Kalkanı Operasyonunun hedefi de herhangi bir ülke veya kişi değil, sadece terör örgütleridir. Defalarca dile getirdiğimiz bu hususta hiç kimsenin şüphesi olmasın. Söylediklerimizi de kimse başka bir şekilde yorumlamasın, başka yere çekmesin” demek durumunda kaldığı kaydediliyor. (gazeteler, 1.12.16)

TÜRKİYE’NİN BAŞINA GÂİLELER AÇAR!

Bu durumun “Türkiye’nin Suriye’ye niye girdiği” tartışmasını yeniden alevlendirirken,Türkiye’yi uluslararası hukuka, BM kararlarına aykırılık durumuna düşürdüğünü belirtiyorlar.

İç politikada sık sık Anayasaya ve yasalara aykırı sözlerin tolere edildiği, ancak dış politikanın hamaset kaldırmayacağı, uluslararası konularda Türkiye’ye sorunlar çıkarabileceği ve başına gâileler açacağını ciddî ikazında bulunmaktalar.

Ankara, sırf iç kamuoyuna mesaj maksatlı politik rant amacını taşıyan, Türkiye’yi zora sokan, agresif ve akıbetsiz söylem ve politikalardan vazgeçmeli; Suriye’de kanı durduracak, bütün bölgeye barışı getirmeye çalışmalı. Zira Suriye’deki kargaşa ve kaostan en çok Türkiye zarar görüyor…

Okunma Sayısı: 2405
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sinem

    5.12.2016 10:04:01

    Bu ülkenin bilinçli bir şekilde ;kurtarılma adı altında ,yok edilmek istendiğini ne zman anlayacağız.Bir kibrit bir orman yakarmış ....

  • said yazar

    5.12.2016 09:34:11

    Ufuk açıcı bir yazı olmuş.Kaleminize Sağlık. Tebrik ve Teşekkürler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı